Teknoloji geliştirme bölgesi dışında yapılan ar-ge faaliyeti hk.

Özelge: Teknoloji geliştirme bölgesi dışında yapılan ar-ge
faaliyeti hk.
Sayı: 
13649056-2011-KVK-ÖZE-04-328
Tarih: 
04/12/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 13649056-2011-KVK-ÖZE-04-328 04/12/2012
Konu : Teknoloji geliştirme bölgesi dışında yapılan ar-ge faaliyeti.  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik
numaralı mükellefi olduğunuz, Ar-Ge çalışmaları kapsamında geliştirmekte olduğunuz tarama
sistemleri ile 2005 yılından itibaren internet üzerinden güncel ve anlık bilgi toplayarak bu bilgileri
sektörel bazda gruplandırıp şirketinize ait kiralık sunucular üzerinden yayınladığınız, ...
Üniversitesi bünyesinde teknopark hizmet binaları inşa edilmediğinden Ar-Ge çalışmalarınızı şirket
merkezinde yürüttüğünüz, program yazılımlarınızı çalınma riski nedeniyle şirket ortağınıza
yaptırdığınız, bu hizmet karşılığı ortağınıza yaptığınız ödemeleri ve internet ortamından tedarik
ettiğiniz muhtelif örnek yazılım ve bilgiler için yaptığınız ödemeleri belgelendiremediğiniz,
yurtdışında faaliyet gösteren bir firmadan kiraladığınız 2 adet sunucu üzerinden yayın yaptığınız,
kiralık sunucular ile 40'a yakın alan adı ve güvenlik sertifikaları ödemelerini kredi kartı ile
yaptığınız belirtilerek ... Üniversitesi bünyesinde teknopark hizmet binaları inşaatı tamamlanana
kadar 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanununun Geçici
20 nci maddesi kapsamında istisna hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağınız, söz konusu
giderleri nasıl belgelendireceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
             4691 sayılı Kanun Yönünden:
            4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 6170 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle
değişen geçici 2 nci maddesinde; " Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde
ettikleri kazançlar ile bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin,
münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2023
tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. " hükmüne yer verilmiştir.
            Söz konusu madde hükmünden yararlanılabilmesi için;
            - Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenen teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet
gösterilmesi,
            - Kazancın münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge'ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde
edilen kazançlardan olması,
            - Bölge içi ve dışı faaliyetlerden elde edilen kazanç ayırımının yapılması gerekmektedir.
            Buna göre firmanızın teknoloji geliştirme bölgesi dışında yaptığı yazılım ve Ar-Ge
faaliyetlerinden elde edeceği kazancın kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün
bulunmamaktadır.
            Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisininmükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı belirtilmektedir.
            Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari
kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderlerin safi kazancın tespitinde
indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
             Aynı Kanunun 61 inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat,
zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş
olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi
şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği; bu Kanunun 62 nci
maddesinde iş verenlerin, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek
ve tüzel kişiler olduğu; aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise tevkifat yapmak
zorunda olan mükellefler sayılarak bu fıkranın (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen
ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Kanunun 103 ve 104 üncü
maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
            Bir giderin kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olduğunun kabulü için; işin mahiyeti
ve genişliği ile uygun olması, giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının
bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması,
yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve Vergi Usul Kanununa
göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir.
              Buna göre, hizmet karşılığı ortağınıza yapılacak ücret ödemeleri ile şirketinizce yapılan ve
yukarıda sayılan şartları taşıyan giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate
alınması mümkün bulunmaktadır.
            Öte yandan, ortağınıza yapılan ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmekte
olup şirket ortağına yapacağınız ücret ödemelerinin emsaline nazaran yüksek olması durumunda
Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmünün uygulanacağı tabiidir.
            Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesinde, 4691 sayılı Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin
kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu
bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve
askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden
müstesna olduğu, Maliye Bakanlığının; program ve lisans türleri itibarıyla istisnadan yararlanacak
bedele ilişkin olarak asgari sınır belirlemeye, istisna uygulanacak yazılım programlarını
tanımlamaya ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili olduğu hükme
bağlanmıştır.
            Söz konusu istisnaya ilişkin açıklamalara 60 Seri No.lu KDV Sirkülerinde yer verilmiştir.
            Dolayısıyla, Geçici 20 nci maddede yer alan istisnanın uygulamasında esas olan, Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin
kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden istisna olmasıdır. Söz konusu kazanç, gelir ve kurumlar
vergisinden istisna olduğu sürece münhasıran bu bölgelerde üretilen ve sistem yönetimi, iş
uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim
ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.
            Vergi Usul Kanunu Yönünden:            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, " Bu Kanunda aksine
hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait
olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.
            Anılan Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde tevsik edici belgeler; fatura, perakende satış
vesikaları, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, ücret bordrosu, taşıma
irsaliyesi, yolcu listeleri, günlük müşteri listeleri, muhabere evrakı olarak sayılmıştır.
            Konu ile ilgili olarak yayınlanan 253 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Yurt
Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle
İlgili İşlemler"  başlıklı (B) bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya
hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında
mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri defter kayıtlarında gider olarak
göstermelerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
            Yukarıda yer alan kanun hükümleri ve açıklamalar doğrultusunda, üçüncü şahıslarla olan
ilişki ve işlemlerinize ait kayıtların tevsiki zorunlu olup, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara
yaptırdığınız iş veya hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya
maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, yurt dışındaki ülkeden alınacak belgenin hizmetin
alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde
mümkün bulunmaktadır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.