Yurt dışındaki iştirakçi şirkete yapılan kredi faiz ödemelerinin tevkifata tabi olup olmadığı

Özelge: Yurt dışındaki iştirakçi şirkete yapılan kredi faiz
ödemelerinin tevkifata tabi olup olmadığı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-2014
Tarih:
15/11/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 30-2014 15/11/2011
Konu : Yurt dışındaki iştirakçi şirkete yapılan kredi faiz
ödemelerinin tevkifata tabi olup olmadığı
İlgide kayıtlı dilekçenizde, 2009 yılında şirketiniz tarafından ....... firmasından kredi kullandığınızı
belirterek, bu krediye istinaden aynı zamanda iştirakçi ortağınız olan adı geçen şirkete yapacağınız
faiz ödemelerinin tevkifata tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1'inci
maddesinde sayılan kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de
bulunmayanların sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında
vergilendirilecekleri hüküm altına alınmış ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında da, dar
mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Aynı Kanunun dar mükellefiyette vergi kesintisinin düzenlendiği 30 uncu maddesinin birinci
fıkrasında, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları avanslar
da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15
oranında vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış, anılan fıkranın (ç) bendinde de Gelir Vergisi
Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar
hariç olmak üzere menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması hüküm altına
alınmıştır.
Anılan maddenin sekizinci fıkrası ile Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye istinaden yayımlanan
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin (5) numaralı bendinde, her nevi
alacak faizlerinden vergi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, söz konusu bendin (a) alt bendinde;
yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad
olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve
tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden yapılacak
tevkifat oranı (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve
benzeri kaynaklar için ödedikleri kar payları dahil) % 0, (ç) alt bendinde de diğer alacak faizi
ödemeleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı % 10 olarak belirlenmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin (6) numaralı bendinde ise kaynağı ne olursa
olsun "Her nevi alacak faizlerinin (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap
alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan
meblağlar için ödenen faizler dahil.)" menkul sermaye iradı sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti İle Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 11 inci maddesinin 1 inci bendinde, Anlaşma
Devletlerinden birinde doğan ve diğer Devletin bir mukimine ödenen faizin, bu diğer Devlette
vergilendirilebileceği hükmü yer almış; maddenin 2 nci bendiyle, bununla beraber, bu faiz elde
edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebileceği; ancak, faiz elde eden
kişi faizin gerçek lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının %10 unu
aşmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan Anlaşmasının 11 inci maddesinin 1 inci bendine göre Bulgaristan Devletinin faiz ödemeleri
üzerinden vergi alması durumunda ortaya çıkacak çifte vergilendirme, Anlaşmanın "Çifte
Vergilendirmenin Önlenmesi Metodu"na ilişkin 22 nci maddesi ile önlenecek olup, faiz geliri için
Türkiye'de ödenen vergi Bulgaristan'da ödenecek vergiden mahsup edilecektir. Ancak, mahsup
edilebilecek bu verginin miktarı, Bulgaristan'da mahsuptan önce hesaplananvergi miktarını
aşamayacaktır.
Bulgaristan mukimlerinin Türkiye'de elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde
vergiye tabi tutulabilmesi için Bulgaristan yetkili makamlarından mukimlik belgesi almaları ve bu
belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir
örneğini ilgili vergi dairesine veya kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi sorumlularınca vergi
tevkifatı yapılması durumunda ise vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi
sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz
etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili
Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacaktır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2009 yılında iştirakçi ortağınız ...... firmasından kullandığınız
kredilere ilişkin olarak yapacağınız faiz ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu
maddesi ve Türkiye Cumhuriyeti İle Bulgaristan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümleri uyarınca %10 oranında kurumlar
vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Ancak, yurt dışından kredi temin edilen ........ firması bulunduğu ülke mevzuatı kapsamında mutad
olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olması ve sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm
gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlar arasında yer alması ile bu durumunda
belgelendirmesi halinde ise krediler için ödenecek faizlerden tevkifat yapılması söz konusu değildir.
Diğer taraftan, yurt dışında mukim iştirakçi ortağınız ...... firmasından temin edilen kredilerin,
ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun "örtülü sermaye" başlıklı 12 nci ve "transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" başlıklı 13 üncü maddeleri kapsamında değerlendirilmesi
gerekeceği hususu ise tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.