Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden serbest meslek erbabının sosyal güvenlik primi ve eğitim gideri indirimi hk.

Özelge: Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden
serbest meslek erbabının sosyal güvenlik primi ve eğitim
gideri indirimi hk.
Sayı: 
38418978-120[89-13/2]-768
Tarih: 
19/07/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 38418978-120[89-13/2]-768 19/07/2013
Konu : Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden serbest  
meslek erbabının sosyal güvenlik primi ve eğitim gideri
indirimi
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; serbest muhasebeci ve mali müşavir olarak
faaliyetinizin devam ettiği belirtilerek, Bağ-Kur'dan almakta olduğunuz emekli aylığından yapılan
sosyal güvenlik destekleme primi ve sağlık primi kesintisi (%10) ile 13/07/1994 doğum tarihli
çocuğunuz için 2012 yılında ödenen dershane giderlerinin indirim konusu yapılmasının mümkün
olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek
faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında  kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır.
            Aynı Kanunun "Mesleki Giderler" başlıklı 68 inci maddesinde serbest meslek kazancının
tespitinde hasılattan indirilebilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, söz konusu maddenin 8
numaralı bendinde ise; serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve
emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatların serbest meslek kazancının tespitinde
hasılattan gider olarak indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
            Ayrıca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 30 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, "4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin 4
numaralı alt bendi hariç olmak üzrere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan
aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam
edilir. Bunlardan almakta oldukları aylıklarının %15'i oranında sosyal güvenlik destek primi
kesilir..." denilmiş, aynı Kanunun 88 inci maddesinde ise kuruma fiilen ödenmeyen prim
tutarlarının, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
           Öte yandan, aynı Kanunun 4 üncü maddesinde sigortalı sayılanlar, 60 ıncı maddesinde genel
sağlık sigortalısı sayılanlar belirtilmiş olup, "Prim Ödeme Yükümlüsü" başlıklı 87 inci maddesinin
(b) bendinde ise hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından prim
ödeme yükümlüsü olduğu hükme bağlanmıştır.
           Bu düzenlemelere göre, serbest meslek faaliyetiniz dolayısıyla emekli maaşınızdan kesinti
yapılması suretiyle ödenen sosyal güvenlik destek primleri ile kanuni zorunluluk nedeniyle
ödenmesi halinde sağlık primi kesintilerinin mesleki kazacın tespitinde gider olarak indirilmesimümkün bulunmaktadır.
            Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı
bendinde, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar
vergi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla,
mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının,
gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirden
indirilebileceği hükme bağlanmıştır. 23/10/2012 tarihli ve 85 Nolu Gelir Vergisi Sirkülerinin
"10.Diğer Hususlar" başlıklı bölümünde ise "Çocuk" veya  "küçük çocuk" tabirinden; mükellefle
birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya
babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25
yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, 18 yaşını veya tahsilde olması halinde 25 yaşını
doldurmamış çocuğunuza ait eğitim harcamalarının, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar
vergi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla,
beyan edilen gelirden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.