Yurt dışı şantiyesinde çalışan personele yapılan ücret ödemeleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.
Yurt dışı şantiyesinde çalışan personele yapılan ücret
ödemeleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[94-2014/463]-13333
Tarih:
17/02/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı :62030549-120[94-2014/463]-13333 17/02/2016
Konu :Yurt dışı şantiyesinde çalışan
personele yapılan ücret ödemeleri
üzerinden tevkifat yapılıp
yapılmayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuz, yurt dışı şantiyesinde (Irak) Türkiye'den gelen personelin yanı sıra Irak'ta
yerleşik personelin de çalıştığı, ücret ödemelerinin Türkiye'den yapıldığı belirtilerek, şirketiniz
tarafından yapılan ücret ödemeleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile söz konusu
ödemelerin kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususlarında bilgi talep
edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir
vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi
tutarıdır.” denilmiş, aynı Kanunun 3 üncü maddesinde ise “Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye
içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;
2. (202 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen bent) Resmi daire ve müesseselere veya
merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese,
teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu
gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi'ne
veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca
vergilendirilmezler.)” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun un 6 ncı maddesinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece
Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, Kanun’un
“Dar Mükellefiyet”e ilişkin “Kazanç ve iradın Türkiye’de elde edilmesi” başlıklı 7’inci maddesinde;
“Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki
şartlara göre tayin olunur:
…
3. Ücretlerde:
a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
...
Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 inci bentlerinde sözü edilen değerlendirmedenmaksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de
ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından
ayrılmasıdır.";
61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara
hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
…” hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, tevkifat yapmakla sorumlu olanlar
sayılmış olup anılan fıkranın (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci
maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü
maddelere göre tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında;
Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların,
gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden
vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 6 ncı maddesinde de; kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç
hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek
kurum kazancından, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8
inci maddesinde sayılan giderler indirilebilecektir.
Aynı Kanunun 5 inci maddesinin (h) bendinde ise; yurt dışında yapılan inşaat, onarım,
montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen
kazançlar, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de, iştirak
hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden
istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan
zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmemiştir.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "(5.9.) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım,
montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna" başlıklı bölümünde; "Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat,
onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye'de genel sonuç hesaplarına
aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
...
Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile
teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye'ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz
konusu kazançların Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması
için yeterlidir.
Öte yandan, yurt dışındaki şubelerden elde edilen kazançların genel sonuç
hesaplarına intikal ettirilmesinde, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre
hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen
faaliyet sonucu, Türkiye'de de aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına
kaydedilecektir. Bu hususun Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın
kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye'ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.
Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç, hesaplara intikal ettirilmesigereken tarihte T.C. Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla
değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye
Bakanlığının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlar dikkate alınacaktır.
Yurt dışı faaliyet sonucunda elde edilen kazançlar elde edildiği dönem itibarıyla, Türkiye'de
ilgili olduğu geçici vergi matrahının tespitinde de dikkate alınacaktır.
..."
açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından yurt dışı şantiyesinde çalışmak üzere
Türkiye'den gönderilen personelin Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin (2) numaralı bendi
uyarınca tam mükellef sayılması, Türkiye içinde ve dışında elde ettiği tüm kazanç ve iratları
üzerinden Türkiye'de gelir vergisine tabi tutulması, Irak mukimi personelin şirketinizden elde ettiği
ücret gelirlerinin ise dar mükellef gerçek kişi olarak Türkiye'de vergilendirilmesi, bu itibarla,
yapılan ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Irak'taki işyeriniz tarafından yürütülen inşaat işinden elde edilecek ve
faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre tespit edilen ve Türkiye'de genel sonuç
hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında; iştirak
hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden
istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan
zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği ifade edilmektedir.
Bu durumda, yurt dışındaki inşaat işinde çalıştırdığınız işçilerinize ödenen ücretler ve
bunlar için ödenen sigorta primleri ile diğer giderlerinizin istisnaya konu yurt dışı kazancın
tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmekte olup, bu giderlerin istisna dışı
diğer faaliyetlerden elde ettiğiniz kurum kazançlarınızdan indirimi mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.