Derneklerin elde edilen kira gelirinden dolayı beyanname verme mecburiyetinizin bulunup bulunmadığı hk.

Özelge: Derneklerin elde edilen kira gelirinden dolayı
beyanname verme mecburiyetinizin bulunup bulunmadığı
hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.09.15.01-10.2010.GVK.70.MD.2.-1
Tarih: 
28/05/2010
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.09.15.01-10.2010.GVK.70.MD.2.-1 28/05/2010
Konu : ... Derneğinin Elde Ettiği Kira Geliri.  
 
İlgide kayıtlı dilekçenizde, mülkiyeti Derneğinize ait iki adet meskenin kiraya verilmesi neticesinde
toplam 3.550,00 TL kira geliri elde ettiğinizi belirterek elde edilen kira gelirinden dolayı
beyanname verme mecburiyetinizin bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek
veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup, aynı Kanunun 2 nci
maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı
bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin
iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç
amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin
olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin
bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin
bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır
Dernekler tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, dernek tüzel
kişiliğine bağlı iktisadi işletme oluşturacak nitelikte devamlı ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin
kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliğinin "Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" başlıklı (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin
tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için
bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan
malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar
var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.
İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir
mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel
özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal
alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak
yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri
kapsama almıştır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5/b) bendinde,
vakıflara (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında
bunlara yapılan kira ödemelerinden %20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, "Dernek veya vakıflara ait taşınmazların
kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.2.) bölümünde,
"Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi uyarınca,
vakıflara (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, bunlara
yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır.
Bu kesintinin yapılmasında, kendisine kira ödemesinde bulunulan derneğin, kamuya yararlı dernek
ya da vakfın Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıf olması önem arz etmemektedir.
Başka bir deyişle, mazbut vakıflar hariç, hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm dernek veya vakıflara
ödenen kira bedellerinden bu kesintinin yapılması gerekmektedir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, mülkiyeti Derneğinize ait meskenlerin kiraya verilmesi faaliyetinin, ticari bir
organizasyona bağlı olmaksızın yapılması halinde Derneğinize bağlı bir iktisadi işletme
oluşmayacağından söz konusu meskenleri kiralayanlar tarafından, kira ödemelerinden yapılan
tevkifat nihai vergilendirme olacaktır. Ancak sözü edilen gayrimenkul kiralama faaliyetinin ticari bir
organizasyon (iş yeri açılması, personel istihdamı gibi) çerçevesinde yapılması durumunda
Derneğinize ait bir iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi
mükellefiyeti tesis edilmesi ve dolayısıyla söz konusu meskenlerin kiraya verilmesi sonucu elde
edilen gelirler için ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi
gerekecektir.
Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci
maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında uygulanmak
üzere, dernek veya vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı
bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar
dolayısıyla iktisadi işletme oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenleme ile dernek veya vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak
değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun
94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle
vergilendirilmiş kazanç ve iratlardan ibaret olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla,
1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşması söz
konusu olmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.
Bu çerçevede, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci
maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlarınız dolayısıyla, 1/1/2008 -
31/12/2015 tarihleri arasında Derneğinize bağlı iktisadi işletme oluşmayacak olup söz konusu vergi
kesintileri nihai vergileme niteliğinde olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
  Vergi Dairesi Başkanı
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergiiçin gecikme faizi hesaplanmayacaktır.