Yurt dışından elde edilen kar paylarının Türkiye'de vergilendirilmesi.

Yurt dışından elde edilen kar paylarının Türkiye'de
vergilendirilmesi.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[86-2015/891]-56525
Tarih: 
12/05/2016
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı :62030549-120[86-2015/891]-56525 12/05/2016
Konu :Yurt dışından elde edilen kar  
paylarının Türkiye'de  
vergilendirilmesi.
        
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda: … da tek hissedarlı olarak kurduğunuz şirketinizin, yurt
dışında faaliyet gösteren firmaların gemilerine yük taşıma konusunda aracılık işi yaptığı,
şirketinizin ilgili ülkede vergilendirildiği; vermiş olduğunuz hizmet dolayısıyla yurt dışında iş
yaptığınız firma tarafından şirketinize yapılacak olan ödemeleri firmanız adına ya da şahsınız
hesabına Türkiye'ye getirmek istediğinizi belirterek, Türkiye'de vergisel sorumluluklarınızın ne
olacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun:
 
            -"Mükellefler" başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde;
Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların
tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, anılan Kanunun "Türkiye'de Yerleşme"
başlıklı 4 üncü maddesinde;
 
            "Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
 
            1.İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip
maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
 
            2.Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici
ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)",
           
            -75 inci maddesinde; "Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye
veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz,kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
 
            Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır:
 
            1.Her nevi hisse senetlerinin kâr payları (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse
senetlerine verilen kâr payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla
yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları katılma
belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı
menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul
kıymetlere ödenen faiz, kâr payı veya benzeri gelirler dahil.);
 
            2.İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının
ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye
dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara,
kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)
 
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesindeki şartların birlikte gerçekleşmesi
halinde; Türkiye'de yerleşik gerçek kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte
sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az % 50'sine sahip olmak suretiyle kontrol
ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kazançları dağıtılsın veya dağıtılmasın, iştirakin hesap döneminin
kapandığı ayı içeren yıl itibarıyla dağıtılan kâr payı sayılır. Türkiye'de vergilendirilmiş kazancın
iştirak tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kâr paylarının vergilendirilmiş kısmı
bu tutardan indirilir.
           
            Adi komandit şirketlerde komanditerlerin kâr payları, şirket kârının ilişkin bulunduğu
takvim yılında elde edilmiş sayılır;
 
            3.Kurumların idare Meclisi Başkan ve üyelerine verilen kar payları;
           
            …",
 
            -İstisnaları düzenleyen "Menkul Sermaye İratlarında" başlıklı 22 nci maddesinde;
 
            "1.Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden
müstesnadır.
 
            2.Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3)
numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar
üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payınınyıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden
mahsup edilir.",
 
            -"Gelirin Toplanması ve Beyan" başlıklı 85 inci maddesinde;
 
            "Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç
ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre
beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
           
            …
           
            Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
 
            1.Mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;
 
            2.Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri
geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;
           
            Elde edilmiş sayılır."
 
           hükümleri yer almaktadır.
 
          Ayrıca anılan Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise; bir takvim yılı
içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı (287 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2015
yılı için 1.500 TL.) aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve
gayrimenkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname
verilmesi durumunda bu gelirlerin beyannameye dâhil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
         
            Buna göre, Türkiye'de tevkif yoluyla vergilendirilmeyen ve istisna uygulamasına konu
olmayan yurt dışından elde edilen menkul sermaye iratlarının (faiz, kâr payı vb.) tamamının, 86 ncı
maddenin yukarıda bahsi geçen hükmü gereğince 1.500 TL'yi aşması durumunda yıllık gelir vergisi
beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
 
            Diğer taraftan söz konusu Kanunun 123 üncü maddesine göre; tam mükelleflerin yabancı
memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergilerin,
Türkiye'de tarh edilen gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet
eden  kısmından  indirilmesi  mümkün  olup  indirilecek  miktarın  gelir  vergisinin  yabancı
memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olması halinde, fazla olantutar indirim konusu yapılamayacaktır. Vergi indiriminin yapılabilmesi için yabancı memlekette
ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması ve yabancı memlekette vergi
ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa
orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan
belgelerle tevsik edilmesi şarttır.
 
             Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında;
Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de
Türkiye'de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar
üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
 
            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Marshall Adaları'nda mukim şirketinizin
uluslararası taşımacılığa aracılık faaliyetinin Türkiye sınırları dışında gerçekleşmesi halinde, bu
faaliyetten elde edilen kurum kazancı Türkiye'de elde edilmediğinden Türkiye'de kurumlar
vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.
 
            Diğer taraftan, şirketinizce kar dağıtımı yapılması halinde, kurum kazancından kar payı
olarak tarafınıza ödenen tutarların yurt dışından elde edilen menkul sermaye iradı olarak
değerlendirilmesi ve ödenen kâr payının brüt tutarının 2015 yılı için 1.500 TL'yi aşması halinde söz
konusu gelirinizi yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmeniz gerekmektedir. Söz konusu
gelirle ilgili olarak anılan ülkede ödemiş olduğunuz vergilerin ise, beyanname üzerinden hesaplanan
gelir vergisi tutarından, yukarıda bahsi geçen açıklamalar çerçevesinde indirilmesi mümkün
olabilecektir.
 
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.