Ölüm halinde mükellefiyet tesisi ve Müteveffaya ait ticari araçların devri hk.

Özelge: Ölüm halinde mükellefiyet tesisi ve Müteveffaya ait
ticari araçların devri hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.42.17.02-VUK-2--77
Tarih: 
27/08/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KONYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.42.17.02-VUK-2--77 27/08/2012
Konu : Ölüm halinde mükellefiyet tesisi ve Müteveffaya ait  
ticari araçların devri
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, İlimiz Karapınar Malmüdürlüğünde gerçek usulde
kayıtlı ve 1. sınıf mükellef olan babanız ..........'ın 28.06.2011 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak
siz, anneniz .........  ve kardeşiniz ......'ın bulunduğunu, veraset ilamını almanızı müteakip anneniz ve
kardeşinizin babanız adına kayıtlı ticari işletmeden feragat ettiklerine dair noterde beyanda
bulunduklarını, sizin de kanuni süresi içinde bağlı bulunduğunuz malmüdürlüğüne müracaat ederek
ticari işletmeyi devam ettirmek istediğinizi ve yine vefat eden babanıza ait defter ve belgeleri
kullanacağınızı yazılı olarak bildirdiğinizi, 28.07.2011 tarihli yoklama ile talebinizin kabul edildiğini,
ancak bağlı bulunduğunuz malmüdürlüğüne çağrılarak şifai olarak feragatnamenin geçersiz olduğu,
feragat etmelerine rağmen anneniz ve kardeşinizin mükellef olmaları gerektiği, müracaat
etmemeleri halinde re'sen mükellefiyet tesis edileceğinin ifade edildiği belirtilerek konu hakkında
görüş talep etmektesiniz.
            1. GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12 nci maddesinde; ölüm halinde mükelleflerin
ödevlerinin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçeceği, ancak mirasçılardan her
birinin ölen kişinin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacakları, 16 ncı
maddesinde; vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen
ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay ekleneceği, 164
üncü maddesinde ise ölümün işi bırakma hükmünde olduğu, ölümün mükellefin mirası reddetmemiş
mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirileceği, mirasçılardan herhangi birinin ölümü
bildirmesinin diğer mirasçıları bu ödevden kurtaracağı hüküm altına alınmıştır.              Öte yandan,
2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde ise, murisin ölümünden itibaren mirasçıların
aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise
işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay
içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve
mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edileceği, murisin mevcut
defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar
tarafından kullanılmasının uygun görüldüğü açıklanmıştır.
            Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; ölüm halinde mükellefiyetin ölüm tarihi itibarıyla
sona erdirilerek varisler adına mükellefiyet tesis edilmesi gerektiği tabiidir. Ancak ölüm nedeniyle
varislere intikal eden işletmenin faaliyetine bir veya birkaç varis tarafından devam edilmesi
durumunda, diğer varislerin feragatnameyle muvafakat vermesi şartıyla sadece faaliyette bulunan
varis veya varisler adına mükellefiyet tesis edilmesi gerekmekte olup, 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun zamanaşımı hükümleri çerçevesinde söz konusu muvafakatın geçmişe dönük olarak
verilmesi de mümkün bulunmaktadır. Her iki durumda da mükellefiyet tesisi bakımından faaliyete
devam edilen ticari aracın trafik sicilinde muris adına ya da varisler adına kayıtlı olmasının bir
önemi bulunmamaktadır.            Ancak, mükellefin vefatı üzerine ticari faaliyette kullandığı aracın, veraseten varislere
intikal ettirilerek trafik sicilde adlarına tescil edilmesi durumunda, diğer varislerin feragatnameyle
faaliyete devam etmesine muvafakat verdikleri varis veya varisler adına ticari kazanç yönünden
mükellefiyet tesis edilmesi gerekmekte olup, muvafakat vermek suretiyle faaliyete devam etmeyen
ancak söz konusu aracın veraseten intikali dolayısıyla trafik sicilinde adlarına tescil yapılmış olan
varis veya varislerin ise bahse konu aracı kiraya verdiklerinin kabulü gerekmektedir. Yapılacak
yoklamalar veya varislerin beyanları sonucu söz konusu aracın her hangi bir bedel karşılığı
olmaksızın faaliyete devam eden varise kullandırıldığının tespiti halinde, aracın bedelsiz olarak
kiraya verildiği kabul edilerek, Gelir Vergisi Kanununun 73 üncü maddesi kapsamında emsal kira
bedeli uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
            VEDOP kayıtlarının incelenmesinden, ......'ın mükellefiyetinin ölüm tarihi olan 28/06/2011
tarihi itibarıyla kapatıldığı, varislerden ........ ve ..... tarafından 26/07/2011 tarihinde noterde
düzenlenen feragatnameyle muris adına kayıtlı araçlardan lehinize vazgeçilmesi üzerine .......
plakalı aracın 13/10/2011 tarihinde, ........ plakalı aracın 26/10/2011 tarihinde, ...... plakalı aracın ise
14/02/2012 tarihinde adınıza tescil ettirildiği anlaşılmıştır.
            Bu çerçevede, ........'ın 28/06/2011 tarihinde vefatı üzerine mirasçılara intikal eden araçlarla
faaliyete devam etmenize ilişkin olarak diğer varisler tarafından 26/07/2011 tarihli feragatnameyle
muvafakat verilmesi nedeniyle, sadece adınıza ölüm tarihi itibarıyla ticari kazanç mükellefiyeti tesis
edilmesi gerekmektedir.
             2. VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ YÖNÜNDEN
            7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti
uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya
herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve
intikal vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinin (d) bendinde ivazsız intikal tabirinin hibe yoluyla
veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiği, 5 inci maddesinde veraset ve intikal
vergisinin mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden şahıs olduğu, 7 nci
maddesinde veraset yoluyla veya sair suretle mal iktisap edenlerin iktisap ettikleri malları bir
beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları, 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında da ivazsız
intikallerde malların hukuken iktisap edildiği tarihi takip eden bir ay içinde beyanname verileceği
hükme bağlanmıştır.
            Bu hükümlere göre, malların veraset yoluyla veya her ne şekilde olursa olsun karşılıksız bir
şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi bulunmakta, verginin
mükellefi veraset yoluyla veya karşılıksız olarak mal iktisap eden kişiler olmaktadır.
            Bu itibarla, veraset yoluyla mirasçılara intikal eden işletmedeki payların ivazsız olarak
mirasçılardan bir veya iki kişi adına devrinin veraset ve intikal vergisine tabi tutulması, söz konusu
payları ivazsız olarak devralan kişilerin hukuken iktisap ettikleri tarihi takip eden bir ay içinde
veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan etmeleri gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.  
 
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiillerinizdolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.