Birden Fazla Takvim Yılına Sirayet Eden İnşaat ve Onarma İşleri

Birden Fazla Takvim Yılına Sirayet Eden İnşaat ve Onarma
İşleri
Sayı: 
67630374-120.01.02.08[2017/12]-92
Tarih: 
05/01/2021
T.C.
SİVAS VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : 67630374-120.01.02.08[2017/12]-92 05.01.2021
Konu : Birden Fazla Takvim Yılına Sirayet
Eden İnşaat ve Onarma İşleri
İlgi : 27.03.2017 tarih ve 5305 sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; …..Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı
mükellefi … İş Ortaklığı'nın %51 nispetinde ortağı olduğunuz, iş ortaklığının üstlendiği taahhüt
işinin geçici ve kesin kabule tabi yıllara sari inşaat işi olduğu, söz konusu işin 2016 yılında geçici
kabulünün yapıldığı, bu işle ilgili olarak ortaklığa ait geçici vergi beyannamesinin verildiği; ancak iş
ortaklığı tarafından 2016 yılında kar dağıtımı yapılmadığı belirtilerek 2016 takvim yılına ait yıllık
gelir vergisi beyannamesinde iş ortaklığıyla ilgili beyanınızın nasıl olacağı ve kar dağıtımında
vergilemenin nasıl yapılacağı hususlarında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde;
"Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma
işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak,
mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.
..."
hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun "İnşaat ve onarma işlerinde işin bitimi" başlıklı 44 üncü maddesinde; inşaat ve
onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını
gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen
bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği ve bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak
yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya
hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Mezkur Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; iştirak hisselerinden
doğan kazançların (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr
payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile
yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde
tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı sayıldığı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasında;
"Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı
bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden
94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık
beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup
edilir."
hükmü yer almaktadır.
Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında kimlerin tevkifat yapacağı belirtilmiş olup,
anılan maddenin 6/b-i bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere,
gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın
sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm
altına alınmıştır.
Buna göre, elde edilen kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için
belirlenen beyan haddini aşması halinde, tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Beyan
edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kurum bünyesinde kârın dağıtımı aşamasında
yapılan vergi kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.
Kanunun 98 inci maddesinde de;
"94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler
veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın
yirmiüçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi
dairesine bildirmeye mecburdurlar..."
hükmüne yer verilmiştir. 
Öte yandan, 19.01.1996 tarih ve 22528 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 191 Seri No.lu Gelir
Vergisi Genel Tebliğinin "İş Ortaklıklarında Kâr Dağıtımı" başlıklı bölümünde; kurumlar vergisi
mükellefi olarak kabul edilen iş ortaklıklarının belirli bir süre içinde belirli bir işi sonuçlandırmak
üzere kuruldukları, işin bitiminde yasal yükümlülükler yerine getirildikten sonra mükellefiyetin
sona erdirileceği, işin bitiminde ortaya çıkan kazancın, işin bittiği yılın kazancı olarak iş
ortaklığınca beyan edileceği ve bu kazancın kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içinde
ortaklara dağıtıldığının kabul edilmesi dolayısıyla, söz konusu dönem itibariyle de gelir vergisi
beyannamesine dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; iş ortaklıklarının gerçek kişi ortaklarının
ortaklıktan almış olduğu kâr paylarının menkul sermaye iradı olarak değerlendirileceği ve bu kâr
paylarının iş ortaklığına ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde ortaklara
dağıtıldığının kabul edileceği anlaşılmakta olup, ortağı olduğunuz iş ortaklığının yapmış olduğu
yıllara sari inşaat işinin 2016 yılı içinde geçici kabulünün yapılması nedeniyle, bu işe ait kazançları
ihtiva eden ortaklığa ait kurumlar vergisi beyannamesinin Nisan/2017 dönemi içerisinde verilmesi,
kâr paylarının da bu süre içerisinde dağıtıldığı kabul edilerek, ortaklar tarafından bu kâr paylarının
2017 yılı gelirlerine dahil edilerek 2018 yılında beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, anılan iş ortaklığının kar dağıtımını 2017 hesap döneminde yapması halinde, kâr
dağıtımına bağlı vergi kesintisinin, dağıtımın yapıldığı döneme ait muhtasar beyanname ile beyan
edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.