Yabancı uyruklu kişinin Türkiye'de elde ettiği ücret gelirinin vergilendirilmesi

Özelge: Yabancı uyruklu kişinin Türkiye'de elde ettiği ücret
gelirinin vergilendirilmesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[3-12/1]-839
Tarih:
14/08/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[3-12/1]-839 14/08/2012
Konu : Yabancı uyruklu kişinin Türkiye'de elde ettiği ücret
gelirinin vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... A.Ş'de ücretli olarak çalıştığınız Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olduğunuz ve devamlı olarak Türkiye'de ikamet ettiğiniz Türkiye'de elde
ettiğiniz ücret gelirinizden gelir vergisi, damga vergisi ve Sosyal Güvenlik Destek Primi kesildiği,
Türkiye'de elde ettiğiniz söz konusu kazancınız dolayısıyla ayrıca İngiltere'de de vergi ödemek
zorunda kaldığınız belirtilerek Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 15 inci maddesi
gereğince İngiltere'de mükerrer olarak vergi ödememeniz için tarafınıza görüş bildirilmesi
istenilmektedir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde, "Aşağıda yazılı gerçek kişiler
Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar
..." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Türkiye'de yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde ise, "Aşağıda yazılı
kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
1. İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip
maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);
2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici
ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)" hükmüne yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı
olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi
kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve
vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan
etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme
hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak
ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine
mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmüne yer verilmiş olup, aynı fıkranın 1 inci
bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup, ücret sayılan
ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı
hükme bağlanmıştır.
19.10.1988 tarih ve 19964 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.10.1988 tarihinde
yürürlüğe giren ve 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan, "Türkiye Cumhuriyeti ile
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının" 4 üncü maddesinde;
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin
mevzuatı gereğince ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi
bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir.
2. Bu Maddenin 1'inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de
mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki kurallara göre belirlenecektir:
a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul
edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu
kişi kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir
(hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Akit Devlet saptanamazsa veya
kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa bu kişi kalmayı adet
edindiği evin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki
Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Akit Devletin mukimi
kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de
vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu anlaşmayla çözeceklerdir.
..." hükmü yer almaktadır.
Söz konusu anlaşmanın "Bağımlı Faaliyetler" başlıklı 15 inci maddesinde ise; "1. Bu
Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin
bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit
Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer
Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir... " hükmüne yer
verilmiştir.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda devamlı olarak Türkiye'de ikamet ettiğiniz ve Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olduğunuz ayrıca Türkiye'de devamlı olarak ... A.Ş'den ücret geliri elde
ettiğiniz belirtildiğinden İngiltere ile Türkiye Arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Anlaşmasının 4 üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilmeniz gerekmektedir.
Buna göre, Türkiye'de elde ettiğiniz ücret geliri dolayısıyla söz konusu çifte
vergilendirilmeyi önleme anlaşmasının 15 inci maddesi kapsamında tam mükellef olarak Türkiye'de
vergilendirileceğiniz tabiidir.
Dolayısıyla, Türkiye'de elde ettiğiniz ücret gelirinin İngiltere'de Anlaşma hükümlerine aykırı
bir şekilde vergilendirilmesi durumunda, İngiltere'de ödenen verginin iadesi talep edilebilecektir.
Bu talebin İngiltere vergi idaresi tarafından uygun bulunmaması durumunda ise ihtilaflı konu,
tarafınızca İngiltere'de dava konusu yapılabileceği gibi, Anlaşmanın "Karşılıklı Anlaşma Usulü"ne
ilişkin 25 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Başkanlığımızca gerekli girişimlerde
bulunulabilecektir. Ancak, bu yönde bir başvuruda bulunmanız durumunda, başvuru dilekçenizde
İngiltere'de yapılan veya yapılması istenilen vergilemenin hukuki gerekçeleri ile vergileme
talebinde bulunan vergi idaresinin belirtilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.