Kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatife ödenen aidat ,bağış ve kooperatifçe ödenen risturların KV ve KDV karşısındaki durumu hk.

Özelge: Kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatife ödenen
aidat ,bağış ve kooperatifçe ödenen risturların KV ve KDV
karşısındaki durumu hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-2277
Tarih: 
24/07/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-2277 24/07/2012
Konu : Kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatife ödenen  
aidat ,bağış ve kooperatifçe ödenen risturların KV ve
KDV karşısındaki durumu
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatifinize
ödenen aidatlar ve bağışlar ile kooperatifinizce ödenen risturnların kurumlar vergisi ve katma
değer vergisi karşısındaki durumu hakkında görüş sorulmaktadır.
            I-Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde,  kooperatiflerin kurumlar
vergisi mükellefi olduğu, aynı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatiflerin, 
24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan
kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade ettiği, söz konusu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere,
ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine
kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş
görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar
vergisinden muaf olacağı hükümlerine yer verilmiştir.
            Aynı Kanunun 1 inci maddesinin son fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna
giren gelir unsurlarından oluşacağı;  Kanunun 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve
safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinde, gider karşılığı olarak yapılan Gelir
Vergisinden istisna edilmiş ödemelere yer verilmiş olup, maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı
bendinde,  Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve
üyeleri ile denetçilerine, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına (Harcırah Kanununa tabi olsun
olmasın her türlü sözleşmeli personel dahil) verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve
yatmak giderlerine karşılık verilen gündeliklerin (Bu gündelikler aynı aylık seviyesindeki devlet
memurlarına verilen gündeliklerden fazla ise veya devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini
aşarsa, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur) gelir vergisinden istisna edildiği hükmüne yer
verilmiştir. Aynı Kanunun 40. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde de, ticari kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilmesinin
kabul edileceği hükmüne yer verilmiştir.
            Kurumlar Vergisi Kanununun "İstisnalar" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (i)
bendinde,  kooperatif  ortaklarının  yönetim  gideri  karşılığı  olarak  ödedikleri  paralardanharcanmayarak iade edilen kısımlar ile üretim kooperatiflerinde ortakların üreterek kooperatife
sattıkları veya kooperatiften üretim faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine
göre hesapladıkları risturnların kurumlar vergisinden müstesna olduğu,  bu risturnların ortaklara
dağıtımının, kâr dağıtımı sayılmayacağı, risturnun nakden veya aynı değerde mal ile ödenmesinin
istisnanın uygulanmasına engel olmadığı, ortaklardan başka kimselerle yapılan işlemlerden doğan
kazançlar ile ortaklarla ortaklık statüsü dışında yapılan işlemlerden doğan kazançlar hakkında
risturnlara ilişkin istisna hükmünün uygulanmayacağı, bunların genel kazançtan ayrılmasında,
ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine olan oranının esas alınacağı hükmüne yer
verilmiştir.
            1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.11.3. Üretim kooperatiflerinde risturn
istisnası"  başlıklı bölümünde, üretim kooperatiflerinde, ortakların üreterek kooperatife sattıkları
veya kooperatiften üretim faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine göre
hesaplanan risturnların kurumlar vergisinden istisna edildiği, ortakların ancak kendileri tarafından
üretilip kooperatife sattıkları mallar ile münhasıran kendi üretim faaliyetlerinde kullanmak üzere
satın aldıkları malların kıymetlerine göre hesaplanan risturnların istisnadan yararlanacağı
açıklamasına yer verilmiş olup,aynı Tebliğin, "5.11.5. Diğer hususlar" bölümünde, risturn
istisnasının, yalnızca ortaklarla ortaklık statüsü kapsamında yapılan işlerden kaynaklanan
kazançlarla ilgili olduğu, bundan dolayı, ortaklarla yapılan işlerden doğan kazançlarla, ortaklardan
başka kimselerle yapılan işlerden doğan kazançların ayrılması gerektiği, ayırma işleminde,
ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine oranının esas alınacağı, burada öncelikle, ortaklarla
ortaklık statüsüne göre yapılan yıllık iş hacminin saptanacağını, daha sonra bu tutarın, ortaklık
dışındaki kişilerle yapılan iş hacmi de dahil olmak üzere kooperatifin yıllık genel iş hacmine
oranlanacağı, bu şekilde hesaplanan risturnların ortaklara dağıtılması halinde, dağıtılan bu kârların
ortaklar açısından kâr dağıtımı olarak değerlendirilmeyeceğinden, kazanç ve kâr dağıtımı
niteliğinde sayılmayan bu tutarların kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulmasının veya
ortaklarca gelir vergisi beyannamesi ile beyanının da söz konusu olmayacağı açıklamalarına yer
verilmiştir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifinizin 04/01/2010 tarihinde işyeri kiralayarak
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirmek suretiyle ticari faaliyete başlaması nedeniyle,
Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile kooperatiflere
tanınan kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, 
kooperatifiniz tarafından tahsil edilen palamar ücreti, bağış makbuzu karşılığında kooperatiflerinize
hibe  edilen  tutarlar  ve  aidatların  kurum  kazançlarına  dahil  edilerek  vergilendirilmesi
gerekmektedir.
            Öte yandan, Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan kooperatifiniz tarafından asli görev
mahalli dışındaki görevlendirmeler nedeniyle yemek ve yatmak giderleri karşılığı fiili tutarı
belgelendirmek kaydıyla ödeme yapıldığında, bu ödemelerin herhangi bir sınırlamaya tabi
tutulmaksızın bütünüyle vergiden istisna edilmesi gerekir.
            Yemek ve yatma giderlerini belgelendirmeden bu giderlere karşılık gündeliğin nakit olarak
ödenmesi halinde ise vergiden istisna edilecek tutar, aynı aylık seviyesindeki Devlet memuruna aynı
amaçla verilen gündelik tutarı ile sınırlı olup, bu miktarı veya Devletçe verilen gündeliklerin en
yüksek haddini aşan kısmın ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekir.
            Diğer taraftan, kooperatifinizin ortakları tarafından üretilerek kooperatife sattıkları veya
kooperatiften üretim faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine göre hesaplanan
risturnlar kurumlar vergisinden müstesna olup,  bu risturnların ortaklara dağıtımı kâr dağıtımı
sayılmayacaktır.  Ayrıca,  ortakların  yönetim  gideri  karşılığı  olarak  ödedikleri  tutarlardan
harcanmayarak iade edilen kısımlar da istisnadan yararlanacaktır. Ancak,  ortaklardan başka
kimselerle yapılan işlemlerden doğan kazançlar ile ortaklarla ortaklık statüsü dışında yapılan
işlemlerden doğan kazançlar hakkında risturnlara ilişkin istisna hükmü uygulanmayacaktır.
            II. Vergi Usul Kanunu Yönünden:            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm
olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan
kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, kayıtların tevsikinde kullanılacak
belgeler de aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiştir.
            Mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde fatura, "...satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde tanımlanmış, 232 nci maddesinde ise fatura kullanmak
mecburiyetinde olanlar sayılmıştır.
            Buna göre, Kooperatifiniz kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunduğundan üyelerinden aldığı
aidatlar karşılığında fatura düzenleyeceği tabiidir.
            III. Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:
            Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest
meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi
olduğu; ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı kapsamı ve niteliğinin
Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde,
Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği; bu
faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının ve bunları
yapanların hukuki statü ve kişiliklerinin işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilemeye
engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
            Buna göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergi mükellefi olan su ürünleri
kooperatifinizin ortaklarından makbuz mukabili tahsil ettikleri üye aidatları bir gelir unsuru
niteliğinde olduğundan, kooperatifiniz adına katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilerek söz
konusu üye aidatları için düzenlenecek faturada aidat bedelleri üzerinden katma değer vergisi
hesaplanması gerekmektedir.
            Öte yandan, kooperatifiniz tarafından üyelerinizin yararlanması için verilen hizmetler ile
kooperatifiniz bünyesinde işletme, personel, yönetim ve bunun gibi adlar altında üretilen
hizmetlerin KDV ye tabi olacağı tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.