Yediemin depo ücretinin banka dekontuyla indirim konusu yapılıp yapılmayacağı

Yediemin depo ücretinin banka dekontuyla indirim konusu
yapılıp yapılmayacağı
Sayı: 
75497510-125[1-2019-70]-42356
Tarih: 
05/07/2022
T.C. 
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Tekirdağ Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü
Sayı : 75497510-125[1-2019-70]-42356 05.07.2022
Konu : Yediemin depo ücretinin banka
dekontuyla indirim konusu yapılıp
yapılmayacağı
İlgi :
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ek dilekçenizin tetkikinde; şirket ortağı …'ın şahsi
borç/alacak ilişkisinden dolayı açılan davada şirketin adresine haciz için gelindiği ve şirketinize ait
malların haczedilip yediemine teslim edildiği, şirketinizce mahkemeye itiraz edildiği ve itiraz
neticesinde malların yedieminden geri alındığı, şirketin haczedilen mallarının yedieminde kaldığı
süre için yediemin depo işletmecisi …'e yediemin ücreti olarak …-TL şirketin banka hesaplarından
ödendiği, yedieminden bu ödeme karşılığında fatura istenildiği ancak yediemin tarafından şirkete
fatura kesemeyeceğinin söylendiği belirtilerek, yapılan söz konusu ödemelerin banka dekontlarına
dayanılarak gider yazılıp yazılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
-227 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre
tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir."
-229 uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesikadır."
- 231 inci maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendinde ise; "Fatura, malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır."
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu bağlamda, Vergi Usul Kanunu bakımından fatura, satılan emtia veya yapılan işe ilişkin bedelin
ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın düzenlenmesi zorunlu olan ve tahakkuka ilişkin bir ticari
vesikadır. Dolayısıyla, verilen hizmete ilişkin faturanın hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren yedi
gün içinde düzenlenmesi gerekmekte olup, bu süreye riayet edilmemesi halinde mükellef adına
Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde ilgili vergi dairesi müdürlüğünce ceza tatbik
edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, yedieminlik/muhafaza hizmetinin belli bir işyerinde ticari bir organizasyonu içerecek
şekilde yapılması (depo işletmeciliği şeklinde veya otopark işletmeciliği ile birlikte vb.) durumunda
elde edilen gelir ticari kazanç olarak değerlendirileceğinden, bu hizmetleri dolayısıyla yedieminler
tarafından, genel hükümler çerçevesinde, borçlu adına fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, somut durumda, şirket ortağınızın şahsi alacak/borç ilişkisi nedeniyle adına açılan dava
neticesinde mahkeme kararı gereği şirketiniz mallarına haciz konulmak suretiyle malların
yediemine depo edilmesi ve sonrasında malların yediemin deposundan çekilmesinde ödenen
yediemin muhafaza hizmet bedellerine ilişkin defter kayıtlarınızın adınıza düzenlenen fatura ile
tevsik edilmesi gerekmekte olup, söz konusu ödemeye ait ödeme dekontlarının kayıtların tevsikinde
kullanılması mümkün bulunmamaktadır.
II- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasında, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı; maddenin ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde,
Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
- 37 nci maddesinde, "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.",
- 38 inci maddesinde,  "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap
dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce:
1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur."
hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise; ticari kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu
olarak dikkate alınabileceği hükme bağlanmış olup, yapılan giderlerin bu hüküm uyarınca indirim
konusu yapılabilmesi için söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi arasında doğrudan ve açık
bir illiyet bağının bulunması zorunludur. Bu mahiyette olmayan giderler ticari kazancın tespitinde
indirim konusu yapılamayacaktır. Aynı maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de işle
ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan
ve tazminatların gider olarak yazılabileceği belirtilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun "Kabul edilmeyen indirimler" başlıklı 11 inci maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendinde ise sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere
kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve
manevi zarar tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı
hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, ödenen tazminatların gider yazılabilmesi için, işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya
kanun emrine bağlı bulunması şarttır. Ancak, kurumlarca işle ilgili ödenen tazminatlar, sözleşmeye,
ilama veya kanun emrine bağlı bulunsa dahi, kurumların, ortaklarının, yöneticilerinin ve
çalışanlarının kusurundan kaynaklanması halinde gider olarak yazılamamaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin haczedilen mallarına ilişkin olarak yediemin depoda
kaldığı süre için yediemine ödenen ücretin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için
yapılan bir gider niteliğinde bulunmaması nedeniyle safi kurum kazancınızın tespitinde gider olarak
indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.