Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Bir Şirketten Alınan Makine Tamir Hizmeti Karşılığında Bu Firmaya Yapılan Ödemeler Üzerinden KDV ve Stopaj Kesintisi U
Özelge: Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Bir Şirketten
Alınan Makine Tamir Hizmeti Karşılığında Bu Firmaya
Yapılan Ödemeler Üzerinden KDV ve Stopaj Kesintisi
Uygulanıp Uygulanamayacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-1448
Tarih:
27/08/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-1448 27/08/2011
Konu : Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Bir Şirketten Alınan
Makine Tamir Hizmeti Karşılığında Bu Firmaya Yapılan
Ödemeler Üzerinden KDV ve Stopaj Kesintisi Uygulanıp
Uygulanamayacağı
İlgide kayıtlı dilekçenizle, ithal ettiğiniz bir makinede oluşan arızanın tamirinin satıcı firma
tarafından yurtdışından eleman gönderilerek yapıldığı belirtilerek, alınan tamir hizmetinin bedeli
olarak satıcı firmaya yapılan ödeme üzerinden katma değer vergisi ve gelir vergisi stopajı yapılıp
yapılmayacağının bildirilmesi istenilmiştir.
I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Dar
mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de
Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler."
hükmüne yer verilmiştir. Dar mükellefiyet mevzuuna alınan kurum kazançları aynı maddenin
üçüncü fıkrasında bentler halinde sayılmış olup maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında
ise,
"(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi
ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana
statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.
(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir."
hükümlerine yer verilmiştir.
Konuyla ilgili olarak 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.2.3 no.lu "Serbest
Meslek Kazançları" başlıklı bölümünde,
"Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve Gelir Vergisi
Kanununun 65 inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç
elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.
Serbest meslek kazançlarının Türkiye'de elde edilmiş sayılması için serbest meslek
faaliyetinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi gerekir. Türkiye'de değerlendirme, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette
yapılmışsa Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal
ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.
...
Dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları, Kanunun 30
uncu maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulacaktır.
Serbest meslek kazancının Türkiye'de yapılmakta olan ticari faaliyet kapsamında elde
edilmesi halinde, kurum kazancının tespitinde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler
uygulanacaktır. Türkiye'de bulunan işyeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla ticari kazanç elde eden
dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları bulunması halinde, dar
mükellef kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi vasıtasıyla elde ettiği kazanç ve iratlar
ticari kazanç olarak değerlendirileceğinden, bu serbest meslek kazancı üzerinden Kurumlar Vergisi
Kanununun 30 uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan ya da işyeri veya daimi temsilcisi
bulunmakla birlikte bunlarla ilişkili olmaksızın Türkiye'de serbest meslek faaliyeti icra eden veya bu
faaliyeti Türkiye'de değerlendirilen kurumların, yıllık beyanname vermeleri halinde, kesilen bu
vergiler beyannamede hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir." açıklamaları yer almaktadır.
Öte yandan aynı kanunun 30 uncu maddesinde ise; "(1) Dar mükellefiyete tâbi kurumların
aşağıdaki kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden
veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi
yapılır:
...
b) Serbest meslek kazançları
...
(10) Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, kesintiye tâbi kazanç ve iratları ödeyenleri
hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
(11) Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafi tutarları üzerinden dikkate
alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi,
fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.
(12) Bu Kanuna göre vergi kesintisi yapanlar, yaptıkları vergi kesintisini kayıt ve
hesaplarında ayrıca gösterirler." Hükümleri yer almış, Kanunun 31 inci maddesiyle 30 uncu
maddesi gereğince vergi kesintisi yapmak zorunda olanların, bu vergileri ödeme veya tahakkukun
yapıldığı yer itibariyle bağlı oldukları vergi dairesine Gelir Vergisi Kanununda muhtasar
beyannameye belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile bildirmek zorunda
oldukları hüküm altına alınmış, ayrıca uygulamaya ilişkin tevkifat oranı ise, 03.02.2009 tarih ve
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %20 olarak belirlenmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, ithal etmiş olduğunuz makinede meydana gelen arızanın,
aynı zamanda tedarik edilen yurt dışında mukim olan firma tarafından giderilmesi karşılığı yapılan
ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden %20 oranında tevkifat yapılması ve yapılan bu tevkifatın
muhtasar beyanname ile sorumlu sıfatı ile beyanı gerekmektedir.
Öte yandan arızayı gideren firmanın mukimi olduğu devlet ile Türkiye Cumhuriyeti arasında
akdedilmiş çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması halinde bu anlaşma hükümlerinin de
dikkate alınması gerekeceği tabiidir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,
- 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan
işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, bir şeyi
yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de
faydalanılmasının, işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği,
- 9/1 inci maddesinde ise mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi
ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nın
vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.
Kanunun 9/1 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanarak yurtdışından sağlanan hizmetlerdeki
KDV uygulaması 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde düzenlenmiştir.
Söz konusu Tebliğe göre, yurt dışındaki firmalara Türkiye'de yaptırılan veya Türkiye'de
faydalanılan hizmetler KDV ye tabi olacak, yabancı firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni
merkezi ve iş merkezinin bulunmaması halinde söz konusu işleme ait KDV, hizmetten faydalanan
yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip,
ödenecektir.
Buna göre; ithal etmiş olduğunuz makinede meydana gelen arızanın giderilmesi için, yurt
dışında mukim firmadan alınan makine tamir hizmeti genel oranda (% 18) KDV ye tabi olup,
hesaplanan verginin firmanız tarafından sorumlu sıfatıyla ve 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan
edilerek ödenmesi gerekmektedir. Ödenen verginin aynı döneme ait 1 No.lu KDV beyannamesinde
indirim konusu yapılabileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.