Yurtdışından yapılacak malzeme teminine ilişkin hak edişler üzerinden kesilen stopajların mahsubunun nasıl yapılacağı ve malzeme teminine bağlı olarak

Özelge: Yurtdışından yapılacak malzeme teminine ilişkin
hak edişler üzerinden kesilen stopajların mahsubunun nasıl
yapılacağı ve malzeme teminine bağlı olarak yapılan teslim
ve montaja belge düzenlenmesi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.18.02-32229-8330-998
Tarih: 
15/11/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.18.02-32229-8330-998 15/11/2011
Konu : Yurtdışından yapılacak malzeme teminine ilişkin hak 
edişler üzerinden kesilen stopajların mahsubunun
nasıl yapılacağı ve malzeme teminine bağlı olarak
yapılan teslim ve montaja belge düzenlenmesi hk.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ekleri incelenmiş olup merkezi ...'da bulunan Türkiye
şubesi olarak faaliyette bulunduğunuz,   ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuz. ile yurtdışından malzeme temini ve yurt içinde de teslim ve montaja ilişkin bir
sözleşme yaptığınız, yurtdışından temin edilen malzeme bedelinin, ... tarafından ...'da bulunan
şirket merkezine ödendiği ve şirket merkezi tarafından ... fatura düzenlendiği, söz konusu malzeme
temin işinin Türkiye'deki şubenin taahhüdü kapsamında değerlendirildiği ve hakedişe dahil edilerek
% 3  oranında tevkifata tabi tutulacağı belirtilerek şirket merkezi tarafından gönderilecek bir yazı
veya dekont ile şubenin kayıt ve hesaplarında yıllara yaygın iş maliyeti olarak işin bitimine kadar
gösterilmesinin mümkün olup olmadığı, işin bitiminde işin tamamı üzerinden kesilen tevkifatların
Kurumlar Vergisi beyannamesinde mahsup edilip edilemeyeceği, mahsup edilemeyen kısım için
şirketin Türkiye şubesi olarak tarafınıza nakden veya mahsuben iade edilip edilemeyeceği, işin
bittiği yıl, Türkiye'deki şube kazancının ...'da beyanı sırasında Türkiye'de ödenen Kurumlar
Vergisinin ... merkezinin o yıla ait Kurumlar Vergisi beyannamesinde mahsup edilip edilemeyeceği
hususlarında Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Dar mükellef
kurumların iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi
belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır." hükmü yer
almıştır.
            Bu çerçevede, şirketinizin ...'da bulunan merkezi tarafından ... kurumu adına getirilen
malzemelerin, şirketinizin Türkiye'deki işyeri tarafından Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi
kapsamında yapımı taahhüt edilen topyekün malzemeli montaj ve inşaat işine ait sözleşme
hükümlerine göre tesliminin taahhüt edilmiş olması nedeniyle, söz konusu malzeme bedellerinin
anılan firmanın Türkiye'deki işyeri olarak yapılan yıllara sari inşaat işine ait kar veya zarar
tespitinde dikkate alınacağı tabiidir.
Öte yandan, yine aynı Kanunun 34 üncü maddesinde; beyannamede gösterilen kazançlardan,
Kanunun 30 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre kaynağında kesilmiş olan vergilerin
beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilecek
vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, bu
durumun vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirileceği, aradaki farkın ise mükellefin söz konusu
yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurusu halinde kendisine iade olunacağı hükümaltına alınmıştır.
Buna göre, hakediş ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a)
bendi hükmü uyarınca yapılan vergi kesintilerinin söz konusu işe ait kar veya zararın beyan edildiği
kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisinden Kurumlar Vergisi Kanununun
34 üncü maddesi çerçevesinde mahsup edileceği, bu mahsuplar sonunda kalan kısmının ise
mükellefe red ve iadesinin yapılacağı tabiidir.
Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu Kanunda
aksine hüküm bulunmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu
kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi
gerekmektedir.
Mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticarî vesikadır.", 231 inci maddesinin 5 inci bendinde "Fatura, malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan aynı Kanunun 3 üncü maddesinin (B) bendinde; "İspat: Vergilendirmede vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille
ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi
ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir
durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir." hükmüne yer
verilmiştir.
Buna göre, iki ayrı kısımdan oluşan ve işin tamamı üzerinden düzenlenen sözleşmeye istinaden
şirketinizin ...'da bulunan merkezi tarafından ... kurumu adına getirilen malzemelerin teslim ve
montaj kısmının şubeniz tarafından yapılması nedeniyle, yapılan bu hizmet karşılığında şubenizin
.... fatura düzenlemesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, yurt dışından ... tarafından doğrudan ithal edilen malzemelere ilişkin olarak ...
merkezi tarafından .... düzenlenen faturaların tutarlarının Türkiye'de tevkifata tabi tutulması
nedeniyle, bu faturaların hakedişe eklenerek İtalya merkezi tarafından gönderilecek bir yazı veya
dekont  ile  şubeniz  kayıt  ve  hesaplarında  işin  bitimine  kadar  takip  edilmesi  mümkün
bulunmaktadır.     
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.