Yurt dışında yerleşik menkul kıymetleştirme şirketlerinden alınacak krediler nedeniyle yapılacak faiz ödemelerinin KV, KDV ve Damga Vergisi karşısında
Özelge: Yurt dışında yerleşik menkul kıymetleştirme
şirketlerinden alınacak krediler nedeniyle yapılacak faiz
ödemelerinin KV, KDV ve Damga Vergisi karşısındaki
durumu hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17.4-2193
Tarih:
08/12/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17.4-2193 08/12/2011
Konu : Yurt dışında yerleşik menkul kıymetleştirme şirketlerinden
alınacak krediler nedeniyle yapılacak faiz ödemelerinin
KV, KDV ve Damga Vergisi karşısındaki durumu
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışında yerleşik bir menkul kıymetleştirme
şirketi ile kredi temini hususunda bir ön anlaşmaya vardığınızı belirterek, alınacak kredi nedeniyle
yapılacak faiz ödemelerine ilişkin kurumlar vergisi stopajı oranı, katma değer vergisi (KDV) tevkifatı
yapılıp yapılmayacağı ve kredi sözleşmesinin damga vergisinden istisna olup olmadığı konusunda
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi
kurumların bu maddede yer alan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da
dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında
kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde, Gelir
Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde
sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması hüküm
altına alınmıştır.
Anılan maddenin yedinci fıkrasında ise, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk
vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı
sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar
Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef
kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya
tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip
girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında
vergi kesintisi yapılacağı hükmü yer almaktadır. Fıkranın (b) bendinde ise, yurtdışındaki finans
kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta
ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmektedir.
Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "30.5.3 Vergi kesintisi
kapsamında olmayan ödemeler" başlıklı bölümünde;
"...
Öte yandan bankalar, nakit akışı sağlayan varlıklara dayalı olarak yurt dışında ihraç edilen
menkul kıymetler karşılığında uzun vadeli fon temin edebilmekte ve bu işleme konu olan bir akımveya varlık portföyü (ihracat alacakları, kredi kartı alacakları, çeklere dayalı akımlar, yurt dışı
havale akımları, ipoteğe dayalı konut, taşıt ve tüketici kredileri gibi) yalnız bu amaçla kurulan "Özel
Amaçlı Kurumlara (SPV, SPC)" devredilebilmektedir. Söz konusu kurumlar ise bu akım veya varlık
portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymet ihracı yoluyla temin ettikleri fonları Türkiye'de
kurulu bankalara kullandırmaktadırlar. Bu amaçla kurulan "Özel Amaçlı Kurum"lar da bu fıkra
uygulamasında finans kuruluşu sayılacak olup bu kurumların sadece varlıklarını devraldıkları
bankalara finansman temin etmesi finans kuruluşu olarak kabul edilmelerine engel teşkil
etmeyecektir.
Bankaların, sekuritizasyon yöntemiyle finansman temin etmesi halinde, SPV'nin kuruluş
sermayesi, ortaklık yapısı, yöneticileri, çıkarılan menkul kıymetlerin sayısı, ihraç edilen menkul
kıymetlerin kimler tarafından hangi tutarda satın alındığı gibi bilgilerin, bankalar tarafından,
SPV'nin menkul kıymet ihraç ettiği tarihten itibaren bir ay içinde, bu menkul kıymetlerin geri
dönüşlerininkimlere yapıldığının geri dönüşlerin tamamlandığı tarihten itibaren bir ay içinde birer
yazı ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildirilmesi gerekmektedir." açıklamaları yer almaktadır.
Diğer taraftan, anılan maddenin sekizinci fıkrası ile Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye
istinaden yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin 5 numaralı
fıkrasının (b) bendi ile bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil
sermaye benzeri krediler ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı
olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemi ile temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler
üzerinden yapılacak kesinti oranı %1 olarak belirlenmiş olup bu oran, 8/1/2005 tarihli ve 25694
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti ile Lüksemburg Büyük Dükalığı Arasında
İmzalanan Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının faizlere ilişkin 11 inci maddesinin 2 nci fıkrasında
taraflarca yapılacak vergilendirmede üst sınır olarak belirlenen oranların altındadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin bir bankadan sağlayacağı kredi tutarının
Lüksemburg'da mukim 22/03/2004 tarihli Menkul Kıymetleştirme Kanunu çerçevesinde faaliyet
gösteren bir şirkete devredilmesiyle anılan şirketten menkul kıymetleştirme suretiyle temin edeceği
kredi tutarı için ödeyeceği faizler üzerinden 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci
maddesinin 5/b bendine göre %1 oranında Kurumlar Vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli damga vergisinden istisna edilen kağıtların yer aldığı
(2) sayılı tablonun "IV.Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı
fıkrasında "Bankalar yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin
temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar" ın damga vergisinden istisna olacağı
hüküm altına alınmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan hüküm
gereğince, bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin
temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin de harca tabi tutulmaması
gerekeceği tabiidir.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 17/a maddesinde, Türkiye'de
yerleşik kişilerin yurt dışından temin ettikleri kredileri bankalar veya özel finans kurumları
aracılığıyla kullanmaları gerektiği belirtilmektedir.
Bu çerçevede, yurt dışında yerleşik kredi kuruluşlarından bankalar veya özel finans
kurumları aracılığıyla temin edilen kredi işlemleri nedeniyle düzenlenen kağıtlara damga vergisi
istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla şirketlerin yurt dışında yerleşik kredi
kuruluşlarından kullanacağı kredilerin bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla temin
edilmesi gerekmektedir.
Ancak, özellikle söz konusu istisna hükümlerinde bahsedilen "yurt dışı kredi kuruluşları ile
uluslararası kurumlar" ifadesinden, hangi kurum ve kuruluşların anlaşılması gerektiği ile bunlaradair tespitin nasıl yapılacağı hususlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Konu ile ilgili olarak Başkanlığımız ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasında yapılan
yazışmalar neticesinde, anılan Banka tarafından 20.06.2005 tarih ve 2005/YB-16 sayılı genelge
yayımlanarak tüm bankalara ve özel finans kurumlarına gönderilmiştir. Söz konusu genelgede;
Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin
mevzuatına göre mali (finansal) kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi
de kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise gelişmekte olan ülkelerin
kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu
ülkelere kredi veren Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para
Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve benzeri kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.
Bankalar ve özel finans kuruluşlarınca; kullanımına aracılık edilen kredilerin yurt dışı kredi
kuruluşlarından sağlandığının belirtildiği durumlarda, kredi kurulusunun yurt dışı kredi kuruluşu
olup olmadığı konusunda karar verilememesi halinde, borç alan kuruluştan, kredi aldığı kuruluşun
kendi ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunun, diğer bir ifadeyle,yurt dışı
kredi kuruluşunun faaliyette bulunduğu ülke mevzuatına göre ödünç para verme işi ile uğraştığının,
borç vermeye yetkili olduğunun tevsiki istenecektir. Söz konusu tevsik işlemi için kredi veren
kuruluşun kendi ülke resmi makamlarından almış olduğu, kredi kullandırmaya yetkili olduğuna dair
belgenin, bu ülkede bulunan ülkemizin büyükelçilikleri veya konsoloslukları ya da ekonomi
müşavirleri tarafından onaylanmış örneğini isleme aracılık eden bankaya ibraz etmeleri
gerekmektedir "
şeklinde açıklama yapılmıştır.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yurt dışı kredi kuruluşları ile ilgili olarak
"Berne Union'a Üye ve Gözlemci Kuruluşların Listesi" nin yurt dışı kredi kuruluşlarının tespitinde
kullanılmasının uygun olacağını bildirmiştir.
Bu çerçevede, yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlardan sağlanan kredilerin
temini, teminatı ve geri ödenmesine ilişkin olarak yapılan işlemlerle ilgili düzenlenen kağıtlara
damga vergisi ve harç istisnası uygulanabilmesi için kredi kuruluşunun, Berne Union'a Üye ve
Gözlemci Kuruluşların Listesi'nde yer alması veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
genelgesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, yurt dışı kredi kuruluşu olduğunun tevsik edilmesi
gerekmektedir.
Ayrıca, damga vergisi ve harç istisnası uygulanması için bir diğer koşul da, krediye ilişkin
düzenlenen kağıdın münhasıran verilen kredinin alınması, teminatı veya geri ödenmesi amacıyla
düzenlenmiş olması ve bu kağıtta kredi borcu dışındaki genel mahiyetteki borçlarla ilgili
belirlemelere yer verilmemesidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz tarafından kullanılacak kredi ile ilgili
olarak söz konusu yurt dışı kredi kuruluşunun Berne Union'a Üye ve Gözlemci Kuruluşların
Listesi'nde yer almaması halinde, söz konusu kuruluşun yurt dışı kredi kuruluşu olduğunun tevsik
edilmesi ve münhasıran verilen kredinin de ayni kredi olmaması kaydıyla damga vergisi ve harç
istisnasının uygulanması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, şirketiniz tarafından yurt içinden veya yurt dışından kullanılacak kredinin yurt
dışında mukim menkul kıymetleştirme şirketine devredilmesine ilişkin olarak düzenlenecek
kağıtların bu kapsamda damga vergisi ve harçtan istisna edilmesine imkan bulunmamaktadır.
KDV KANUNU YÖNÜNDEN:
KDV Kanununun 17/4-e maddesi ile BSMV kapsamına giren işlemler KDV den istisna edilmiştir.
KDV uygulamasında, mal ve hizmetlerin yurt dışından veya yurt içinden temin edilmesi hallerinde,
bu işlemler arasında özellikle oran ve istisna uygulaması bakımından bir farklılık bulunmamasınınesas olmasından hareketle; 46 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde, Türkiye'de BSMV ye tabi
tutulmamış olan yurt dışı kredi işlemlerinin mahiyet itibariyle BSMV ye tabi olan yurt içi bankacılık
hizmetlerinden farksız olduğu; dolayısıyla, yurt dışı kredi işlemlerinin Kanunun 17/4-e maddesi
hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamdaki işlemler nedeniyle ödenen faiz,
komisyon ve bunlara ilişkin kur farklarının KDV ye tabi olmadığı açıklanmıştır.
Buna göre, şirketinizce yurt dışında yerleşik menkul kıymetleştirme kurumundan alınacak kredi
nedeniyle yapılacak faiz ödemeleri Kanunun 17/4-e maddesi kapsamında KDV den istisna olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.