2016/384 K. 2016/578 T. 11.5.2016

VDDK., E. 2016/384 K. 2016/578 T. 11.5.2016

T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2016/384
Karar No.: 2016/578
Karar tarihi: 11.05.2016
 

İstemin Özeti : Davacı adına, 2005 yılında pos cihazı ile elde edilen hasılatın bir kısmının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının tespiti üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisi davaya konu edilmiştir.

Konya Vergi Mahkemesi 27.5.2010 gün ve E:2010/284, K:2010/846 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3, 30, 31 ve 75'inci madde hükümlerine değindikten sonra; kayıt ve beyan dışı bırakılan bir hasılatın söz konusu olmadığı, pos cihazı hasılatı farkının kredili satışlardan kaynaklandığı ve inceleme ile açıklanabileceğini ileri süren davacının re’sen takdire sevk edilmesinde usul hükümlerine aykırılık bulunmamakla birlikte, re’sen takdir sebebinin var olmasının, vergi mükellefinin ilgili dönemde mutlaka vergiye tabi bir kazancı bulunduğu anlamına gelmeyeceği, bu hususun takdir komisyonunca araştırılarak ortaya konulması ve gerçek duruma en yakın şekilde matrah takdir edilmesi gerektiği, uyuşmazlıkta, takdir komisyonunca bankalardan alınan pos cihazı işlem tutarı ile katma değer vergisi beyannamesinin 45 nolu satırında beyan edilen pos cihazı hasılat tutarı arasındaki farkın matrah olarak takdir edilmesiyle ihtilaf konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, davacının 2005 yılı hasılatı, pos cihazı işlem tutarının çok üstünde olduğundan, beyannamenin 45 nolu satırında beyan edilmese dahi pos cihazı işlem tutarlarının genel olarak hasılat içerisinde beyan edilmiş olabileceği, bu durumun ise ancak davacının defter ve belgeleri üzerinde; gerekirse kaydi envanter çalışması yapılmak ve kredi kartı sahiplerinin bu konudaki ifadeleri de alınmak suretiyle yapılacak incelemeyle ortaya konulabileceği, 213 sayılı Kanunun 75'inci maddesinin kendisine verdiği inceleme yetkisi kullanılmadan belirlenen matrah üzerinden yapılan cezalı vergilendirmede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergilendirmeyi kaldırmıştır.

Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 27.12.2012 gün ve E:2010/4638, K:2012/4909 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında vergi incelenmesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğunun kurala bağlandığı, amacı göz önüne alındığında bir vergi incelemesinin, işlemleri incelenen vergi mükellefince ödemesi gereken vergi miktarının gerçek duruma uygun saptanmasını gerektirdiği, öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20'inci maddesinde; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, Mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri kuralının da öngörüldüğü, tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararında gelir vergisi beyannamesini süresinde vererek 2.000,00 TL ticari kazanç beyan eden davacının, kredi kartı ile toplam 31.526,00 TL tutarında satış yaptığının tespit edildiği, bu meblağın ilgili dönem beyanına ilavesi suretiyle matrah belirlendiği, davacının bayi konumunda mobilya toptan satışı işiyle iştigal ettiği, kredi kartlarıyla yapılan satışlara ilişkin fatura, kredi kartı, taksit senetleri ve slip örneklerinin incelenmesi gerektiği iddiasıyla açılmış olan davada ve temyiz istemine karşı verilen savunma dilekçesinde, kredi kartlarından slip çekilmek suretiyle taksitlendirilen kredili satışlara ait faturalara not düşülmek suretiyle kayıtlarına intikal ettirildiği, süresi içinde idareye ibraz edilmiş olan defter ve belgelerinin inceleme elemanınca incelenmesi halinde durumun açıklığa kavuşacak olmasına karşın, takdir komisyonunca vadelerinde hesaplarına geçen bu taksit tutarlarının kredi kartıyla yapılan ayrı bir emtia satışına ilişkin olduğu varsayılarak matrah belirlendiğinin iddia edildiği, tüm satışları kredili olmayıp peşin satışları da bulunan ve yıllık satış hasılat tutarı, katma değer vergi beyannamelerinde beyan ettiği satış hasılatı toplamına eşit olması gereken davacının, kredi kartlarıyla yaptığı emtia satışlarından doğan ancak, kayıt ve beyan dışı bırakılmış hasılatı bulunup bulunmadığının, yasal defter ve belgeleri ile kredi kartlarıyla yapılan satışlara ilişkin taksit senetleri, slipler ve banka hesap ekstreleri üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.

Bozma kararına uymayan Konya 1. Vergi Mahkemesi, 6.1.2016 gün ve E:2015/1509, K:2016/38 sayılı kararıyla; aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Davalı idare tarafından; kredi kartı ile yapılan bir kısım satışların beyanlarına dahil edilmediğinin tespiti üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı vergilendirmenin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği sovunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulması sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Konya 1. Vergi Mahkemesinin 6.1.2016 gün ve E:2015/1509, K:2016/38 sayılı ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddine, 11.5.201 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.