Tasarruf finansman şirketinde reeskont uygulaması hk.
Tasarruf finansman şirketinde reeskont uygulaması hk.
Sayı:
E-11395140-105[VUK-3-2694]-1669312
Tarih:
20/11/2024
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Defterdarlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : E-11395140-105[VUK-3-2694]-1669312
Konu : Tasarruf finansman şirketinde reeskont
uygulaması
20.11.2024
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ekinin incelenmesinden, 6361 sayılı Finansal Kiralama,
Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında faaliyet gösteren bir
finansal kuruluş olduğunuz, faaliyet konunuzu oluşturulan tasarruf finansman sistemi ile
müşterilerinizin bir kısmının tasarruf sağlarken diğer bir kısmının finansman elde ettiği, bu
kapsamda söz konusu işlemlerin organizasyonunu ve tasarruf havuzunda biriken fonun yönetimini
gerçekleştirdiğinizden bahisle;- Sisteme giren müşterilerin, şirketinize ödeyeceği organizasyon ücretinin taksitlendirilmesi
halinde, sonraki takvim yılına sarkan taksit tutarlarına,- Tasarruf döneminde, müşterilerden alınarak fon havuzuna aktarılan ve "300- Tasarruf Fon
Havuzundan Kısa Vadeli Borçlar" hesabında takip edilen bakiyelere,- Yapılan tahsisat sonrasında, vadeleri gözüken ve "124- Tasarruf Finansman Alacakları" hesabında
takip edilen bakiyelere
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 281 ve 285 inci maddeleri kapsamında reeskont uygulayıp
uygulayamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
I- 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu Yönünden:
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında;
"Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam
ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri veya başkaları hesabına menkul
kıymet alıp satmayı, alım-satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları
ödemeyi taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar
ile mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak
para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden
komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka muameleleri
vergisine tabidir.
90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen
muamele ve hizmetlerden herhangi birini esas iştigal konusu olarak yapanlar bu Kanunun
uygulanmasında banker sayılırlar..." hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun mükellefi belirleyen 30 uncu maddesinde ise banka ve sigorta muameleleri vergisini
(BSMV) banka ve bankerlerle sigorta şirketlerinin ödeyeceği hükmü bulunmaktadır.
Konuya ilişkin 87 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliğinin B/2- "6802 Sayılı Kanunun 28 inci
Maddesinin İkinci Fıkrasında Belirtilen Muamele ve Hizmetleri Esas İştigal Konusu Olarak
Yapanlar" başlıklı bölümünde, "...
6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal konusu
olarak yapanlar, bu işlemleri ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle yürüten
kişileri ifade etmektedir. Dolayısıyla bunların 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olarak BSMV ye tabi olacak, bunlar
dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri "esas iştigal konusu" olmadığından KDV'ye tabi
olacaktır." açıklamasına yer verilmiştir.
Öte yandan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde organizasyon ücreti, ''Müşterilerin
tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun
yönetimi karşılığında ödeyecekleri tutar'', (l) bendinde tasarruf finansman faaliyeti, ''Bir sözleşme
kapsamında önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıtın
edinimi için faizsiz finansman esaslarına göre belirli bir süre tasarruf edilmesi, müşterileri
finansman kullandırılması ve toplanan tasarrufların yönetimi '' şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz, 6802 sayılı Kanun uygulaması
bakımından banker kapsamında BSMV mükellefi olup, 6361 sayılı Kanun uyarınca Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulundan aldığınız faaliyet izni ile yaptığınız tasarruf finansman
faaliyeti dolayısıyla elde ettiğiniz organizasyon ücret gelirleri BSMV'ye tabi bulunmaktadır.
II- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Yönünden:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;- 3 üncü maddesinde, "A) Vergi kanunlarının uygulanması: ...
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının
hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan
bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti
esastır.
...",- 258 inci maddesinde, "Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasiyle ilgili iktisadi kıymetlerin
takdir ve tesbitidir.",- 259 uncu maddesinde, "Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve
zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur.",- 264 üncü maddesinde, "Tasarruf değeri, bir iktisadi kıymetin değerleme gününde sahibi için
arzettiği gerçek değerdir.",- 265 inci maddesinde, "Mukayyet değer, bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen
hesap değeridir.",- 281 inci maddesinde, "Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi
sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate
alınır.
Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu
takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez
Bankasının resmi iskonto haddi uygulanır.
Bankalar ve bankerler ile sigorta şirketleri alacaklarını ya Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi
iskonto haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddi ile, değerleme günü kıymetine irca
ederler.",- 285 inci maddesinde, "Borçlar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi
sözleşmelerine müstenit borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate
alınır.
Vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde
senette faiz nispeti açıklanmışsa bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi
iskonto haddinde bir faiz uygulanır.
Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri borçlarını, Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto
haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddiyle, değerleme günü kıymetine irca ederler.
Alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler, borç senetlerini de aynı
şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar."
hükümleri yer almaktadır.
Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun 281 ve 285 inci maddeleri kapsamında reeskont uygulamalarına
yönelik olarak 173, 238 ve 369 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 41 Sıra No.lu ve
64 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerlerinde açıklamalara yer verilmiştir.
Bu bağlamda, mezkûr Kanun hükümleri uyarınca, değerleme günlerinde alacak ve borçlar esas
itibariyle mukayyet değerle değerlenmekle birlikte, vadesi gelmemiş alacak ve borçlar,
mükelleflerce, değerleme günü kıymetine irca edilebilmektedir. Değerleme günü kıymetine irca
edilebilmesi için söz konusu alacak ve borçların banka, banker ve sigorta şirketleri dışındaki
mükellefler bakımından senede bağlı olması gerekirken, banka, banker ve sigorta şirketleri senede
bağlı olmayan alacak ve borçlarını da değerleme günü kıymetine irca ederler.
Ayrıca, vadesi gelmemiş alacak ve borçların değerleme gününün kıymetine irca (indirgeme
reeskont), banker ve sigorta şirketleri dışındaki mükellefler bakımından, zorunluluk arz etmemekle
birlikte, vadesi gelmemiş alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler,
vadesi gelmemiş borç senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar. Banka, banker
ve sigorta şirketleri bakımından ise, senede bağlı olsun veya olmasın vadesi gelmemiş alacak ve
borçlarını, değerleme günü kıymetine irca etmeleri (reeskont uygulaması) ihtiyarilik arz
etmemektedir.
Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında, ticari kazancın elde edilmesinde
tahakkuk esası geçerlidir. Dönem kazancının tespitinde gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre
muhasebeleştirilmesi; hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait olan ticari kazancın elde edilmesi ve
idame ettirilmesiyle ilgili maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması esastır.
Bu çerçevede, reeskonta tabi tutulacak alacağın/borcun esas itibariyle, mükellefin ticari kazancının
elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması, vadesi gelmemiş (vadesi sonraki
döneme/dönemlere isabet eden) bir alacak/borç olması, hasılat-gelir-kar/maliyet-gider-zarar olarak
kayıtlara intikal ettirilmesi ve gerçek bir alacak/borç niteliğini haiz olması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 13/12/2012 tarihli ve 28496 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6361 sayılı Finansal
Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun;- 3 üncü maddesinde, "(1) Bu Kanunun uygulanmasında;
...
j) Organizasyon ücreti: Müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman
faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında ödeyecekleri tutarı,
k) Tahsisat: Tasarruf finansman sözleşmesi uyarınca, tahsisata hak kazanılmasına ilişkin koşulların
yerine gelmesi şartı ile müşterinin tasarruf birikimlerinin ve sözleşme kapsamında taahhüt edilen
finansman tutarının müşterinin, mirasçısının veya vekilinin konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinmesi
amacıyla satıcı konumundaki üçüncü kişilere hesaben ödenmesini,
l) Tasarruf finansman faaliyeti: Bir sözleşme kapsamında önceden belirlenmiş koşulların
gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıtın edinimi için faizsiz finansman esaslarına göre
belirli bir süre tasarruf edilmesi, müşterilere finansman kullandırılması ve toplanan tasarrufların
yönetimini,
m) Tasarruf fon havuzu: Belirli bir dönemde tasarruf finansman şirketi nezdindeki birikmiş
tasarruflar ve finansman geri ödemelerinden oluşan tutarlar toplamından, tahsisat olarak verilmiş
tutarlar ile tasarruf geri ödemelerinin düşülmesinden sonra kalan tutarı,
ifade eder.",- 39/A maddesinde, "(1) Tasarruf finansman sözleşmesi, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı
olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi
için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını
yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı
veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir.
...
(3) Müşteri, sözleşme imzalanmasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe
göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tasarruf finansman sözleşmesinden cayma hakkına
sahiptir. Müşterinin söz konusu cayma hakkını kullanması hâlinde şirket, organizasyon ücreti dâhil,
müşteriden aldığı tutarın tamamını cayma kararının bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde
iade etmekle yükümlüdür.
(4) Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesinin tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmede fesih
hakkına sahiptir. Şirket, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon
ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını, Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye
iade etmekle yükümlüdür. ...",- 39/B maddesinde, "...
(2) Tasarruf finansman şirketleri, tasarruf fon havuzu hesaplarını diğer hesaplarından ayırmak
zorundadır. Tasarruf fon havuzu varlıkları, şirketlerin tasarruf finansman sözleşmelerinden
kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesi dışında başka bir amaçla kullanılamaz, hapis
hakkına, alacağın devir ve temlikine ve takasa konu edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez,
müşterilerin tasarruf finansman sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları müstesna, kamu
alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz
konulamaz veya iflas masasına dâhil edilemez.
..."
hükümlerine yer verilmiştir.
Bunun yanı sıra, 7/4/2021 tarihli ve 31447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tasarruf Finansman
Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin;- 17 inci maddesinde, "1) Sözleşmenin tahsisattan önce sona ermesi halinde, sekizinci fıkra uyarınca
belirlenen geri ödeme süreleri saklı kalmak kaydıyla, müşterilerin şirket nezdindeki tasarruflarını
geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz.
...
(7) Tasarruf dönemine ilişkin olarak, sözleşme kapsamında müşteriden ipotek, rehin veya senet gibi
teminatlar alınamaz, organizasyon ücreti dışında müşteriyi ödeme yükümlülüğü altına sokacak
herhangi bir işlem yapılamaz.
(8) Müşterinin, Kanunun 39/A maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan sözleşmeden cayma hakkını
kullanması durumunda organizasyon ücreti de dâhil hiçbir kesinti yapılmaksızın yaptığı tüm
ödemeler cayma kararının şirkete bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde müşteriye iade edilir.
...",- 23 üncü maddesinde, "...
(5) Tasarruf fon havuzunda biriken tutarların tutulduğu hesaplar, şirketin kendi hesaplarından
ayrılır. Bu hesaplar, sözleşmelerini finansman döneminden önce sona erdiren veya cayma hakkını
kullanan müşterilere yapılacak geri ödemeler ile tahsisat ödemeleri ve bu madde kapsamındaki
yatırım faaliyetleri dışında kullanılamaz."
düzenlemeleri yer almaktadır.
Bu itibarla, 6802 sayılı Kanun uygulaması bakımından banker kapsamında BSMV mükellefi
olduğunuzdan, 6361 sayılı Kanun uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan
aldığınız faaliyet izni ile yaptığınız tasarruf finansman faaliyeti kapsamında elde ettiğiniz
organizasyon ücreti alacaklarınızdan, sonraki takvim yıllarına sarkan bakiyelerinizi, senede bağlı
olsun veya olmasın, 213 sayılı Kanunun 281 inci maddesi kapsamında dönem sonlarında reeskont
işlemine tabi tutmanız gerekmektedir.
Ancak, özelge başvurunuzda belirtilen tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında müşterilerden
alınarak fon havuzuna aktarılan bakiyeler ile yapılan tahsisat sonrası vadeleri devam eden
bakiyeler, yukarıda belirtilen mahiyette bir alacak/borç olmadığından dönem sonlarında reeskont
işlemine tabi tutulması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.