Vakıfla teknoloji araştırma ve geliştirme projesi imzalayan şirketin vakıfdan sağladığı faizsiz döviz kredisi nedeniyle doğan kur farklarının ne şekil

Özelge: Vakıfla teknoloji araştırma ve geliştirme projesi imzalayan şirketin vakıfdan sağladığı faizsiz döviz kredisi nedeniyle doğan kur farklarının ne şekilde muhasebeleştirilmesi gerektiği hk.

Sayı:
B.07.0.GEL.0.49/4914- 53/21256 Tarih:
22/05/1997

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gel i rl er Genel Müdürlüğü

TARİH : 22.05.1997
SAYI : B.07.0.GEL.0.49/4914- 53/21256
KONU : Vakıfla teknoloji araştırma ve geliştirme
projesi imzalayan şirketin vakıfdan sağladığı faizsiz
döviz kredisi nedeniyle doğan kur farklarının ne
şekilde muhasebeleştirilmesi gerektiği hk.
........................................

İlgi yazıda, şirketinizin maden, petrol, su ve benzeri yeraltı kaynaklarının araştırmasında kullanılan sondaj makinaları ve sondajla ilgili delici aletlerin üretimini yaptığı, Teknoloji Geliştirme Vakfıyla şirketiniz arasında teknoloji araştırma ve geliştirme projesi imzalandığı ve proje ile ilgili tüm masrafların şirketiniz tarafından karşılandığı, harcama belgelerine istinaden toplam harcamaların % 50 sinin faizsiz döviz kredisi olarak adı geçen vakıf tarafından karşılandığı belirtilerek yaptığınız harcamaların ve kur farklarının muhasebe kayıtlarına intikali konusunda tereddüde düşüldüğü, bu harcamaların gider olarak mı kabul edileceği, yoksa gayri maddi hak olarak mı aktifleştirileceği ve bu harcamaların vergi ertelemesi karşısındaki durumu sorulmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde kurumlar vergisinin safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ticari kazancın özsermaye kıyaslaması ile hesaplanacağı, hesap dönemi sonundaki ve başındaki özsermaye değerleri arasındaki farktan teşebbüs sahip veya sahiplerince işletmeye ilave olunan değerlerin indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise bu farka ekleneceği, kazancın tespiti sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 269-289 uncu maddelerinde iktisadi işletmelere dahil kıymetlerin değerleme esasları belirtilmiş, 313-321 inci maddelerinde ise işletmelere dahil iktisadi kıymetlerin amortismanı ile ilgili belirlemeler yapılmıştır.

Vergi hukukumuzda araştırma ve geliştirme giderlerinin kazancın tespitinde nasıl ve hangi dönemde dikkate alınması gerektiği konusunda ayrı bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, yukarıda yer alan madde hükümleri çerçevesinde, araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılan harcamaların, katlanıldıkları dönemin gideri olarak kaydedilmeleri gerekmektedir. Aynı şekilde bu faaliyetler sırasında amortismana tabi iktisadi kıymetlerin kullanılarak yok edilmesi halinde de, bu kıymetlerin bedellerinin tamamının gider kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır. Öte yandan araştırma ve geliştirme faaliyetleri sırasında yapılan harcama, kullanılan sabit kıymet veya malzeme sonucunda, amortismana tabi bir iktisadî kıymet ortaya çıkması veya iktisap edilmesi halinde, bu harcamaların amortisman yolu ile kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Yapılan harcamanın kazancın tespitinde amortisman yolu ile veya doğrudan gider olarak dikkate alınması için yapılan harcamanın işletmenin faaliyet konusu ile ilgili olması, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılması ve kanunen kabul edilmeyen bir gider veya maliyet unsuru niteliğinde olmaması gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 3239 sayılı Kanunla eklenmiş 4 üncü fıkrasına göre mükelleflerin yıl içinde yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamaları tutarını geçmemek üzere ilgili dönemde ödemeleri gereken yıllık kurumlar vergisinin % 20 sinin kanuni süresinde tahsilinden vazgeçilerek, bu orana isabet eden verginin üç yıl süre ile erteleneceği hükme bağlanmıştır. Buna ilişkin açıklamalar 31 ve 40 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılmıştır. Ertelenecek vergi tutarının üst sınırı olan araştırma ve geliştirme harcamaları tutarı, doğrudan gider yazılan harcama tutarı ile aktifleştirilen araştırma ve geliştirme tutarının toplamını ifade etmektedir. Ancak, teşvik belgesi hesaplarında yapılmayan araştırma ve geliştirme harcamalarının vergi ertelemesinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 163 sıra numaralı Genel Tebliğinin 2 numaralı bendine göre, döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyetine eklenmesi zorunlu bulunmakta, aynı kıymetlerle ilgili olarak söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise ait oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması yada maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortisman konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, şirketinizin Teknoloji Geliştirme Vakfından sağladığı faizsiz döviz kredisi nedeniyle doğan kur farklarının yatırımın tamamlanmasına kadar olanların yatırımın maliyetine eklenmesi gerekmektedir. Yatırımla ilgili olarak daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan kur farklarının ise ait oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması veya maliyete intikal ettirilerek amortisman konusu yapılması imkan dahilindedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı