Yapı kullanma izni almayan meskenlere ait yüklenilen KDV'nin iadesi hk.

Özelge: Yapı kullanma izni almayan meskenlere ait
yüklenilen KDV'nin iadesi hk.
Sayı: 
B.07.4.DEF.0.51.10.00-001.03-3
Tarih: 
03/05/2011
 
T.C.
NİĞDE VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.4.DEF.0.51.10.00-001.03-3 03/05/2011
Konu : Yapı kullanma izni almayan meskenlere ait yüklenilen  
KDV'nin iadesi
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 150 m2 altındaki daire satışlarınıza ait
faturaların 2009 yılında düzenlendiği, bu satışlara ilişkin olarak 2010/Ocak vergilendirme
döneminde KDV iade talebinde bulunulduğu, ancak inşaatın genel iskanının 2010 yılında alınmış
olması nedeniyle KDV iade talebinin hangi yılda yapılması gerektiği hususunda tereddüde
düşüldüğü anlaşılmış olup konu hakkındaki Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.
3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek
faaliyeti kapsamında Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu oluşturduğu
hükme bağlanmıştır.
KDV Kanununun 2/1 inci maddesinde teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun
adına hareket edenlerce alıcıya veya onun adına hareket edenlere devredilmesi olduğu hüküm
altına alınmıştır.
Aynı Kanunun vergiyi doğuran olaybaşlıklı 10 uncu maddesine göre vergiyi doğuran olay, mal
teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; malın tesliminden veya
hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde
gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi; kısım kısım mal
teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir
kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması ile doğmaktadır.
Bu hükümler çerçevesinde, esas olarak gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri, gayrimenkulün
tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmekle birlikte, tescilin yapılmasından önce
gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına sunulması (fiili olarak teslim edilmesi) ve alıcı tarafından
malik gibi kullanılmaya başlanması durumunda KDV uygulaması bakımından vergiyi doğuran olay
gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına bırakılması anında; gayrimenkulün tesliminden önce fatura
veya benzeri belgeler verilmesi halinde ise bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere
fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelmektedir.
Öte yandan, KDV Kanununun 29/2 nci maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma
değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV toplamından
fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilemeyeceği,
ancak 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve
hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve
tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin bu mükelleflerin vergi ve sosyal
sigorta primi borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da
döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya
özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve
hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği; yılı içinde mahsuben iade edilemeyenverginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan
borçlarına mahsuben iade edileceği; Maliye Bakanlığının bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkili olduğu; 29/3 üncü maddesinde ise indirim hakkının vergiyi doğuran
olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği
vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.
İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan KDV iade taleplerinin yerine getirilmesinde uyulması
gereken usul ve esaslara, KDV Kanununun 29 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye
istinaden yayımlanan çeşitli KDV Genel Tebliğlerinde ve KDV sirkülerlerinde yer verilmiştir.
Buna göre,  2009 yılı içerisinde tapuda alıcıları adına tescil edilmiş olan ya da tescil edilmese dahi
alıcıların kullanımına terk edilen (fiili olarak teslim edilen) ve alıcılar tarafından da malik gibi
kullanılmaya başlanılan konut teslimlerinize ait KDV iade talepleriniz, yukarıda belirtilen hüküm ve
açıklamalar çerçevesinde 2009 yılı içinde mahsuben, yılı içinde mahsup edilememesi halinde ise
2010 yılının en geç Kasım vergilendirme döneminde talep edilmesi kaydıyla nakden veya Kanunun
29/2 nci maddesinde sayılan borçlarınıza mahsuben iade edilebilecektir.
Ancak, fatura düzenlenmekle birlikte tapuda alıcılar adına tescil edilmeyen veya fiilen alıcının
kullanıma terk edilmek suretiyle teslim edilmeyen konutlara ilişkin olarak yüklenilen vergilerin, söz
konusu konutlar yukarıda belirtildiği şekilde teslim edilmedikçe, iadesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
                                                                                                                                 .................
 
EK :
Özelge Talep Formu
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.