Yurtdışı avukatlık hizmetlerinde belge düzeni hk.
Özelge: Yurtdışı avukatlık hizmetlerinde belge düzeni hk.
Sayı:
67854564-1741-492
Tarih:
15/08/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 67854564-1741-492 15/08/2013
Konu : Yurtdışı avukatlık hizmetlerinde belge düzeni
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, yurt içinde vergi mükellefi olan müvekkilinizin yurt
dışındaki alacak davası dolayısıyla Almanya Mahkemesinde görülen davada Almanya'da avukatlık
hizmeti verdiğiniz, avukatlık hizmet ücretini davanın sonunda aldığınız belirtilerek konu ile ilgili
olarak Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin (1) numaralı bendinde, Türkiye'de
yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı
üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 65 inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar
serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun 66 ncı maddesinde ise serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa
edenlerin, serbest meslek erbabı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri,
iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar,
dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini
beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai
işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri nakden veya
hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya
mecbur oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 2/b numaralı bendiyle, yaptıkları serbest meslek
işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında tevkifat
yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, şahsınızın yurt içinde vergi mükellefi olan
müvekkilinizin yurt dışındaki (Almanya) alacak davasına katılma faaliyeti serbest meslek faaliyeti
olarak değerlendirilmesi ve tarafınıza ödenen toplam tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94/2-
b maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir
Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşmasının
"Serbest Meslek Faaliyetleri" başlıklı 14 üncü maddesinde;
"1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek hizmetleri veya bağımsıznitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Bununla beraber, bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli
kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12
aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha uzun bir
süre kalırsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da
yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen
gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların,
dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerinin yanı sıra, özellikle bağımsız olarak yürütülen
bilimsel, edebi, artistik, eğitici veya öğretici faaliyetleri kapsamına alır."
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, Türkiye mukimi olan şahsınızın Almanya'da icra edeceği serbest meslek
faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri; eğer faaliyetler, Almanya'da sabit bir yer vasıtasıyla
icra edilirse veya şahsınız, bu faaliyetleri icra etmek amacıyla Almanya'da 12 aylık herhangi bir
kesintisiz dönemde 183 günden fazla kalırsa, Almanya'nın vergileme hakkı bulunmaktadır.
Anlaşma hükümlerine göre serbest meslek kazançları yönünden Almanya'da vergi ödenmesi
durumunda ödenen bu vergiler; Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne ilişkin 22 nci
maddesinin 1 inci fıkrası çerçevesinde, Türkiye'de mahsup edilecektir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
4/1 nci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan
işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak,
temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt
etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, hizmet ifalarında işlemin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de
yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan 60 Seri No.lu KDV Sirkülerinin 1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler başlıklı bölümünde;
"KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile
yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir.
Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin
Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.
Buna göre, Türkiye'deki bir mükellefin;
- Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye'den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant
kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler, - Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri,
-Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar Türkiye'ye
gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti,
-Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde
faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği
danışmanlık hizmeti,
-Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya pazarlanmasına
yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti Türkiye'de ifa edilmediğinden veya
bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.
Türkiye'de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın,
Türkiye'de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de verginin konusuna
girmeyecektir."
açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, yurt içinde vergi mükellefi olan müvekkilinizin yurt dışındaki alacağı ile ilgili
olarak, alacak davasının yurt dışındaki bir mahkemede görülmesi ve tarafınızca verilen hizmetin
yurt dışında ifa edilmesi nedeniyle söz konusu hizmet KDV'nin konusuna girmediğinden katma
değer vergisi hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Makbuz Mecburiyeti" başlıklı 236 ncı maddesinde;
"Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest
meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek
ve almak mecburiyetindedir." hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalara göre; yurt içinde vergi mükellefi olan müvekkilinizin yurt dışındaki
(Almanya) alacak davasına katılma faaliyetinizin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi
nedeniyle söz konusu faaliyetinize ilişkin olarak tarafınıza ödenen ücrete istinaden ödemeyi yapan
adına serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.