Yapılmakta olan yatırım ile ilgili harcamaların doğrudan gider yazılması veya aktifleştirilmesi halinde indirimli kurumlar vergisinin uygulamasından y
Özelge: Yapılmakta olan yatırım ile ilgili harcamaların
doğrudan gider yazılması veya aktifleştirilmesi halinde
indirimli kurumlar vergisinin uygulamasından yararlanılıp
yararlanılmayacağı hk.
Sayı:
11395140-105[262-2012/VUK-1- . . .]-3073
Tarih:
23/11/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[262-2012/VUK-1- . . .]-3073 23/11/2012
Konu : Yapılmakta olan yatırım ile ilgili harcamaların doğrudan
gider yazılması veya aktifleştirilmesi halinde indirimli
kurumlar vergisinin uygulamasından yararlanılıp
yararlanılmayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda kurumunuzun fındık, kakao tuzu, kakao, şeker ve
tatlandırıcılar, nebati yağlar ve sair malzeme kullanılarak her türlü çikolata, kakaolu ürünler,
şekerlemeler ve çeşitleri, pralinler, sürülebilen her türlü ezmeler, kremalar, şekerli ve şekersiz
sakızlar, gofret, bisküvi ve dondurmalar, dondurulmuş gıda ürünlerinin ithalatı, ihracatı ile yurt
içinde ve dışında pazarlanması faaliyeti ile iştigal ettiği, T.C. Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama
ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından verilen .../20... tarih ... numaralı, .../20... tarih ...
numaralı iki adet teşvik belgelerine sahip olduğu, kurumunuz tarafından Türkiye'de satışa sunulan
gıda ürünlerinin ithal edildiğini ancak yapılacak yatırım ile gıda ürünlerinin bir kısmının Türkiye'de
üretilmesinin planlandığı ve fabrika inşaatının 20... yılının ... ayında başlayacağı belirterek,
yapılacak yatırım ile gerçekleştirilecek harcamalardan;
...'da üretimde çalışacak işçilerin fabrika üretime geçmeden istihdam edileceği ve montajı
başlayana kadar yurt içi veya yurt dışında eğitime tabi tutulacağı, eğitim sonrasında fabrikadaki
montaj işinde çalıştırılacak işçilere üretim başlayana kadarki süreçte kurumunuz tarafından ödenen
maaşların,
...'da fabrikada idari birimlerde istihdam edilecek personele üretim başlayana kadar
kurumunuz tarafından ödenen maaşların,
Merkezde insan kaynakları, finans, hukuk, vb. bölümlerde çalışanların kurum tarafından
ödenen maaşların ... yatırımı için harcanan zamana tekabül eden kısmının,
İnsan kaynakları, finans, hukuk vb. bölümlerde çalışan kurum personelinin ... yatırımı ile
ilgili gerçekleştirecekleri otel, geçici konaklama, ikamet, yol harcamaları şeklindeki seyahat
harcamalarının,
... yatırımı ile ilgili üçüncü firmalardan alınan insan kaynakları, hukuk danışmanlığı, çeviri
hizmetlerine ilişkin fatura bedellerinin,
Söz konusu yatırımla ilgili sözleşmelere ilişkin damga vergisinin,
Aktifleştirilerek amortisman yoluyla mı gider kaydedileceği yoksa doğrudan gider
hesaplarına mı intikal ettirileceği, Bu harcamaların aktifleştirilmesi halinde, yatırım katkı tutarının tespitinde dikkate alınıp
alınmayacağı ile söz konusu harcamaların indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanıp
yararlanmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep etmektesiniz.
I- GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesine göre kurumlar vergisi,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacaktır.
Safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri
uygulanacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) alt bendinde kuruluş
ve örgütlenme giderlerinin kurum kazancının tespitinde hasılattan, 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendinde ise safi kazancın tespitinde ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabileceği hüküm
altına alınmıştır.
Bir masrafın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için genel giderlerin ticari
kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık, güçlü bir
illiyet bağının mevcut olması, masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması ve ticari
teamüllere uygun olması, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine
geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarında izlenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5838 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesiyle eklenen "İndirimli kurumlar vergisi" başlıklı 32/A maddesinde; Finans ve sigortacılık
sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283
sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans
sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen ve Hazine Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen
kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren
yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi
tutulacağına hükmedilmiştir.
Ayrıca, "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ
(Tebliğ No:2009/l)"in 21 inci maddesinin (4) numaralı bendine göre arazi-arsa, royalti, yedek parça
ve amortismana tabi olmayan diğer harcamalar yatırıma katkı tutarının tespitinde dikkate alınmaz
ve bu harcamalar indirimli vergi uygulamasından yararlanamaz.
Kuruluş ve örgütlenme giderleri olarak iş ve piyasa etüdü ile proje ve fizibilite raporlarının
hazırlanması ile ilgili giderler, şirket esas mukavelesinin hazırlanması için yapılan giderler, kuruluş
ile ilgili seyahat giderleri, kuruluş genel toplantısı için yapılan giderler, işçi ve personelin eğitim
giderleri, kuruluş döneminde yapılan genel idare niteliğindeki giderler (Bu giderlerin kuruluş ve
örgütlenme gideri olarak değerlendirilmesi için sabit kıymetlerin maliyetine eklenmesi olanağının
bulunmaması gerekir. Aksi halde bunlar ilgili bulundukları sabit kıymetlerin maliyetine dahil
olacaklarından, ilk kuruluş ve örgütlenme gideri olarak değerlendirilmesi söz konusu olmayacaktır)
ve hisse senedi ve tahvil ihracına ilişkin giderler belirtilebilir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre yapılacak yatırımla ilgili olarak şirket personelinin yapmış
olduğu otel, geçici konaklama, yol seyahat harcamaları ile personel eğitim giderleri, hukuk
danışmanlığı, çeviri, sözleşmeler için ödenen damga vergisi harcamalarının kuruluş ve örgütlenme
gideri olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre,
Personele yapılan ücret ödemelerinin ise ayrıma gidilmeksizin Gelir Vergisi Kanununun 40
ıncı maddesinin (1) numaralı bendine göre kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması
mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, indirimli kurumlar vergisi uygulamasında, "vergi indirimi" satırına yer verilmiş
olan teşvik belgeleriniz kapsamında yapılan harcamaların yatırıma katkı tutarının hesabındadikkate alınacağı tabiidir.
II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesine göre maliyet bedeli iktisadi bir
kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara
müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade etmektedir.
Aynı Kanunun 269 uncu maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil gayrimenkullerin maliyet
bedelleri ile değerleneceği hüküm altına alınmıştır. Gayrimenkullerde maliyet bedeline giren
giderler Kanunun 270 inci maddesine göre makine ve tesisattan gümrük vergileri, nakliye ve
montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden
mütevellit giderlerdir. Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak
alım ve özel tüketim vergilerini maliyet bedelini ithal etmek veya genel giderler arasında göstermek
ihtiyari olup, Kanunun 271 inci maddesinde inşa edilen binalarda bunların inşa giderlerinin satın
alma bedeli yerine geçtiği hükme bağlanmıştır.
Kanunun "Amortisman Mevzuu" başlıklı 313 üncü maddesine göre işletmede bir yıldan fazla
kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle
Kanunun 269 uncu maddesi gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet,
edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerin değerinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yok
edilmesi amortisman mevzuunu teşkil etmektedir.
Değeri 770 TL'yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri aynı tutarı
aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya
gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.
Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesinde mükelleflerin amortismana tâbi iktisadî
kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan
edilecek oranların tespitinde iktisadî kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hüküm altına
alınmıştır. Amortisman uygulamasına ilişkin usul ve esaslar ise 333, 339, 365, 389, 399, 406 ve 418
sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri'nde açıklanmıştır.
Diğer taraftan, iktisadi kıymetlerin değerinin 2012 yılı için 770 TL'yi aşması, işletmede bir
yıldan fazla kullanılması ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması
halinde, belirtilen Tebliğ eklerinde mevcut faydalı ömür ve amortisman oranları dikkate alınarak
amortisman ayrılması gerekmektedir.
Anılan Kanunun "İlk Tesis ve Taazzuv Giderleri ve Peştemallıklar" başlıklı 282 nci
maddesinde kurumlarda aktifleştirilen ilk tesis ve taazzuv giderlerini mukayyet değeri ile
değerleneceği, bu değerin ilk tesis ve taazzuv için yapılan giderlerden fazla olamayacağı, bu
giderlerin kurumun tesis olunması veya yeni bir şubenin açılması veyahut da işlerin devamlı
birsurette genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap olunmayan giderler
olduğu, ilk tesis ve taazzuv giderlerinin aktifleştirilmesinin ihtiyari olduğu ve gerçek veya tüzel
kişilerde peştemallıkların da mukayyet değerleriyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkur Kanunun 326 ncı maddesinde ise, kurumların aktifleştirdikleri ilk tesis ve taazzuv
giderlerini mukayyet değerleri üzerinden eşit miktarlarda ve beş yıl içinde itfa edecekleri hüküm
altına alınmıştır.
Bu itibarla, ilk tesis ve taazzuv giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyari olup, kuruluş ve
örgütlenme giderlerin aktifleştirilmesi tercih edildiği takdirde, aktifleştirme tarihinden sonraki ilk
değerleme gününden başlayarak beş yıl içinde eşit yüzdeler halinde itfası mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, personele yapılan ücret ödemeleri kuruluş ve örgütlenme giderleri içinde yer
almadığından doğrudan gider yazılması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.