Yurt dışı iştirakten elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5-1/b maddesine göre istisna olup olmayacağı hk.

Özelge: Yurt dışı iştirakten elde edilen kazancın Kurumlar
Vergisi Kanunu'nun 5-1/b maddesine göre istisna olup
olmayacağı hk.
Sayı: 
38418978-125[5-12/28]-447
Tarih: 
14/05/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 38418978-125[5-12/28]-447 14/05/2013
Konu : Yurt dışı iştirakten elde edilen kazancın Kurumlar  
Vergisi Kanunu'nun 5-1/b maddesine göre istisna
olup olmayacağı
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin ... kurulan ... firmasına %49 oranında
ortak olduğunu, bu firmanın yurtdışında taşeron olarak çeşitli taş kaplama ve dekorasyona yönelik
inşaat taahhüt işleri yaptığını ve söz konusu şirket kazancının Katar'da %10 oranında vergiye tabi
tutulduğunu  belirterek,  yurtdışı  iştirakinizden  elde  edilen  kazançların,  Türkiye'de
vergilendirilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan yurtdışı iştirak kazançları istisnasından
yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde kurumlar vergisine tabi
kurumlar sayılmış olup aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında da bu kurumlardan
kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların tam mükellef olarak gerek Türkiye içinde gerekse
Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükmüne yer
verilmiştir.
            Bu Kanunun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde,
            "Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki
şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları
taşıyan iştirak kazançları;
            1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %
10'una sahip olması,
            2) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle
elde tutulması (Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan
sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının
elde edilme tarihi esas alınır.),
            3) Yurt dışı iştirak kazancının kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen
vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15
oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas
faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması
ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke
vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar
vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
            4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesininverilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi."
            hükmüne yer verilerek sayılan şartları topluca taşıyan yurtdışı iştirak kazançları kurumlar
vergisinden istisna tutulmuştur.
            1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.2. Yurt dışı iştirak kazancı istisnası"
başlıklı bölümünde bu konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi için maddede sayılan şartların
topluca yerine getirilmesi gerekmekte olup, şirketinizce iştirak edilen ... mukim ... firmasının %10
oranında vergiye tabi tutulması nedeniyle iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi
kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü
taşıması şartı sağlanamadığından, bu iştirakinizden elde ettiğiniz kazancınızın anılan bent
kapsamında kurumlar vergisinden istisna tutulması mümkün değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.