Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanının elde ettiği gelirin ne şekilde vergilendirileceği ve Pos cihazı kullanıp kullanmayacağı hk.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı

 : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-996

 Konu :Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanının

 elde ettiği gelirin ne şekilde

 vergilendirileceği ve Pos cihazı kullanıp

 kullanmayacağı hk.

 15/07/2011

 İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı olduğunuz, işyeri olarak kendi evinizi

 gösterdiğiniz, ancak işiniz gereği evinizde veya kiralanan bir odada hastalara hizmet verilmesinin söz konusu olmadığı,

 ameliyathane veya acil serviste faaliyet gösterdiğiniz ve bu hizmet karşılığında hastanelerden ücret aldığınız belirtilmekte,

 işyeri olarak gösterdiğiniz ikametgah adresinizde pos cihazı bulundurma zorunluluğunuzun olup olmadığı hususunda

 görüş talep edilmektedir.

 Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ücretin Tari " başlıklı 61'inci maddesinde;

 "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla sağlanan ve

 para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı, mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim,

 ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı

 ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez"  hükmüne yer verilmiştir.

 Aynı Kanun'un 65'inci maddesinde ;

 "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

 Serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari

 mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..."

 hükmüne yer verilmiştir.

 Ücret ve serbest meslek kazancı emeğe dayanan gelir unsurları olup, emeğin ücret olarak değerlendirilmesinde belli bir

 işyerine bağlılık, işverene tabi olmak ve sözleşme yapılması şartları aranmaktadır. Emeğin serbest meslek olarak

değerlendirilmesinde ise şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, faaliyetin devamlı olması ve

 belli bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması  şartları aranmaktadır.

 Bununla birlikte, 379 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin "Serbest Meslek Faaliyetinde Bulunan Hekimler (Diş

 Hekimleri ile Veteriner Hekimler Dahil) Tarafından Kullanılacak Kredi Kartı Okuyucuları" başlıklı 2'nci bölümünde;

 "...

 Söz konusu hükümlerle Bakanlığımıza tanınan yetkilere dayanılarak, serbest meslek faaliyeti icra eden hekimlerin (diş

 hekimleri ile veteriner hekimler dahil), iş yerlerinde bu Tebliğde belirtilen özellikleri haiz kredi kartı okuyucularından

 (bundan böyle POS -Point of Sale- olarak anılacaktır) bulundurmaları ve kredi kartı ile yapılan ödemelerde bu cihazları

kullanmaları zorunluluğu getirilmiş ve bu cihazlarla düzenlenecek POS şlerinin, anılan mükelle erce yürütülen serbest

 meslek faaliyetlerinde Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş "serbest meslek makbuzu" olarak kabul edilmesi uygun

 görülmüştür." denilmektedir.

 Bu hüküm ve açıklamalara göre, hizmet sözleşmesi ile hastaneye bağlı olarak hizmet vermeniz halinde, hastaneden

 aldığınız bedellerin ücret olarak değerlendirilmesi ve ücrete ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi gerekmekte olup,

 pos cihazı kullanma zorunluluğunuz bulunmamaktadır.

 Ancak, bir hizmet akdi bulunmaksızın çalıştırılmanız, diğer bir ifade ile hastanenin adına değil kendi adınıza çalışmanız

 halinde, uzmanlık alanından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek olup, hastane adına

 serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekecektir. Diğer taraftan, bu mahiyetteki faaliyetinizi herhangi bir işyeri

 açmadan yürütmeniz halinde, pos cihazı kullanma mecburiyetiniz bulunmayacaktır.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.