Yönetici direktör olarak çalışan kişinin yurt dışından döviz olarak elde ettiği ücret gelirinin vergilendirilmesi

Yönetici direktör olarak çalışan kişinin yurt dışından döviz

 olarak elde ettiği ücret gelirinin vergilendirilmesi

 Sayı: 62030549-120[23/14]-1413534

Tarih: 11/10/2024

 T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İstanbul Defterdarlığı

 Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 Sayı : E-62030549-120[23/14]-1413534

 Konu : Yönetici direktör olarak çalışan kişinin

 yurt dışından döviz olarak elde ettiği

 ücret gelirinin vergilendirilmesi

 İlgi : …

 11.10.2024

 İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Türk vatandaşı olduğunuz ve Türkiye'de ikamet ettiğiniz,

 01/01/2023 tarihinde imzaladığınız sözleşmeyle Federal Almanya Cumhuriyetinde mukim ve

 merkezi Almanya’nın Bad Berleburg şehrinde olan … firmasında global inşaat sektörü satışlarından

 sorumlu yönetici direktör olarak İstanbul'daki evinizden çalıştığınız, ücretinizin Almanya'da

 bulunan banka hesabınıza her ay düzenli olarak yatırıldığı, … firmasının 40'dan fazla ülkede faaliyet

 gösterdiği, grup şirketlerinden … İnvest GMBH adlı şirketin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi

 kimlik numaralı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin sahibi olduğu ve yönetim kurulu üyesi olduğunuz

 Türkiye'de mukim bu şirketten ücret ve huzur hakkı elde ettiğiniz belirtilerek Almanya'dan elde

 ettiğiniz ücret geliriniz dolayısıyla Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının

 (14) numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanmayacağınız hususunda görüş talep

 edilmektedir.

 ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN:

 1/1/2011 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal

 Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi

 Kaçakçılığını Önleme Anlaşması'nın "Bağımlı Kişisel Faaliyetler" başlıklı 15 inci maddesinin 1 ve 2

 nci fıkralarında; "1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet

 mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer

 Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa

edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

 2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir

 hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:

 a) gelir elde eden kişi, diğer Devlette, ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık

 dönemde, bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve

 b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya bu işveren adına yapılırsa, ve

 c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa

 yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir." hükümlerine yer verilmiştir.     

Özelge talep formunuzda verdiğiniz bilgilerden ve Merkezi Nüfus İdare Sistemi (MERNİS)

 kayıtlarınızın tetkikinden, 2007 yılından bu yana ikametgâh adresinizin Türkiye'de olduğu

 anlaşılmakta olup, bu nedenle Türkiye mukimi olduğunuz değerlendirilmektedir. Buna göre yönetici

 direktör olarak Almanya mukimi şirketten elde ettiğiniz ücret gelirinizi vergilendirme hakkı, hizmet

 Almanya'da ifa edilmedikçe, Anlaşmanın 15 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca yalnızca

 Türkiye'ye ait olacaktır.

 Söz konusu hizmetin Almanya'da ifa edilmesi durumunda ise elde ettiğiniz ücret gelirlerini

 vergileme hakkı, Anlaşmanın 15 inci maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen (a), (b) ve (c) bentlerinde

 yer alan üç koşulun bir arada gerçekleşmesi halinde, yalnızca Türkiye'ye ait olacak; üç koşuldan en

 az birinin gerçekleşmemesi halinde ise Almanya'nın da bu ücret gelirini vergileme hakkı olacaktır.

 Böyle bir durumda ortaya çıkan çifte vergilendirme ise, Anlaşmanın 22 nci maddesi uyarınca

 Türkiye'de mahsup yoluyla önlenecektir.

 Diğer taraftan, Türkiye'de mukim bir kişinin Türkiye'de mukim bir şirketten yönetim kurulu üyesi

 olması nedeniyle elde ettiği huzur hakkının Türkiye'de iç mevzuat hükümlerine göre

 vergilendirileceği tabiidir.

 GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;-"Mevzuu" başlıklı 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup,

 gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu,

-"Mükellefler" başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye'de

 yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı

 üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği,-"Türkiye'de yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde;

 "Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

 1.İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip

 maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

 2.Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar

 Türkiye'de oturma süresini kesmez.)

 ...",- "Ücretin tarifi" başlıklı 61 inci maddesi ile ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak

 çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen

 menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat,

 zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş

 olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi

 şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği,-"Tevkifata tabi olmayan ücretler" başlıklı 95 inci maddesinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki

 işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri üzerinden vergi tevkifatı

 yapılmayacağı ve bu gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edileceği,

 hükümlerine yer verilmiştir.

 Bu hükümlere göre, ikametgahı Türkiye'de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı

 olarak altı aydan fazla oturan gerçek kişiler Türkiye'de yerleşmiş sayılacaklarından, elde ettikleri

 gelirlerin tam mükellefiyet esasına göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinin

 (a) alt bendine göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi

 işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları

 üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.

147 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye'de Olmayan Dar

 Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı (1-c)

 bölümünde;

 "İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.- İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de herhangi bir kanuni merkezinin

 veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise

 tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı

 herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz

 konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden

 ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede

 hizmet erbabının Türkiye'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem

 taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki

 faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi hükmüne göre gider

 olarak dikkate alınmayacaktır..."

 açıklamalarına yer verilmiştir.

 Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların

 bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

 1- Türkiye'de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu

 kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

 2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbâbı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde

 olması,

 3- Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı

 kazançlarından karşılanması,

 4-  Ücretin döviz olarak ödenmesi,

 5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi

 şartlarının bir arada taşıması gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Türkiye'den çalışmakta olduğunuz Almanya mukimi …

 firmasının içinde bulunduğu şirketler topluluğunun Türkiye'de de … Sanayi ve Ticaret A.Ş.

 vasıtasıyla faaliyette bulunduğu, yine grup şirketlerinden … İnvest GMBH adlı şirketin Türkiye

 mukimi … Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin sahibi olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, Gelir

 Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinde yer alan istisnaya

 ilişkin "Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunulmaması şartının"

 sağlanamadığı görülmüş olup Almanya mukimi … firmasında çalışmanız karşılığında elde ettiğiniz

 ücret geliri dolayısıyla bahse konu istisnadan yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

 Öte yandan, yurt dışında mukim … firmasından elde ettiğiniz tevkifata tabi olmayan ücret

 gelirinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile

 beyan edilmesi gerekmektedir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise

 bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz

 dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi

 için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.