İndirimli kurumlar vergisi hk.

Özelge: İndirimli kurumlar vergisi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.16.01-125-[32/A-11/2]-240
Tarih: 
20/02/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.16.01-125-[32/A-11/2]-240 20/02/2012
Konu : İndirimli kurumlar vergisi  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 26.03.2010 tarihli Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında
I. Bölgede yer alan 31.12.2010 tarihinden önce başladığınız yatırımınıza ilişkin kurumlar vergisi
indirim oranının % 50, yatırıma katkı oranının ise % 30 olduğu belirtilerek, 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 32/A maddesine göre indirimli kurumlar vergisi uygulamasında,
            - Tevsi yatırım tutarının sabit kıymet tutarına oranlanmasıyla belirlenen oranın uygulanacağı
kazancın hangi kazanç olduğu, (Kanunen kabul edilmeyen giderler, geçmiş yıl zararları ile indirim
ve istisnaların dikkate alınıp alınmayacağı)
            - "Toplam sabit kıymet" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği,
            - Sabit kıymetler için yeniden değerleme yapılıp yapılmayacağı,
            - Tevsi yatırıma ilişkin kazancın doğduğu ancak, geçmiş yıl zararları, cari yıla ait indirim ve
istisnalar nedeniyle vergiye tabi kurum kazancının oluşmadığı hesap dönemlerine ait tevsi yatırıma
ilişkin söz konusu kazançların sonraki dönemlerde indirimli oran uygulanacak kazanç tespitinde
dikkate alınmak üzere devrinin mümkün olup olmadığı,    
            - İzleyen yıllarda tevsi yatırıma ilişkin kazancın oluşmadığı ancak vergiye tabi kurum
kazancının oluştuğu durumlarda uygulamanın ne şekilde olacağı,
            - İndirimli oran uygulanacak kazancın tespit yönteminin sonraki hesap dönemlerinde
değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı,
            hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde,
            "(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt
işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında
yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu
maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Hazine Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan
yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap
döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar
vergisine tabi tutulur.
            (2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi
uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak
tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı
oranını ifade eder.            ...
            (4) Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda
izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı
bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım
tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam
eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında
işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate
alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi
döneminde başlanır..."
            hükmüne yer verilmiştir.
            Bu hüküm uyarınca, Bakanlar Kuruluna tanınan yetki çerçevesinde belirlenen ve Hazine
Müsteşarlığı/Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen
kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren
yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi
tutulacaktır.
            Anılan hükmün uygulanmasında bir yatırımın tevsi yatırım olarak kabul edilebilmesi için
yatırım teşvik belgesinde yatırım cinsinin tevsi yatırım olarak belirtilmiş olması gerekmektedir.
Tevsi yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın işletme bütünlüğü içinde ayrı
hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olduğu hallerde kazanç ayrı hesaplarda takip
edilecek, kazancın bu şekilde belirlenmesine imkan bulunmayan hallerde ise kazanç oranlama
yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak
kazancın oranlama yapılmak suretiyle belirlenmesi seçimlik bir hak değildir. Bu nedenle kazanç
tespit usulünün sonraki hesap dönemlerinde değiştirilmesine imkan bulunmamaktadır.
            Öte yandan, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın ayrı bir şekilde belirlenmesine
imkan bulunmayan hallerde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, yapılan tevsi
yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına
oranlanması suretiyle belirlenecektir. Sabit kıymet ifadesinden ise Vergi Usul Kanununun 313 üncü
maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerekmektedir.
Oranlamada toplam sabit kıymet tutarı olarak üretimde kullanılsın kullanılmasın tüm amortismana
tabi sabit kıymetlerin birikmiş amortismanları düşülmeden önceki brüt tutarları dikkate alınacaktır.
            Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde yer alan "Bu hesaplama sırasında işletme
aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır."
ifadesi ile kastedilen ise sabit kıymetlerin gerekli şartların oluşması halinde yapılan enflasyon
düzeltmesi sonucu oluşan yeniden değerlenmiş değerinin dikkate alınması gerektiğidir. Dolayısıyla,
gerekli şartların oluşması halinde yapılacak enflasyon düzeltmesi dışında başkaca bir değerleme
yapılmayacaktır.
           İndirimli kurumlar vergisi, ticari bilanço kârınıza kanunen kabul edilmeyen giderler
eklendikten, tüm indirim, istisna ve geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kazancınız bulunması
halinde uygulanacaktır. Yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli kurumlar vergisine tabi
tutulacak kazanç her yıl ayrı hesaplanacağından, ilgili yılda safi kurum kazancınızın bulunmaması
ya da indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazanç tutarından daha az olması nedeniyle indirimli
kurumlar vergisi uygulamasından yararlanamadığınız kazanç tutarının izleyen yıllara devri ise söz
konusu değildir.
            Ayrıca, indirimli kurumlar vergisi tevsi yatırımdan elde edilen kazanca uygulanacağından,
tevsi yatırıma ilişkin kazancın oluşmadığı durumlarda diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara
indirimli oran uygulanması söz konusu değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
  
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.