Basit usule tabi iken alınan araç alımına ilişkin yüklenilenKDVnin, gerçek usule geçildiğinde indirimi hk.

Özelge: Aile danışmanlık hizmetinin serbest meslek faaliyeti
olup olmadığı ile uygulanacak kdv oranı
Sayı: 
17192610-120[ÖZG-2014-68]-101
Tarih: 
08/05/2015
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 17192610-120[ÖZG-2014-68]-101 08/05/2015
Konu : Aile danışmanlık hizmetinin serbest meslek faaliyeti olup  
olmadığı ile uygulanacak kdv oranı
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve dilekçenizin  incelenmesinden,  Yıldırım Vergi Dairesi
Müdürlüğü mükellefi olduğunuzu, aile danışmanlığı faaliyetinde bulunduğunuzu belirterek aile
danışmanlığı  faaliyeti  dolayısıyla    elde  edeceğiniz  kazançların  hangi  hükümlere  göre
vergilendirileceği  ile katma değer vergisi oranı konusunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz
anlaşılmıştır.
            I. GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
 
            Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinin birinci fıkrasında, her
türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu,  maddenin
ikinci fıkrasında ise serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki
bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi
sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Aynı kanunun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir.
            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almış, 62 nci maddesinde ise "İş verenler,
hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir." denilmiş
ve aynı Kanunun 94 üncü maddesinde tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, aynı
maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde de "Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci
maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü
maddelere göre," vergi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
            Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında her türlü ticari
ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, maddenin dördüncü fıkrasında 
ticari kazancın Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme
hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edildiği belirtilmiştir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre,
            - Aile danışmanlık hizmetinin, hizmet akdi ile bir işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
olarak verilmesi durumunda, elde edilen gelirin ücret kabul edilerek, Gelir Vergisi Kanununun 61,94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergilendirilmesi,
            - Söz konusu hizmetin bir işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olmaksızın şahsi
sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması durumunda ise elde edilen gelirin serbest
meslek  kazancı  sayılarak  serbest  meslek  kazancının  tespitine  ilişkin  hükümlere  göre
vergilendirilmesi,
            - Söz konusu faaliyetin bir ticari organizasyon içinde yapılması halinde, ticari kazanç olarak
değerlendirilerek ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi
             gerekmektedir.
            II.VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde; serbest meslek erbabına defter tutma
mecburiyeti getirilmiş, 210 uncu maddesinde de serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç
defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ıncı maddesinde ise "Serbest meslek erbabı, meslek
faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir
nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir." hükmü
bulunmaktadır.
            Anılan Kanunun 227 nci maddesi gereğince, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla
olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburi olduğundan, ticaret erbabınca
229 uncu maddesine göre satılan emtia veya yapılan iş karşılığında, müşterinin borçlandığı meblağı
göstermek üzere müşteriye ticari bir vesika olarak fatura düzenlenmesi, 177 nci maddede 6 bent
halinde sayılan şartlardan birini taşıması halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı
esasına göre defter tutulması gerekmektedir.
            III. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye'de ticari,
sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV ye
tabidir.
            KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan
2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve
hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, listelerde yer almayan
vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.
            Söz konusu Kararnameye ekli II sayılı listenin B/21 inci sırasında yer alan "İlgili Bakanlıklar
ya da kanunlarla izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilen insan veya hayvan
sağlığına yönelik koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (hayvan ırkının
ıslahına yönelik hizmetler dahil), ambulans hizmetleri," %8 oranında KDV ye tabi tutulmaktadır.
            Diğer taraftan, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi, 34 ve 35 inci maddeleri ile 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b), (h) ve (ı) bentleri ile 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine dayanılarak
hazırlanan 04/09/2012 tarih ve 28401 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gerçek Kişiler ve Özel
Hukuk Tüzel Kişileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Aile Danışma Merkezleri
Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde, Aile danışma merkezinin; Ailenin gelişmesi ve güçlenmesi için;
bireylerinin katılımcı, üretken, kendine yeterli hale gelmesi ve sorun çözme kapasitelerinin
geliştirilmesi amacıyla koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici hizmetler
veren kuruluşları ifade ettiği belirtilmiştir.
            Buna göre, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca kurulacak Aile Danışma Merkezi
olarak verilecek hizmetin 2007/13033 sayılı Kararname eki II sayılı listenin B/21 inci sırasında
belirtilenler tarafından ifa edilmesi halinde % 8 oranında KDV ye tabi olması, aksi halde bu hizmetbedeli üzerinden %18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   Özelge: Basit usule tabi iken alınan araç alımına ilişkin
yüklenilenKDVnin, gerçek usule geçildiğinde indirimi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV- 4 -14029-05-713
Tarih: 
10/09/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV- 4 -14029-05-713 10/09/2011
Konu : Basit usule tabi iken alınan araç alımına ilişkin  
yüklenilenKDVnin, gerçek usule geçildiğinde indirimi
 
İlgide kayıtlı dilekçenizde, 17/4/2008 tarihinde servis işletmeciliği faaliyetinden dolayı basit usulde
mükellefiyetinizin tescil edildiği ve 2010 yılı itibariyle de gerçek usulde vergilendirilmeye
başladığınız belirtilerek, basit usule tabi iken faaliyetinize ilişkin olarak aldığınız otobüsün satışında
katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-c maddesinde, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi
mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin çıkarılan envantere göre hesap dönemi
başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini yaptıkları
vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirebilecekleri hüküm altına
alınmıştır.
Aynı Kanunun 30/b maddesinde ise, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin
kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere
işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim
konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, mükelleflerin taksi işletmeciliği
faaliyetinde kullanmak üzere iktisap ettikleri binek otomobillerinin alımında ödedikleri katma değer
vergisinin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, basit usule tabi oldukları dönemde iktisap ettikleri binek otomobili dışındaki araçları
gerçek usule geçtikleri dönemin açılış kaydında ellerindeki faturaya dayanarak gösteren
mükellefler, bu faturada gösterilen KDV yi indirim konusu yapabilecekler, gerçek usule geçildikten
sonra söz konusu araçları satmaları halinde de KDV hesaplayıp beyan edeceklerdir.
Dilekçeniz ekinde yer alan belgelerden 28/5/2009 tarih ve 161727 sayılı fatura ile aldığınız Peugeot
marka Boxer HDI 120 HP tipli otobüs cinsi aracı okul servisi faaliyetinde kullandığınız ve söz
konusu aracın işletmenizin demirbaş listesinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, söz konusu aracın alımında yüklenmiş olduğunuz KDV yi Kanunun 29/1-c maddesine
göre indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.
Ancak, söz konusu araca ilişkin yüklendiğiniz KDV yi daha önce gider olarak kaydetmiş olmanız
halinde, bu tutar için gerekli düzeltmenin yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, söz konusu aracın satışında ise 24.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararına göre genel oranda (%18) katma değer vergisi hesaplamanız gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.   
  
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.