Yurt dışındaki Alman firmasından alınan serbest meslek hizmeti nedeniyle yapılan ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağ

Özelge: Yurt dışındaki Alman firmasından alınan serbest
meslek hizmeti nedeniyle yapılan ödemeler üzerinden
kurumlar vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağı hk.
Sayı:
93767041-125[30-2012/5]-166
Tarih:
21/08/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 93767041-125[30-2012/5]-166 21/08/2013
Konu : Yurt dışındaki Alman firmasından alınan serbest meslek
hizmeti nedeniyle yapılan ödemeler üzerinden kurumlar
vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağı hususunda
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Türkiye ile Almanya arasında imzalanan Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşmasının
yürürlüğe girebilmesi için gerekli yasal prosedürün Türkiye açısından tamamlandığı, Almanya'nın
da bu prosedürü tamamlamasının ardından anılan anlaşmanın 01.01.2011 tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere yürürlüğe gireceği belirtilerek, yurt dışındaki Alman firmasından alınan
serbest meslek hizmeti nedeniyle yapılan ödemeler üzerinden şirketiniz tarafından kurumlar vergisi
tevkifatının yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci
maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde
bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme
bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar
bentler halinde sayılmıştır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede bentler
halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere
nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı belirtilmiş olup, maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde, serbest meslek kazançlarından,
ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz,
ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki
karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar
vergisi kesintisi yapılacağı, hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri
dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5, diğer serbest meslek kazançlarından % 20, gayrimaddi
hak bedeli ödemelerinden de %20 olarak belirlenmiştir.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Yönünden:
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması, 01.01.2011
tarihinden itibaren uygulanmak üzere 01.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Özelge talep formu ekinde gönderilen faturadan anlaşıldığı üzere firmanız Almanya'da
mukim olan şirketten mühendislik hizmeti almıştır. Bu kapsamda verilecek mühendislik
hizmetlerinin, Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'nın "Ticari Kazançları"
düzenleyen bir örneği ekli 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer
taraftan bu tür kazançlar gerçek kişiler tarafından elde edildiğinde, konunun 7 nci madde
kapsamında değil, Anlaşma'nın "Serbest Meslek Faaliyetleri"ni düzenleyen 14 üncü maddesi
kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, Almanya mukimi şirket tarafından elde edilen geliri vergilendirme hakkı
Almanya'ya ait olup, bu gelirin Türkiye'de vergilendirilebilmesi için, Almanya mukimi şirketin ticari
faaliyetini Türkiye'de sahip olduğu bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi gerekmektedir. "İşyeri"
tanımı ise, Anlaşma'nın bir örneği ekli "İşyeri" başlıklı 5 inci maddesinde yapılmış olup, hangi
hallerde diğer devlette bir işyeri oluşacağı açıkça belirtilmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasının (b)
bendinde, bir Akit devlet teşebbüsünün, çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla
görevlendirilen diğer personel aracılığıyla diğer Akit Devlette ifa edeceği ve herhangi bir 12 aylık
dönemde toplam altı ayı aşan bir süre devam eden hizmet tedariklerinin diğer devlette iş yeri
vasıtasıyla verilmiş hizmet olarak kabul edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda,
Anlaşma uyarınca Almanya mukimi şirket tarafından verilen mühendislik hizmetlerinin Türkiye'de
vergilendirilebilmesi için gerekli olan işyeri oluşma ölçütünün değerlendirilmesinde, yalnızca fiziki
olarak işyeri oluşmasının dikkate alınmaması, söz konusu Almanya mukimi şirketin personeli
aracılığı ile Türkiye'de vereceği mühendislik hizmetlerinin de Anlaşmanın 5 inci maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) bendinde yer almış olan süre koşulunun gerçekleşmesi halinde Almanya'da yerleşik
şirket için Türkiye'de işyeri vasıtasıyla verilen hizmet olarak değerlendirilmesi ve vergilendirmenin
iç mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir.
Türkiye'de icra edilen söz konusu mühendislik hizmetleri dolayısıyla Alman mukimi firmaya
ödeme yapılması sırasında, söz konusu firmanın faaliyet icrası amacıyla yukarıda belirtilen toplam
altı aylık süre içerisinde kalıp kalmama durumu bilinemeyeceğinden, diğer bir ifadeyle, Alman
mukimi firmanın aynı dönemde Türkiye'de başkalarına da hizmet verebileceği ihtimali dikkate
alınarak, anılan ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, Türkiye'de
hizmet icrası başlangıçta altı ayı aşmadığı için vergi tevkifatı yapmayan vergi sorumlularının vergi
idaresi tarafından cezai yaptırımla karşılaşmalarının önüne geçilmiş olmaktadır.
Öte yandan, Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması çerçevesinde bahse
konu ödemelerin Türkiye'de vergiye tabi tutulmaması gerektiği durumda, adı geçen Alman mukimi
firmaya yapılan söz konusu ödemeler üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılması halinde, anılan
firma tarafından bizzat veya vekilleri aracılığıyla, tevkif yoluyla alınan vergilerin iadesi için ilgili
vergi dairesine başvurulabilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.