Yüklenicinin iflası durumunda işin bitim tarihi ile belge düzeni hk.

Özelge: Yüklenicinin iflası durumunda işin bitim tarihi ile
belge düzeni hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-4:2010-14010-02-795
Tarih:
28/09/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-4:2010-14010-02-795 28/09/2011
Konu : Yüklenicinin iflası durumunda işin bitim tarihi ile belge
düzeni hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Ltd. Şti. ile Şirketiniz arasında 26/11/2007 ve
19/12/2007 tarihlerinde yapım işi sözleşmeleri imzalandığı; adı geçen yüklenicinin bu sözleşmelere
ilişkin taahhüdünü yerine getirmediği ve iflas ettiği belirtilerek hak edişin yüklenici tarafından
onaylanmaması ve/veya fatura düzenlenmemesi halinde vergi mevzuatına göre ne şekilde hareket
edileceği konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :
193 sayılı Gelir VergisiKanununun 42 nci maddesinde "Birden fazla takvim yılına sirayet
eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati
olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." hükmü
yer almaktadır.
Aynı Kanunun 44 üncü maddesinde ise ; "İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul
usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih;
diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir.
Bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun
elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının
tespitinde dikkate alınır." hükmü yer almaktadır.
İlgide kayıtlı dilekçenizde belirtilen işe ilişkin olarak ... Limited Şirketi ile şirketiniz arasında
imzalanan 26.11.2007 tarihli sözleşmenin 26 ncı maddesinde "Yüklenicinin taahhüdünü ihale
dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi (yer teslimine yanaşmaması,
işin bütününün tek alt yükleniciye yaptırılması veya onaya tabi ilerde izinsiz alt yüklenici
çalıştırılması, sözleşmenin izinsiz devri, izinsiz temlik, süresi biten teminat mektubunun süresinin
uzatılmaması, iş programının ciddi boyutta aksatılması gibi sözleşmeye aykırı davranışlar) veya iş
süresinde bitirmemesi gibi hallerinde, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası
uygulanmak üzere, idarenin en az yirmi gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen
aynı halin devam etmesi durumunda, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve
varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre
tasfiye edilir.";
27 nci maddesinde de, "Sözleşmenin idarece veya yüklenici tarafındanfeshedilmesine ilişkin
diğer hususlarda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri
uygulanır."
hükümlerine yer verilmiştir.
Kurumunuz tarafından verilen özelge talep formundan, ... Ltd. Şti. ile kurumunuz arasında;
26/11/2007 tarihinde imzalanan İTM.50 referanslı, 154 kV'luk, Bingöl TM, İnebolu TM, Mardin TM,
Kayseri III TM, Uşak TM ve 19/12/2007 tarihinde imzalanan İTM.52 referanslı, 380 kV Paşaköy TM
trafo merkezi yapım işi sözleşmelerinden İTM 50 referanslı, Bingöl, İnebolu, Mardin, Uşak ve İTM
52 referanslı Paşaköy sözleşmelerinin yüklenicinin içine düştüğü finansal sıkıntılardan dolayı
taahhüdünü yerine getirememiş olması nedeni ile Kurumlarının 20/04/2009 tarih ve 14-150 sayılı
yönetim kurulu kararı ile, İTM 50 referanslı Kayseri III sözleşmesinin ise yine aynı sebeple
01/07/2009 tarih ve 21-197 sayılı yönetim kurulu kararlarına istinaden feshedildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri niteliğinde olan
söz konusu yapım işlerinin, şirketiniz ile ...Limited Şirketi arasında yapılan ve taraflarca hükümleri
imzalanarak kabul edilen sözleşmenin 26 ve 27 nci maddelerine istinaden Paşaköy TM, Mardin TM,
Bingöl TM, Uşak TM ve İnebolu TM ve Kayseri III TM yapım sözleşmelerinin tarafınızdan fesih
işlemlerinin onaylandığı tarihlerde bitirildiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :
Bilindiği üzere, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliklerinin ne zaman ve ne şekilde sona ereceği
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 552 nci maddesinde; anonim
şirketin tasfiye memurlarının tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindeki kaydın silinmesi
ve ticarî defterlerin saklanması hakkındaki hükümlerin limited şirketler hakkında da tatbik
olunacağı hükme bağlanmış olup, anonim şirketlerin infisahı, tasfiyesi ve tasfiyenin yapılış şekli ile
yapılacak işlemler de 434 ilâ 454 üncü maddelerinde düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 439 uncu
maddesinde ise infisah eden şirketin tasfiye haline gireceği hükme bağlanmış olup, tüzel kişilik,
tasfiye sürecinin sona ermesini müteakip ticaret sicilinden kaydının silinmesi ile son bulmaktadır.
Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Tasfiye ve İflas" başlıklı 162 nci
maddesinde; "Tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona
ermesine kadar devam eder.
Bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi:
1. Tasfiye veya iflas kararlarını;
2. Tasfiyenin veya iflasın kapandığını;
Vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecburdurlar."
hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalara göre; ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin sona
erdirilmesi tasfiyeve iflas hallerine inhisar ettirilmiştir.Bir başka ifadeyle, mükellefin işi bırakmış
sayılabilmesi için iş ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan emtia
stokları ile diğer döner ve sabit değerlerinin elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme
sahiplerince işletmeden çekilmiş olması, tüzel kişiliğe haiz mükelleflerin ayrıca tasfiye sürecinin
tamamlanarak ticaret unvanlarının sicilden silinmesi gerekmektedir.
Öte yandan Vergi Usul Kanununun "İspat edici kâğıtlar" başlıklı 227 nci maddesinde "Bu
kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet
ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu
kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi
gerekmektedir.
Aynı Kanunun bahse konu 229 uncu maddesinde ise; fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Kanunun 231 inci maddesinin 5
numaralı bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi
gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş
sayılacağı, 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, kazancı basit usulde tespit
edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için
fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almakzorunda oldukları
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, tarafınızdan verilen özelge talep formunda; yüklenici firma olan ... Ltd. Şti'nin
her ne kadar iflas ettiği ve kendilerine ulaşılamadığı belirtilmiş ise de; tasfiye ve iflas hallerinde
mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam etmesi, ayrıca,
Vergi Usul Kanununa göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan
kayıtların tevsikinin mecbur olması ve söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip
maddelerinde yeralan belgelerden herhangi biri ile tevsikinin zorunlu olması nedeniyle, birden fazla
takvim yılına sirayet eden ve tarafınızdan fesih işlemlerinin onaylandığı tarihlerde bitirildiği kabul
edilen sözleşme kapsamındaki bahse konu işlere ilişkin kayıtların Vergi Usul Kanununun 229 ve
müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
III- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanununun 9 uncu maddesi ile vergi alacağının emniyet altına alınması
amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma
konusunda Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden 89, 91 ve 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile
bazı kurum ve kuruluşların bu Tebliğlerde belirlenen hizmet alımları tevkifat uygulaması kapsamına
alınmış, tevkifat uygulamasının usul ve esasları belirlenmiştir.
91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde, KDV tevkifatı yapması gereken kurum
ve kuruluşlar sayılmış; (A/3) Bölümünde de Tebliğde sözü edilen kuruluşların; yapım işleri ile bu
işlere ilişkin mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri alımlarının katma değer vergisi
tevkifatına tabi tutulacağı belirtilmiştir.
Söz konusu Tebliğin "Sorumlu Tayin Edilen Kurum ve Kuruluşlarca Yapılacak İşlemler"
başlıklı A/9 bölümünde de, 2 No.lu KDV beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması
mümkün olmadığından tevkif edilen verginin, aynen vergi dairesine yatırılması gerektiği; ancak
tevkifat uygulayan kurumun KDV mükellefiyetinin bulunması ve bu hizmeti indirim hakkı tanınan
işlemlerde kullanacak olması halinde, hizmet bedelinin satıcıya ödenen kısmı ile birlikte 2 No.lu
KDV beyannamesi ile beyan edilen tevkifat tutarının 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu
yapılabileceği; hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin satıcıya ödenen kısmının takvim yılı
aşılmamak şartıyla hizmet faturasının defterlere kaydedildiği dönemde, sorumlu sıfatıyla beyan
edilen kısmının ise 2 No.lu KDV beyannamesinin ait olduğu dönem için verilen 1 No.lu KDV
beyannamesinde indirim konusu yapılacağı açıklanmıştır.
Öte yandan, KDV Kanununun 10 uncu maddesinin (a) bendine göre vergiyi doğuran olay,
malın teslimi veya hizmetin yapılması ile meydana gelmektedir. Aynı maddenin (b) bendinde ise,
malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde,
bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin
düzenlenmesiyle, (c) bendinde de kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu
hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi
doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.
KDV uygulaması bakımından, taahhüde dayanan işlerde vergiyi doğuran olay ihaleye ilişkin
hak edişlerin harcama yetkilisince onaylandığı ya da fatura ve benzeri belgelerin düzenlendiği anda
doğmaktadır. Kısım kısım teslim edilen taahhüt işlerinde ise vergiyi doğuran olay, her bir kısmın
onaylandığı tarihte meydana gelecektir.
Diğer taraftan, Kanunun 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında, mükelleflerin, yaptıkları
vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm
olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirmek
ve bu indirim hakkını da aynı maddenin 3 üncü fıkrasına göre, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme
döneminde kullanmak hakkına sahip bulunduğu; 34/1 inci maddesinde yurt içinden sağlanan veya
ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve
gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek
şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, hakediş belgesi düzenlenmek suretiyle kısım kısım yapılanişlerde, yapımı
tamamlanarak hakediş belgesine bağlanan her bir kısım için harcama yetkilisi Şirketiniz personeli
tarafından hakediş belgesinin onaylandığı tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş olmaktadır. Bu
işleme ait KDV nin ilgili vergilendirme dönemi itibariyle beyan edileceği tabiidir. Dolayısıyla,
yüklenici firma tarafından onaylanmayıp fatura düzenlenmemiş olsa dahi Şirketiniz tarafından
tevkif edilmesi gereken KDV tutarının sorumlu sıfatı ile 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan
edilmesi ve beyan edilen verginin 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin A/9 bölümündeki açıklamlara
göre ait olduğu dönem için verilen 1 No.lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması mümkün
bulunmaktadır.
Ancak, işleme ait verginin tevkif edilmeyen kısmı; hakediş belgesinin harcama yetkilisi
Şirketiniz personeli tarafından onaylandığı tarihten itibaren yüklenici mükellef tarafından yedi gün
içerisinde düzenlenecek olan faturanın, takvim yılı aşılmamak şartıyla yasal defterlerinize
kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılabilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.