Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen taşınmazların kiralanmasında yapılacak tevkifat hk.
Özelge: Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen
taşınmazların kiralanmasında yapılacak tevkifat hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-1969
Tarih:
03/11/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 94-1969 03/11/2011
Konu : Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen
taşınmazların kiralanmasında yapılacak tevkifat.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, . . . Vergi Dairesi Müdürlüğünün . . . vergi kimlik
numaralı gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, . . . İli, . . . İlçesi, . . . Mahallesinde bulunan ve Tapu
Sicilinde . . . pafta, . . . ada, . . . parselde kayıtlı olan ve tamamı Hazineye ait olduğu belirtilen
dükkan niteliğindeki taşınmazı . . . Müftülüğünden kiraladığınızı, kira bedellerini Sosyal ve Dini
Hizmetler Vakfına ait banka hesabına yatırdığınızı belirterek, söz konusu kira ödemeleri üzerinden
vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Verginin konusu" başlıklı 1 inci maddesinin bir
numaralı fıkrasının (ç) bendi ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyetine
alınmış, dernek ve vakıflar tüzel kişilikleri itibarıyla mükellefiyet dışında tutulmuşlardır.
Aynı Kanunun "Mükellefler" başlıklı 2 nci maddesinde ise;
"...
(5) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup
faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve
ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî
işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır ..."
hükmü yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci paragrafıyla, maddede yazılı
mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları
tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı hüküm
altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında;
"Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş
ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu
yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai
kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde
sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak
sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmek suretiyle
tevkifat yapacaklar sayılmış olup maddenin alt bendinde hangi hallerde tevkifat yapılacağı hükme
bağlanmıştır.
Sözü edilen maddenin birinci fıkrasının (5/b) numaralı bendinde, "Vakıflar (mazbut vakıflar
hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kiraödemelerinden % 20 oranında" tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Dernek veya vakıflara ait taşınmazların
kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı 15.3.2.2. bölümünde;
"Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi uyarınca,
vakıflara (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, bunlara
yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır.
Bu kesintinin yapılmasında, kendisine kira ödemesinde bulunulan derneğin, kamuya yararlı
dernek ya da vakfın Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıf olması önem arz
etmemektedir. Başka bir deyişle, mazbut vakıflar hariç, hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm dernek veya
vakıflara ödenen kira bedellerinden bu kesintinin yapılması gerekmektedir.
..." ;
"15.3.2.3. Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine ait taşınmazların kiralanması karşılığında
yapılan kira ödemeleri" bölümünde,
"Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine
(kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden
vergi kesintisi yapılmayacaktır. Bu kurumların elde ettikleri kira gelirleri ilgili hesap dönemine ait
kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.
Dernek veya vakıflara ait taşınmazların bir iktisadi işletme oluşturacak şekilde kiralanması
halinde, oluşacak iktisadi işletme kurumlar vergisi mükellefi olduğundan elde edilen kira gelirleri
üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır."
"15.3.2.4. Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması
karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı bölümünde ise
"Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında,
anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında 21.12.2006
tarihinde imzalanan protokol kapsamında mülkiyeti Hazineye ait olmakla birlikte Diyanet İşleri
Başkanlığına tahsis edilmiş taşınmazların kiralanması işlemlerinde, kira sözleşmelerinde dağıtım
yapılacak kurumlar ve banka hesapları ayrı ayrı belirtilmek koşuluyla, kiracılar tarafından Diyanet
İşleri Başkanlığı ile müftülüklerin banka hesaplarına yatırılacak kira bedelleri üzerinden tevkifat
yapılmayacaktır. Ancak, Dini Sosyal Hizmetler Vakfı ile ilgili cami dernekleri veya vakıflarının
banka hesaplarına yatırılacak kira bedelleri üzerinden ise gelir vergisi kesintisi yapılması
gerekmektedir.
Ayrıca ilgide kayıtlı özelge talep formu ekinde alınan kira sözleşmesinin 15 inci maddesinde,
vergi resim, harç, prim ve eğitime katkı payı ile benzeri yükümlülüklerin kiracı tarafından
karşılanacağı belirtildiğinden, belirlenen kira tutarının "net kira" olarak değerlendirilmesi, gelir
vergisi tevkifatına tabi matrahta kullanılmak üzere gayrisafi kira tutarının tespit edilmesi ve
tevkifatın bu tutar üzerinden yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.