Vefa hakkı anlaşması süresi sonunda geri alınan gayrimenkulün değer artışı kazancı kapsamında vergiye tabi olup olmayacağı hk.
Vefa hakkı anlaşması süresi sonunda geri alınan
gayrimenkulün değer artışı kazancı kapsamında vergiye
tabi olup olmayacağı hk.
Sayı:
62030549-120[Mük.80-2016/999]-67553
Tarih:
14/11/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı :62030549-120[Mük.80-2016/999]-67553 08.03.2017
Konu :Değer artış kazancı hk.
İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)'de kayıtlı dilekçede, 2014 yılında satın almış
olduğunuz 180.000 TL tutarındaki gayrimenkulünüz ile bir şirketin banka kredisine kefil olduğunuz,
şirketin bankaya olan borcunu zamanında ödemediğinden bankanın vefa hakkı ile
gayrimenkulünüzü istediği, 180.000TL'ye satın almış olduğunuz gayrimenkulü bankanın
945.000TL'ye kabul ettiği belirtilerek vefa hakkı anlaşması süresi sonunda gayrimenkulü geri
almanız durumunda vergiye tabi olup olmayacağınız hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta
olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer artışı kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci
maddesinde; hangi mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı
olacağı belirtilmiş ve bunların neler olduğu da bentler halinde sıralanmıştır.
Öte yandan, söz konusu maddenin (6) numaralı bendinde, "6. İktisap şekli ne olursa olsun
(ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı
bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları
gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından
doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri
tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.)
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz
karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret
şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artış kazancının menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (2016 takvim yılı için) 11.000 Türk Lirası gelir
vergisinden müstesnadır." hükmü yer almıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "2. Sözleşmeden doğan önalım hakkı" ve "3.Alım ve geri
alım hakları" başlıklı 735 ve 736'ncı maddelerinde;
"Sözleşmeden doğan önalım hakkı
MADDE 735- Tapu kütüğüne şerh verilen sözleşmeden doğan önalım hakkı, şerhte belirtilen
sürede ve belirtilen koşullara göre her malike karşı kullanılabilir. Kütükte koşullar belirtilmemişse
taşınmazın üçüncü kişiye satışındaki koşullar esas alınır.
Şerhin etkisi her durumda, şerhin verildiği tarihin üzerinden on yıl geçmekle sona erer. Yasal
önalım hakkının kullanılmasına ve vazgeçmeye ilişkin hükümler sözleşmeden doğan önalım
hakkında da uygulanır.
3.Alım ve geri alım hakları
MADDE 736.- Tapu kütüğüne şerh verilen alım ve geri alım hakları, şerhde belirtilen süre
içinde her malike karşı kullanılabilir.
Şerhin etkisi, her durumda, şerhin verildiği tarihin üzerinden on yıl geçmekle sona erer."
hükmü yer almıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; 2014 tarihinde iktisap ettiğiniz ve 2016 yılında lehinize vefa
hakkı tesis edilmek suretiyle bankaya devrettiğiniz gayrimenkulü adınıza tesis edilmiş bu hakkı
kullanarak yeniden devir almanız halinde her bir devir işlemi tapuda yeni bir tescil
gerektirmektedir.
Bu nedenle, söz konusu gayrimenkul üzerine lehinize vefa hakkı tesisi suretiyle yaptığınız
devir işleminin elden çıkarma olarak dikkate alınması gerekmekte olup, 2014 tarihinde 180.000
TL'ye satın aldığınız gayrimenkulün 2016 tarihinde 945.000 TL'ye bankaya devredilmesi sonucu
oluşan kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.