Veraset ve intikal vergisinin konusuna giren menkul malların, veraset yoluyla intikallerde ölüm tarihindeki, ivazsız intikallerde ise hukuken iktisap
Özelge: Veraset ve intikal vergisinin konusuna giren menkul
malların, veraset yoluyla intikallerde ölüm tarihindeki,
ivazsız intikallerde ise hukuken iktisap edildikleri tarihteki
rayiç bedelleriyle vergi matrahına dahil edilerek
vergilendirilmeleri gerek
Sayı:
B.07.0.GEL.0.60/6000-2256/009039
Tarih:
06/03/2003
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
SAYI : B.07.0.GEL.0.60/6000-2256 ANKARA
KONU :
.........................VALİLİĞİNE
(Defterdarlık: Vasıtalı Vergiler Gelir Müdürlüğü)
İLGİ: .............. gün ve ........................... sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız ve eklerinin incelenmesinden; muris ...............'ın 22/11/1974 tarihinde vefatı
üzerine mirasçıları tarafından, 16/04/2002 tarihinde ............ Vergi Dairesine verilen veraset ve
intikal vergisi beyannamesinde, muristen intikal eden traktörün %50 hissesi için 3.000.000.000.-lira
değer beyan edildiği ve takdir komisyonunca da aynen takdir edilen değer üzerinden mirasçılar
adına gerekli vergi tarh ve tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 10'uncu maddesinin (c) bendinde,
menkul malların rayiç bedelle değerleneceği, 11'inci maddesinde de veraset yoluyla intikallerde bu
vergiye konu malların değerleme gününün mirasın açıldığı gün olacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, veraset ve intikal vergisinin konusuna giren menkul malların, veraset yoluyla
intikallerde ölüm tarihindeki, ivazsız intikallerde ise hukuken iktisap edildikleri tarihteki rayiç
bedelleriyle vergi matrahına dahil edilerek vergilendirilmeleri gerekmektedir. Diğer bir ifade ile söz
konusu malların beyannamenin verildiği tarihteki değerlerinin vergiye matrah olarak dikkate
alınması mümkün değildir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 76'ıncı maddesinde "Mükellefin evvelce beyan
ettiği bir matraha ait olan takdir işlerinde, takdir olunan matrah mükellefin beyanından düşük
olamaz." hükmü yer almakta olup, aynı kanunun 378'inci maddesinin ikinci fıkrasında ise
"Mükellefler beyan ettikleri matrahlara ve bu matrah üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava
açamazlar. Bu kanunun vergi hatalarına ait hükümleri mahfuzdur." hükmü bulunmaktadır.
Muris ...............'ın mirasçısı .............. ve İştirakçileri tarafından Bakanlığımıza verilen ve bir örneği
........... gün ve ............. sayılı yazımızla Valiliğinize de gönderilen dilekçede, 1974 model traktörün
satış bedelinin 80.000.-lira, ölüm tarihi olan 1974 yılı değerinin de aynı değer olması gerektiğibelirtilerek, veraset ve intikal vergisi beyannamesinde beyan edilen 3.000.000.000.-liralık değerin
bir hatadan kaynaklandığı ileri sürülmektedir.............. Şoförler ve Otomobilciler Odası ile ..............
Ticaret ve Sanayi Odasının yazılarındaki veriler de mükelleflerin bu iddialarını doğrulamaktadır.
Bu durumda, sözü edilen madde hükmü ile mükellef beyanlarında vergi hatası bulunması halinde
mükelleflere dava açma hakkı tanındığına göre, düzeltme işlemi yapılmasında herhangi bir sakınca
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, yazınıza konu olayda 1974 yılı fiyatlarına göre gerçek olarak bir
beyan hatasının ve buna bağlı olarak takdir komisyonunun kararında da bir matrah hatası yapıldığı
açık olduğundan, söz konusu traktörün değerinin ikinci bir takdir komisyonu kararı ile düzeltilmesi
mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin yukarıdaki açıklamalara göre yapılarak sonucundan dilekçesine
cevaben mükellefe ve Bakanlığımıza bilgi verilmesini rica ederim.
Bakan a.