Haziran ayı tüketimine ait faturanın Temmuz ayında düzenlenmesi halinde söz konusu faturadaki KDV'nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ile geçi

Özelge: Haziran ayı tüketimine ait faturanın Temmuz
ayında düzenlenmesi halinde söz konusu faturadaki
KDV'nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ile geçici
vergi beyannamesinin ne zaman verileceği hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-985
Tarih: 
12/03/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-985 12/03/2012
Konu : Haziran ayı tüketimine ait faturanın Temmuz ayında  
düzenlenmesi halinde söz konusu faturadaki KDV'nin
indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ile geçici vergi
beyannamesinin ne zaman verileceği
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin elektrik enerjisinin tamamını TEİAŞ'tan
temin ettiği, Haziran ayına ilişkin elektrik tüketimlerinin elektrik dağıtım şirketleri tarafından
Temmuz ayının 1-5 inci günleri arasında (bazen 15'i) sayaçlar okunmak suretiyle saptanarak
faturaya baz teşkil edecek bilgilerin TEİAŞ'a bildirildiği, TEİAŞ tarafından da 15-16 Temmuz
tarihleri arasında hesapların kesinleştirilerek şirketinize "Haziran ayına ilişkin tüketim bedeli"
açıklamasıyla Temmuz ayında fatura düzenlendiği, şirketiniz tarafından da müşterilerinize Haziran
ayına ait tüketimin Temmuz ayında fatura edilebildiği  belirtilerek, Haziran ayına ait elektrik
faturasının Temmuz ayında düzenlenmesi nedeniyle, söz konusu elektrik giderlerine ilişkin
faturadaki KDV'nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ve geçici vergi dönemleri itibariyle
gider kaydının hangi dönemde olacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
             I-KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin
bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum
kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
            Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci
maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise
farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun
değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme
bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde de; safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek
giderler sayılmıştır.
            Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki
temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla
kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının
ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir.
Dönemsellik ilkesinde ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Ayrıca "Dönemsellik" kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göremuhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla
karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde
kaydedilmesi gerekir.
           Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunun 32 inci maddesinin birinci fıkrasında, kurum kazancı
üzerinden % 20 oranında kurumlar vergisi alınacağı,  ikinci fıkrasında da kurumlar vergisi
mükelleflerince,  câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir
Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi
ödeneceği hükme bağlanmıştır.
            Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 120 inci maddesinde ise; ticari kazanç
sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme
döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine
ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri
de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42 nci madde
kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları
kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda
geçici vergi ödeyecekleri, hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın
ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilerek onyedinci günü
akşamına kadar ödeneceği  belirtilmiştir.
            Buna göre, elektriğin aylık bazda satışı ve tedarikinde gelir veya gider mahiyet ve tutar
itibariyle ay sonunda kesinleşmiş olduğundan, elektrik satışı ve tedarikinden doğan gelir ve giderin
de ay sonu itibarıyla tahakkuk ettiğinin kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla şirketiniz tarafından
elektrik satışı ve tedarikinden doğan gelir ve giderin  tahakkuk tarihi itibarıyla ilgili geçici vergi ve
takvim yılı hesap dönemlerinde kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
            II-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
             1/1 inci maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
           10 uncu maddesinin (a) bendinde; vergiyi doğuran olayın, mal teslimi ve hizmet ifası
hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile (b) bendinde;  malın tesliminden veya hizmetin
yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen
miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile (g) bendinde; su, elektrik,
gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk
ettirilmesinde meydana geldiği,
             29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak
düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri,
             29/3 üncü maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği 
            hüküm altına alınmıştır.
            Buna göre, elektrik enerjisi tedariki ve satışına ilişkin olarak firmanız adına TEİAŞ
tarafından düzenlenen faturalar ile ilgili olarak yüklenilen katma değer vergilerinin kanuni
defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde genel esaslara göre indirim konusu yapılması
mümkün bulunmaktadır.
             Öte yandan, yılın son aylarında tüketilen elektrik bedellerine ait faturaların izleyen yılın
Ocak ayında düzenlenmesi durumunda, bu faturalardaki KDV nin de, faturaların kanuni defterlerekaydedildiği dönemde indirim konusu yapılması mümkündür.
            Ayrıca, bir önceki yılın Aralık ayında tüketilen elektrik bedellerine ait faturaların takip eden
yılın Ocak ayında düzenlenmiş olması halinde, bu faturalardaki katma değer vergisi, söz konusu
belgelerin defterlere kaydedildiği Ocak vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir."
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.