Yurt dışında mukim ana firma tarafından ilave indirimler ve komisyonların alacak notu (credit note) ile gönderilmesi ve KDV'ye tabi olup olmadığı hk.

Özelge: Yurt dışında mukim ana firma tarafından ilave
indirimler ve komisyonların alacak notu (credit note) ile
gönderilmesi ve KDV'ye tabi olup olmadığı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-2338
Tarih: 
27/07/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ KATMA DEĞER VERGİSİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-2338 27/07/2012
Konu : Yurt dışında mukim ana firma tarafından ilave indirimler  
ve komisyonların alacak notu (credit note) ile gönderilmesi
ve KDV'ye tabi olup olmadığı.
 
            İlgide kayıtlı dilekçenizde, firmanızın takım tezgahları makina sanayii alanında yurt dışında
faaliyette bulunan ana firmanın distribütörlüğünü yaptığı, ithal ettiği takım tezgahları ve yedek
parçalarının yurt içinde pazarladığı ve servis hizmeti verdiği, aynı zamanda yurt dışında mukim ana
firmanın Türkiye'de tekstil makinası satışına aracılık ettiği, yurt dışında mukim ana firma tarafından
bu aracılık hizmeti nedeniyle yurt dışındaki firmaya olan borcun azaltılması amacıyla "alacak notu"
düzenlendiği belirtilerek "alacak notu" nun katma değer vergisine tabi olup olmadığı sorulmaktadır.
            I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasıyla, kurum
kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu hüküm altına alınmış olup,
anılan Kanun'un 6 ncı maddesi ile de kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde
elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safı kurum kazancının tespitinde, Gelir
Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
             Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde;
"Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır" hükmü yer almış olup; aynı
Kanun'un "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise;
             "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve
başındaki değerleri arasındaki müspet farktır.Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
             1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
             Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu Kanunun 40  ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiş,
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek
giderler sayılmıştır.
             Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk
esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle
kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının
ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir.
Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyetve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
             Bu itibarla; firmanızın, yurt dışında mukim ve % 76 oranında hissesine sahip olmak
suretiyle iştirakçisi olan firmanın Türkiye'deki distribütörlük faaliyeti nedeniyle alacak notu (credit
note) ile alacaklarına ilave indirim suretiyle yapacağı komisyon ödemelerinin öz sermayeyi artırıcı
unsur olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
             Ayrıca, firmanızın yurt dışındaki firmaya olan borçlarında yapılan indirimler, firmanız
tarafından nakden veya hesaben yapılan bir ödeme olarak değerlendirilemeyeceğinden adı geçen
mükellef tarafından tevkifat yapılması söz konusu olmadığı gibi yurt dışı firmanın mukimi olduğu
devletin  vergi  mevzuatı  ile  bu  devletle  Türkiye  Cumhuriyeti  arasında  akdedilmiş  çifte
vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması halinde anlaşma hükümleri uyarınca hesaben ödeme
yapan açısından tevkifat hususunun ayrıca değerlendirilmesi gerekeceği tabiidir.
             Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrasıyla;
kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat
üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazancın tamamen veya
kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve
inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye,
ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı
olarak değerlendirileceği hüküm altına alındığından, dilekçeye konu olayda bu madde hükmünün
uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yer aldığı diğer yasal düzenlemelerdeki açıklamaların da
göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
            Bilindiği üzere, alacak ve borç notu "credit note - debit note" uluslararası ticaret yapan
şirketlerce ticarette öngörülmeyecek şekilde ortaya çıkan maliyete ilişkin unsurları karşılıklı olarak
dengelemek amacıyla kullanılan notlardır. Bu notlar, genellikle satıcı tarafından alıcıya ticari,
lojistik, teknik talepler, fiyat düzeltmeleri, komisyon ve indirim gibi nedenlerle gönderilir.
             Alacak notu "credit note" satılan mal veya hizmetin istenilen kalite standartlarına uygun
olmaması sonucu ortaya çıkan indirimler ile fiyat farklılığı gibi nedenlerle alıcının satıcıdan alacaklı
olduğunu göstermek amacıyla satıcı tarafından düzenlenen bir belgedir.
            II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
             Diğer taraftan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat edici kâğıtlar" başlıklı 227 nci
maddesinde; "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla
olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.
             Anılan hüküm gereğince tevsik edici belgeler Vergi Usul Kanunu'nun 229-242 nci
maddelerinde tek tek sayılmak suretiyle belirtilmiştir. 229 uncu madde ile mal teslimi ve hizmet
ifalarının "Fatura" ile belgelendirileceği hüküm altına alınmıştır.
            Buna göre, yurt dışında mukim ana firma tarafından, firmanızın Türkiye'de vermiş olduğu
distribütörlük faaliyeti ile ilişkili yapılacak ilave indirimler ve komisyonlar tutarında yurt dışındaki
satıcı firma adına fatura düzenlenmesi ve bu fatura ile birlikte fiyat indirimi ve komisyonlara yönelik
gönderilen alacak dekontunun (credit note) zamanaşımı süresine bağlı olarak muhafaza edilmesi
gerekmektedir.
             III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
            KDV Kanununun;
            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesindeki yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
            6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye'de
bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifadeettiği
            hükme bağlanmıştır.
            Buna göre, firmanızın yurt dışında mukim ana firmaya verdiği tekstil makinası satışına
aracılık hizmeti, KDV Kanununun 1/1 ve 6 ncı maddelerine göre KDV ye tabi olacaktır. Hizmet
bedelinin yurt dışındaki ana firmaya olan borcunuzun azaltılması için düzenlenen "alacak notu" ile
ödenmesi bu uygulamayı değiştirmeyecektir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.