Yabancı havayolu ulaştırma kurumu Türkiye şubesinin vergi kanunları karşısındaki durumu.
Yabancı havayolu ulaştırma kurumu Türkiye şubesinin vergi
kanunları karşısındaki durumu.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1455
Tarih:
06/09/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-019.01-1455 06/09/2013
Konu : Yabancı havayolu ulaştırma kurumu
Türkiye şubesinin vergi kanunları
karşısındaki durumu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Türkiye Şubesi unvanı ile uluslararası havayolu
taşımacılığı faaliyetinde bulunacağınız belirtilerek, merkezi Güney Kore’de bulunan şirketinizin
Türkiye’de bulunan şubesinin elde edeceği kazancın hangi ülkede vergilendirileceği, kurumlar
vergisi yönünden sorumluluklarınız ile tutulması gereken defterler ve Ba-Bs bildirim formları
yönünden sorumluluklarınızın neler olduğu hususlarında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep
edilmektedir.
I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde;
" ……
(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş
merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları
üzerinden vergilendirilirler.
(3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de iş yeri
olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler
vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç
edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere
göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye'de satmaktan
maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye'de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye'de
yapılmasıdır.
…...
(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi
ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana
statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.
(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir. "
hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 23 üncü maddesinde ise yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak
kurum kazancının, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanacağı,
ortalama emsal oranlarının, Türkiye’de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için hava
taşımacılığında % 5 olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Diğer Bazı Hususları Düzenleme Anlaşması’nın
uluslararası taşımacılığı düzenleyen 8 inci maddesinde;
"1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün, uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde
ettiği kazanç bu Devlette vergilendirilecektir."
hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kore’de mukim … şirketinin Türkiye şubesi olarak adınıza
geçici vergi ve kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecek, ancak, Türkiye’de uluslararası hava
taşımacılık faaliyeti dolayısıyla elde edeceğiniz kazançlar Türkiye'de vergilendirilmeyecektir.
Öte yandan, Türkiye’de uluslararası hava taşımacılık faaliyeti dışında elde ettiğiniz
kazançların ise ilgili geçici vergilendirme ve yıllık kurumlar vergisi dönemlerinde kurum kazancına
dahil edilerek vergilendirileceği tabiidir.
Ancak Anlaşmanın ilgili maddesinin Kore’de mukim şirketinize uygulanabilmesi için Kore
yetkili makamlarından mukimlik belgesi alınması ve bu belgenin aslı ve noter veya bu ülkedeki Türk
konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğinin bağlı olunan vergi dairesine ibraz
edilmesi gerekmektedir.
II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 173 üncü maddesinde, defter tutma mecburiyetinin; gelir
vergisindenmuaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler, Gelir Vergisi Kanununa
göre kazançları basit usulde tesbit edilenler, kurumlar vergisinden muaf olan iktisadi kamu
müesseseleri ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler hakkında uygulanmayacağı hüküm altına
alınmıştır.
Anılan Kanunun “Yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri” başlıklı 207 nci maddesinde,
“Yabancı nakliyat kurumları veya bunları Türkiye'de temsil eden şube veya acentaları bir "Hasılat
defteri" tutmaya ve bu deftere Türkiye'de elde ettikleri hasılatı tarih sırasıyla ve müfredatlı olarak
kaydetmeye mecburdurlar. Bu madde gereğince hasılat defteri tutan yabancı nakliyat kurumları bu
işleri için ayrıca muhasebe defteri tutmaya mecbur değildirler.” hükmüne yer verilmiş, aynı
Kanunun 220 nci maddesinde ise bu defterin tasdike tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanunun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak
yayımlanan 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan
mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin
Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin
Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço
esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2010
yılı ve müteakip yıllarda bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri açıklanmış
bulunmaktadır.
Anılan Tebliğin “1.1. Yükümlülük Kapsamındaki Mükellefler” başlıklı bölümünün ikinci
fıkrasında; “Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler, muafiyetten yararlandıkları hesap
döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu vermeyeceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, merkezi Güney Kore’de bulunan havayolu şirketinizi
Türkiye’de temsil eden şubenizin defter tutma istisnası kapsamında bulunmaması nedeniyle
Türkiye’de elde etmiş olduğu kazançları için notere onaylattırmak suretiyle bir “hasılat defteri”
tutması gerekmekte olup, söz konusu faaliyetiniz için ayrıca bir muhasebe defteri tutma
mecburiyetiniz bulunmamaktadır.
Ayrıca, kurumlar vergisi mükellefi olduğunuzdan, Ba-Bs bildirim formlarını verme
yükümlülüğünüz bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.