Veraset yoluyla intikal eden minibüs ve minibüs hattının satılması durumunda vergilendirme ve belge düzeni hk.

Veraset yoluyla intikal eden minibüs ve minibüs hattının
satılması durumunda vergilendirme ve belge düzeni hk.
Sayı: 
62030549-120[37-2014/548]-152383
Tarih: 
04/10/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı :62030549-120[37-2014/548]-152383 04/10/2016
Konu :Veraset yoluyla intikal eden minibüs  
ve minibüs hattının satılması
durumunda vergilendirme ve belge
düzeni.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekinde yer alan dilekçede, ……….. plakalı hatlı minibüs sahibi
…………….'in vefatı ile söz konusu minibüs işletmesinin adı geçenin kanuni mirasçıları olarak
tarafınıza intikal ettiği, tüm varisler adına ……….. mükellefiyetinin 18/01/2014 tarihinde tescil
edildiği, veraset beyannamesinin verilmesi sonucu 2 No’lu takdir komisyonu tarafından bahse konu
minibüs için 95.946,00 TL, minibüs hattı için ise 850.000,00 TL değer tespit edildiği ve söz konusu
aracın 17/04/2014 tarihinde T.C. ………… Noterliğinin ………. tarih  ……. No'lu Araç Satış
Sözleşmesi ile 81.310,17 TL' ye, minibüs hattının ise 720.338,98 TL' ye satışının yapıldığı
belirtilerek, adi ortaklık nedeniyle ortaklar adına verilecek yıllık gelir vergisi ve gelir geçici vergisi
beyannamelerine konu olacak minibüs ve minibüs hattı satış kar ve zararının tespitinde kayıtlı
değerlerin mi yoksa takdir komisyonunca belirlenen rayiç değerlerin mi dikkate alınacağı
hususunda görüş talep edilmekte olup, konuya ilişkin Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer
verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan
kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu
hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit
usullere göre tespit edileceği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ferdi bir işletmenin
sahibinin ölümü halinde kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve
mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değeriyle (bilanço esasına göre
defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer
artış kazancının hesaplanmayacağı ve vergilendirme yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 72 nci maddesinde takdir komisyonunun
kuruluşuna, 74 üncü maddesinde takdir komisyonlarının, yetkili makamlarca istenen matrah ve
servet takdirlerini yapmak ve vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri
tespit etmek gibi görevlerine, 75 inci maddesinde ise takdir komisyonlarının, görevleri dolayısıyla
inceleme yetkisi ve servetleri, sınai hakları ve telif haklarını, imtiyazları, madenleri, mücevheratı,
eski eserleri ve sanat eserlerini değerlemede bilirkişiye müracaat edebilme gibi yetkilerine ait
hükümler yer almaktadır.
Anılan Kanunun 267 nci maddesinde ise emsal bedeli, gerçek bedeli bilinmeyen veyahut doğru
olarak tespit edilemeyen bir malın değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz
olacağı bedel olarak tanımlanarak, emsal bedelinin ortalama fiyat esası ve maliyet bedeli esasına
göre tespit edilememesi halinde ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca belli edileceği,
yapılacak takdirlerde iktisadi kıymetin maliyet bedelinin ve piyasa kıymetlerinin araştırılacağı vekullanılmış eşya için ayrıca yıpranma derecelerinin dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca,  aynı Kanunun;
227 nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü
şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.",
229 uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesikadir."
231 inci maddesinin (5) numaralı bendinde; "Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten
itibaren azami 7 gün içinde düzenlenir.bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç
düzenlenmemiş sayılır."
 hükümleri yer almaktadır.
Mezkur Kanunun 232 nci maddesi hükmüne göre ise tüccarlar sattıkları emtia veya yaptıkları işler
için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde mirasçıların tümünün adi ortaklık şeklinde
işe devam etmeleri halinde mirasçıların terekeyi (işletmeye dahil ticari mal, demirbaş ve taşıtlar
gibi iktisadi kıymetleri) fatura düzenlenmek suretiyle kayıtlı değerleriyle aynen devir almaları
gerekmekte olup, bu şekilde gerçekleşen devir işlemlerinde değer artışı kazancı hesaplanmayacak,
devralınan bu kıymetlerin (minibüs ve minibüs hattı) kayıtlı değerleri de işe devam eden mirasçılar
için maliyet bedelini oluşturacaktır.
 Minibüsün ve/veya minibüs hattının mirasçılarca üçüncü kişilere satılması durumunda ise gerçek
satış tutarı üzerinden üçüncü kişi adına fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.