Zirai Kazanç
Özelge: Tüzel kişiliğin kendi ürettiği zirai ürünleri ticaret
borsasına tescilinde vergilendirmesi hk.
Sayı:
B.07.4.DEF.0.05.10.00-2010/GA-15
Tarih:
12/11/2010
T.C.
AMASYA VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.05.10.00-2010/GA-15 12/11/2010
Konu : Zirai Kazanç
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinde, ... Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı (106105
meslek kodu ile) Pirinç Fabrikası İşletmesi faaliyetinizden dolayı (Bilanço usulünde defter tutan)
gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, 2008 yılında kendinize ait 20 dönüm, 2009 yılında
ise 1000 dönümünün kendinize, 500 dönümünün ise köy muhtarlığına ait olan araziyi kiralayarak
çeltik ektiğinizi belirterek,
-Çeltik ekiminizden dolayı zirai kazanç mükellefi olup olmayacağınızı, zirai kazançtan mükellef
olduğunuz takdirde bu işlerinizle ilgili neleri gider olarak hasılatınızdan indirebileceğinizi,
-Zirai kazanç mükellefi olmanız durumunda, zirai işletmenizde kullandığınız ilaç, gübre gibi
giderlerinizi işletmenizde ticari ve zirai kazancınızdan, katma değer vergisi ve gelir vergisi
yönünden indirim konusu yapıp yapamayacağınızı,
-Zirai faaliyetiniz sonucu elde ettiğiniz mahsulleri kendi işletmenize sattığınızda üretici olarak kendi
adınıza pirinç fabrikası işletmenizden müstahsil makbuzu düzenleyip düzenlemeyeceğiniz hususları
hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesine göre, zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve
nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini,
avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu
mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder. Satışların dükkan ve mağaza açılarak
yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai
faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım
işlerinin tedviri için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu mevzua münhasır kalmak şartıyle dükkan ve
mağaza sayılmaz.
Yine 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 53 üncü maddesinde; "Çiftçilerin elde ettikleri zirai
kazançlar, bu kanunun 94 üncü maddesine göre hâsılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirilir. 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir
biçerdövere veya bu mahiyette bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip
olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço
esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, kazançları
gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları
halinde izleyen vergilendirme dönemi başından, işe yeni başlayanlar, işe başlama tarihinden
itibaren gerçek usule geçebilirler. 54 üncü maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme
dönemi başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar
müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirilirler.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, çeltik ekimi faaliyetiniz zirai faaliyet kapsamında
olup, çeltiğin pirinç fabrikasına gelinceye kadar geçirdiği safhalar zirai faaliyet olarak
değerlendirilir. Çeltiğin pirinç fabrikasına geldikten sonraki aşamalarınsa ticari faaliyet kapsamında
olduğu tabiidir. 2009 takvim yılında çeltik ekiminiz 300 dönümü aşmış olduğundan (GVK: 54/5.
mad.) dolayı bu kapsamdaki zirai kazancınızın müteakip vergilendirme dönemi başından yani
01.01.2010 tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan çeltik ekimi faaliyetinizle ilgili giderlerinizi aynı Kanunun 57 nci maddesindeki
açıklamalara uygun olarak indirim konusu yapmanız ve yine aynı Kanunun 55, 56 ve 59 uncu
maddelerindeki açıklamalar çerçevesinde zirai kazancınızı tespit etmeniz mümkün olup; ancak
zirai faaliyet konusu giderlerinizi ticari kazançlarınızdan indirim konusu yapmanız mümkün
bulunmamaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, aynı maddenin ikinci
fıkrasında, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin ise
Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde,
Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği,
-17/4-b maddesinde, Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerin
yapacakları teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu,
-29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer
vergisinden, bu kanunda aksine hükümolmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
katma değer vergisini indirebilecekleri,
hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, işletme büyüklüğü ölçüsünü aştığınız için zirai kazancınız
gerçek usulde vergilendirileceğinden, zirai faaliyetleriniz kapsamında gerçekleştireceğiniz işlemler
KDV ye tabi tutulacak olup, bu işlemler nedeniyle yüklendiğiniz KDV' yi de vergiye tabi işlemleriniz
üzerinden hesapladığınız KDV' den indirebileceğiniz tabiidir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanunun 232 nci
maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçiler:
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2.Serbest meslek erbabına;
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5.Vergiden muaf esnafa;
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler.
...
hükmü yer almaktadır.
Buna göre, zirai faaliyetiniz sonucu elde ettiğiniz mahsulleri kendi işletmenize sattığınızda zirai
kazancınızdan ötürü gerçek usulde vergilendirilen çiftçi olarak, pirinç fabrikası işletmenize fatura
düzenlemeniz gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Defterdar V.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.