Yurt dışında mukim şirkete verilen danışmanlık ve destek hizmetlerinde vergileme ve belge düzeni hk.
Özelge: Yurt dışında mukim şirkete verilen danışmanlık ve
destek hizmetlerinde vergileme ve belge düzeni hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-898
Tarih:
08/07/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-898 08/07/2011
Konu : Yurt dışında mukim şirkete verilen danışmanlık ve destek
hizmetlerinde vergileme ve belge düzeni hk.
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, yurt dışı merkezli yabancı firmaların ülkemizdeki irtibat
bürolarının çeşitli giderlerinin (elektrik, su, telekomünikasyon gibi) ödenmesi işlemlerinin
yapılmasında aracılık hizmeti verdiğiniz, bu hizmeti gerçekleştirirken ilgili harcama tutarlarının
döviz olarak şirketinizin banka hesaplarına yabancı şirketler tarafından gönderildiği, gelen döviz
tutarlarının Türk Lirasına çevrilerek ödemelerin yapıldığı, buna ilişkin döviz alım belgesinin
bankadan temin edildiği ancak irtibat bürosu çalışanlarının ücret ödemelerinin gelen döviz
cinsinden Türk Lirasına çevrilmeden döviz olarak çalışan kişinin hesabına gönderildiğinden bahisle
verilen hizmetler karşılığında komisyon geliri elde ettiğiniz ve alınan komisyon için fatura
düzenlediğiniz belirtilmek suretiyle vergilendirme ve usul yönünden yerine getirmekle yükümlü
bulunduğunuz hususlar hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6'ncı maddesinde; kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç
hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38'inci
maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1-İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2-İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, şirketinizin, yurt dışı merkezli yabancı firmaların ülkemizdeki irtibat
bürolarında çalışanlarının ücretleri, SGK primleri, elektrik, su, telekomünikasyon vb. ödemelerinin
yapılmasında sunduğu aracılık hizmeti karşılığında elde etmiş olduğu komisyon gelirlerinin kurum
kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Ticari kazanç sahibinin aktif toplamı ile borçları arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu
varlığını (öz sermayeyi) teşkil etmekte olup, kazancın tespitinde tahsil değil, tahakkuk esası
benimsenmiştir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler" başlıklı
1'inci maddesinin 1. bendinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu, "İşlemlerin Türkiye'de Yapılması"
başlıklı 6'ncı maddesinde; işlemlerin Türkiye'de yapılmasının hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya
hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade edeceği belirtilmiş, "Mal ve Hizmet İhracatı" başlıklı
11'inci maddenin 1'inci fıkrasının a bendinde; ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile
yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming
anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetleri
vergiden istisna edilmiştir.
Kanunun "İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşterilerİçin Yapılan Hizmetler" başlıklı 12'nci
maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca da bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet
sayılabilmesi için;
- Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
- Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.
Hizmet ihracı ile ilgili açıklamalar 17, 26 ve 30 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde
yapılmıştır.
Hizmet ihracında katma değer vergisi istisnasının uygulanabilmesi için 26 Seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliği'nin (K) bölümünde yer alan aşağıdaki dört şartın birlikte gerçekleşmiş olması
zorunludur.
1- Hizmet Türkiye'de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
2-Fatura veya benzeri nitelikteki belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.
3- Hizmet bedeli, döviz olarak Türkiye'ye getirilmelidir.
4- Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.
Ayrıca 30 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "Hizmet İhracı" başlıklı (A) bölümünde;
".........Yurt dışındaki firmaların Türkiye'den ithal edecekleri mal ve hizmetlerle ilgili olarak bu
firmalara aracılık hizmeti verenlerin, söz konusu hizmetler karşılığında aldıkları komisyonlar, ihraç
edilen mal ve hizmetler yurt dışında tüketildiğinden, hizmet ihracı istisnası kapsamında mütalaa
edilecektir. Bu istisnanın uygulanmasında 26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (K)
bölümünde yer alan diğer şartların aranılacağı tabiidir" şeklinde açıklanmıştır.
Buna göre, yurt dışı merkezli firmaların Türkiye'deki irtibat bürolarının çeşitli giderlerinin ödeme
işlemlerinin yapılmasında aracılık hizmeti verilmesi karşılığı yurt dışındaki firmadan alınan
komisyonlar hizmet Türkiye'de yapıldığından ve hizmetten Türkiye'de faydalanıldığından KDV'ye
tabi olacaktır.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Türkçe Tutma ve Türk Parası Kullanma Zorunluluğu" başlıklı
215'inci maddesinde;
"1- Bu kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe
kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını
değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2- a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek
şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına
düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
..." hükmü yer almaktadır.
Bu açıklamalara göre; yurt içindeki müşteriler adına düzenlenen faturaların Türk parası karşılığı
gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre düzenlenmesi mümkün olup, yurt dışındaki
müşterileriniz adına düzenlenecek olan faturaların ise Türk parası karşılığı gösterilmeksizin yabancı
para cinsinden düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun "İspat EdiciKâğıtlar" başlıklı 227'nci maddesinde; Bu kanunda aksine
hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait
kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise Kanun'un 229'uncu ve
müteakip maddelerinde belirtilen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
"Faturanın Tarifi" başlıklı 229'uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesikadır".
Aynı Kanunun "Faturanın Nizamı" başlıklı 231'inci maddesinin 5 no'lu fıkrasında "Fatura malın
teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir, bu süre içinde
düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır."
Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232'nci maddesinde "Birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
1-Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2-Serbest meslek erbabına,
3-Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
4-Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
5-Vergiden muaf esnafa,
Sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve
almakmecburiyetindedirler."
hükümleri yer almaktadır.
Buna göre şirketiniz tarafından yurtdışı merkezli firmalara verilen aracılık hizmetleri dolayısıyla
hizmet bedeli üzerinden hizmetin verildiği tarihten itibaren azami (7) yedi gün içerisinde fatura
düzenlenmesi gerektiği tabidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü Y.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.