Yurt dışı şube kazancının vergilendirilmesi hk.

Özelge: Yurt dışı şube kazancının vergilendirilmesi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-b-128
Tarih: 
05/06/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-b-128 05/06/2012
Konu : Yurt dışı şube kazancının vergilendirilmesi  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Bahreyn'de bulunan şubenizce elde edilen kazancının
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılan şartları
sağlamaması nedeniyle istisnaya konu edilmediği ve kurum kazancına dahil edilerek
vergilendirildiği belirtilerek, yurt dışı şubenizin geçici vergi dönemleri itibariyle elde ettiği
kazancın, bankanızın geçici vergi dönemlerindeki geçici vergi matrahının tespitinde dikkate alınıp
alınmayacağı sorulmaktadır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1
inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye
içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği
hükmü bağlanmış, 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde
elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193
sayılı Gelir Vergisi Kanununun  ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına
alınmıştır.
            Aynı Kanununu 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; Kurumların yurt dışında
bulunan iş yerleri veya daimî temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, Kanunda
belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
          1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.9." bölümünde; 
            ".............
            Öte yandan, yurt dışındaki şubelerden elde edilen kazançların genel sonuç hesaplarına
intikal ettirilmesinde, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin
kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu,
Türkiye'de de aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına kaydedilecektir. Bu hususun
Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen
Türkiye'ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede
kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.
            Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç, hesaplara intikal ettirilmesi
gereken tarihte T.C. Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla
değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye
Bakanlığının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlar dikkate alınacaktır.
            Yurt dışı faaliyet sonucunda elde edilen kazançlar elde edildiği dönem itibarıyla, Türkiye'de
ilgili olduğu geçici vergi matrahının tespitinde de dikkate alınacaktır.
            Örneğin; Türkiye'de 1 Temmuz - 30 Haziran özel hesap dönemini kullanan bir kurumun, yurt
dışında yaptığı inşaat işlerine ilişkin olarak tabi olduğu hesap dönemi ilgili ülke mevzuatına göretakvim yılıdır. Buna göre, bu şirketin yurt dışı şubesinin, 2006 takvim yılına ilişkin kazancı,
Türkiye'de 31/12/2006 tarihi itibarıyla elde edilmiş sayılacağından, 1/7/2006 - 30/6/2007 özel hesap
döneminin ikinci geçici vergi dönemi matrahının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir."
            açıklamalarına yer verilmiştir.
             Bu hüküm ve açıklamalara göre, Bahreyn'de bulunan şubenizce elde edilen kazançlar, yurt
dışı şubenin hesap döneminin kapandığı tarihte kesinleşeceğinden, bu tarihe isabet eden geçici
vergi döneminde, geçici vergi matrahınızın tespitinde dikkate alınacaktır. Ancak, yurt dışı şubeye
ilişkin kazancın, yurt dışı şubenin hesap döneminin kapandığı tarihten önce bankanıza aktarılması
halinde, aktarılan tutarların ilgili dönem geçici vergi beyannamesinde dikkate alınacağı ise tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
        
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.