Yurtdışında mukim olan firmalardan alınan danışmanlık hizmet faturalarının sorumlu sıfatı ile KDV'ye tabi olup olmayacağı ve Gelir Vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hk.

Özelge: Yurtdışında mukim olan firmalardan alınan

danışmanlık hizmet faturalarının sorumlu sıfatı ile KDV'ye

tabi olup olmayacağı ve Gelir Vergisi tevkifatı yapılıp

yapılmayacağı hk.

Sayı:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-1870

Tarih:

25/10/2011

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ KATMA DEĞER VERGİSİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.06.-1870 25/10/2011

Konu : Yurtdışında mukim olan firmalardan alınan danışmanlık

hizmet faturalarının sorumlu sıfatı ile KDV'ye tabi olup

olmayacağı ve Gelir Vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı

hakkında

 İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Yunanistan pazarında ürünlerinizin satışı için bu ülkede

mukim bir şahıs firması tarafından Şirketinize verilen danışmanlık hizmeti karşılığında 7.000 Euro

tutarında bir fatura düzenlendiği belirtilerek, söz konusu hizmet alım faturasında gelir vergisi ve

katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapılıp yapılmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep

edilmektedir.

 Gelir Vergisi Kanunu Yönünden:

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Mükellefler ve Mevzu" başlıklı 6 ncı maddesinde;

Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar

üzerinden vergilendirileceği, aynı Kanunun 7 nci maddesinde, serbest meslek kazançlarının

Türkiye'de elde edilmesinin, serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya

değerlendirilmesi şartlarına bağlı olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun 65 inci maddesinde ise

serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa

dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi

nam ve hesabına yapılması şeklinde tanımlanmıştır.

 Aynı Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinde de; "Kamu idare ve

müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler,

vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek

gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço

veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri

(avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir

vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmiş olup, aynı maddenin 2/b

bendinde.yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler

tevkifat kapsamındaki ödemeler arasında sayılmış, tevkifat oranı ise 3/2/2009 tarihinden itibaren

yürürlüğe girmek üzere 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %20 olarak belirlenmiştir.

 Öte yandan, 2/3/1996 tarih ve 25390 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1/1/2005 tarihinden

itibaren uygulanmakta olan " Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Cumhuriyeti Arasında Gelir

Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının "Serbest Meslek

Faaliyeti"başlıklı 14 üncü maddesinde;

 "1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer

faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Akit Devlette vergilendirilecektir.

 Bununla beraber bu hizmet veya faaliyetler diğer Akit Devlette icra edilirse ve eğer:

 1-kişi, bu diğer Akit Devlette söz konusu faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli

kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya

 2-kişi, bu diğer Akit Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, ilgili

mali yıl içinde başlayan veyabiten herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç seferde toplam

183 günü aşan bir süre kalırsa,

 söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

 Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da

yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen

gelir, bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir...." açıklamaları yer almaktadır.

 Bu hükümlere göre, Yunanistan mukimi şahıstan alınan danışmanlık hizmeti "serbest meslek

faaliyeti" olarak değerlendirilecek olup danışmanlık hizmeti veren kişinin faaliyetlerini icra etmek

amacıyla Türkiye'de sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip olmaması ve bu hizmeti nedeniyle

Türkiye'de ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç

seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalması kaydıyla, söz konusu kazançların yalnızca

Yunanistan'da vergilendirilmesi, söz konusu şartlardan birinin ihlali halinde ise Yunanistan mukimi

tarafından verilen hizmetler karşılığı yapılan ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü

maddesinin ikinci fıkrasının (b) alt bendine göre %20 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

 Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümleri, anlaşmaya taraf ülkelerde mukim

olanlara uygulandığından, Yunanistan teşebbüsünün Türkiye'de elde ettiği kazancın ilgili anlaşma

çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesiiçin Yunanistan'da tam mükellef olduğuna ilişkin ülkenin

yetkili makamlarından mukimlik belgesi alması, bu belgenin aslı ile noterce veya bu ülkelerdeki

Türk konsolosluklarınca tasdik edilecek Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya

şirketinize ibraz etmesi, şirketinizce teslim alınan söz konusu mukimlik belgesinin gerektiğinde

yetkili makamlara ibraz edilmek üzere muhafaza edilmesi, mukimlik belgesinin ibraz edilememesi

durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerinin uygulanması

gerekmektedir.

 Katma Değer Vergisi Yönünden:

 KDV Kanununun;

 1/2 inci maddesinde; her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV ye tabi olduğu,

 4 üncü maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan

işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak işlemek, meydana getirmek, imal etmek, bir şeyi

yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 6/b maddesinde ise; hizmet işlemlerinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten

Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği

 hükme bağlanmıştır.

 Söz konusu hükümler çerçevesinde;

 KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye'de ifa edilmeyen veya Türkiye'de

faydalanılmayan hizmetler KDV nin konusuna girmemektedir. Ancak, Türkiye'de yapılan mal

teslimleri ile Türkiye'de yapılan veya yurt dışında yapılmakla birlikte Türkiye'de faydalanılan

hizmetler KDV ye tabidir. KDV nin konusuna giren bir teslim ve/veya hizmetin yabancı firmalara

yapılmış olması bu durumu değiştirmemekte ve vergilendirmeye engel teşkil etmemektedir.

 Türkiye'de yapılan ancak yurt dışında faydalanılan hizmetler ise KDV nin konusuna girmekle

birlikte Kanunun 12/2 nci maddesindeki şartları taşımak kaydıyla Kanunun 11/1-a maddesi uyarınca

KDV den istisna bulunmaktadır.

 Öte yandan, yurtdışından sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesine yönelik açıklamaların yer

aldığı 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde, yurt dışındaki firmalara yaptırılan

hizmetlerden, Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı ve

işleme ait verginin hizmeti ifa eden firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş

merkezi bulunmaması halinde Kanunun 9 uncu maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt

içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip

ödeneceği belirtilmiştir.

 Ancak, Şirketiniz tarafından ihraç edilen ürünlerin yurtdışında pazarlanmasına yönelik

olarak, yine yurtdışından alınan danışmanlık hizmeti, hizmet yurtdışında ifa edildiğinden ve

hizmetten de yurtdışında yararlanıldığından KDV nin konusuna girmemektedir.

 Bu itibarla, bu hizmet karşılığında yurtdşındaki firmaya yapacağız ödemeler üzerinden

sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise

bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz

dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi

için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.