Serbest Bölgeden yapılan alımların Ba bildirim formu ile bildirilmesi hk.

Özelge: Serbest Bölgeden yapılan alımların Ba bildirim
formu ile bildirilmesi hk.
Sayı: 
11395140-019.01-3158
Tarih: 
07/12/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 11395140-019.01-3158 07/12/2012
Konu : Ba-Bs bildirim formu.  
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; alımlarınızın  % 90'ını merkezi İstanbul'da şubesi
İstanbul Serbest Bölgesinde bulunan ... den gerçekleştiren ithalatçı bir firma olduğunuz, bazı
aylarda sadece merkezden normal iç piyasa alışı gibi, bazı aylarda şubesi olan serbest bölgeden
ithalat şeklinde, bazen de hem merkezden hem şubeden mal alımında bulunduğunuz, satıcı firmanın
unvanları, vergi dairesi ve vergi numaraları aynı, adresleri değişik olan merkez ve şube satışlarını
Bs bildirim formunda birleştirerek beyan ettiği ve ülkesi bölümüne Türkiye yazdığı, dolayısıyla size
olan satışlarını iç piyasa satışı olarak bildirdiği, firmanızın ise alışlarının ithalat ağırlıklı olması
sebebiyle ay içinde hem merkezden hem şubeden alışları toplayıp Ba bildirim formunda ülkesi
bölümüne Türkiye-Serbest Bölge olarak yazıp beyan ettiği, dolayısıyla Bs bildirim formuna Serbest
Bölge İşlem Formundaki işlem tarihinin kurunu esas alarak satış tutarını yazan satıcı firma ile
firmanız arasında gün ve ay kaymasından doğan kur farkları veya navlun, sigorta, gümrük vergisi
gibi KDV matrah farklarının oluştuğu, aynı alım satımı ilişkin satıcı firmanın fatura tarihi, serbest
bölge işlem formu tarihi, gümrük giriş beyannamesindeki beyanname açılış tarihi ve fiili ithal
tarihlerinin birbirinden farklı günlerde veya aylarda gerçekleştiği, bu nedenle Ba-Bs bildirim
formlarının ve KDV beyanlarının hangi tarih veya ayda yapılacağının sorun yarattığı belirtilerek,
            1- Ba bildirim formunu düzenlerken merkez ve serbest bölgedeki şubeden alışlarınızı
toplayıp Türkiye kodu ile normal alış gibi mi bildirimde bulunulacağı,
            2- Her iki tür alışı serbest bölgeden ithalat kabul edip Türkiye Serbest Bölge kodunun mu
seçileceği,
            3- Ay içinde sadece merkezden mal tedariki varsa normal iç piyasadan alış gibi Türkiye
kodunu ve sicil numarasını yazarak mı bildirimde bulunulacağı,
            4- Ay içinde sadece serbest bölgeden mal tedariki varsa Türkiye kodunu kullanıp satıcı
firmanın Bs bildirim formundaki satış tutarının alış olarak mı yazılıp beyan edileceği veya alışı
ithalat kabul edip ülke koduna Türkiye-Serbest Bölge yazıp ithalat KDV matrahının mı dikkate
alınacağı hususlarındaki Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Maliye
Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'yle,
bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal
ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve
Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve
381 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar
yapılmıştır. 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010
yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile
bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.            396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin; I- Kapsam başlıklı bölümünde serbest
bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin de Ba-Bs bildirim formu verme yükümlülüğünün
bulunduğu, söz konusu bildirimlerin bu mükelleflerin kanuni merkezleri tarafından merkez ve şube
bilgilerinin birleştirilmesi suretiyle verileceği, ancak, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olup
münhasıran serbest bölgede şubesi veya temsilciliği bulunan mükelleflerin bildirim formlarında
merkez bilgilerini dikkate almaksızın yalnızca serbest bölgede faaliyette bulunan şubelerinin mal
ve/veya hizmet alış/satışlarını bildirecekleri, birden fazla şubesi bulunan mükelleflerin bildirim
formlarının merkez tarafından şube ve merkez bilgileri birleştirmek suretiyle verilmesi gerektiği
belirtilmiştir. Ayrıca, "Bildirime Konu Alış/ Satışlar ve Hadler"in yer aldığı 1.2.3. bölümünde
herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının
değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade
veya kur farkı gelirleri/giderlerinin de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edileceği
açıklanmıştır.
           Diğer taraftan, 08.09.2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 418 Sıra No'lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5. Maddesi ile 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinin bazı maddelerinde değişiklikler yapılmış; 3.2.2. bölümü "İthalat işlemlerinin form Ba ile
bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile
bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır.
             Ayrıca serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin yurt içiyle yaptıkları alış-satış
işlemlerinin bildirilmesinde; gümrük giriş veya çıkış beyannamesi düzenlenmesi hallerinde bu
beyannamelerin kapanma tarihleri ve tutarları, gümrük giriş veya çıkış beyannamesi
düzenlenmemesi durumlarında ise serbest bölge işlem formu tarihi ve tutarı dikkate alınacaktır.
            İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde tutar alanına; 25/10/1984 tarihli ve 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince gümrük vergisi tarhına esas olan
kıymet, malın gümrük vergisinden muaf olması durumunda ise katma değer vergisi matrahını
oluşturan katma değer vergisi hariç bedel yazılacaktır.
....................."
 şeklinde değiştirilmiştir. 
            Aynı Tebliğ ile 396 Sıra No'lu Vergi Usul Kanu Genel Tebliğinin 3.2.3. numaralı maddesine 
aşağıda yer alan paragraf eklenmiştir.
            "Diğer taraftan, serbest bölgelerden yapılan mal ve/veya hizmet alım-satım işlemlerinin
bildirilmesinde; serbest bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin Türkiye'deki merkez veya
şubelerinden de alım-satım yapılması hallerinde, Türkiye'den yapılan alım-satım işlemleri ile serbest
bölgedeki şubeden yapılan alım-satım işlemleri ayrı satırlar şeklinde bildirilecektir. Bu kapsamda
yapılan bildirimlerde serbest bölgelerden yapılan alım-satım işlemlerinin bildirildiği satırların ülke
kodu kısmında "Serbest Bölge" ifadesinin seçilmesi gerekmektedir."
            Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde;
            - Aynı ay içerisinde merkez ve serbest bölgedeki şubede faaliyet gösteren mükelleften
yapmış olduğunuz alışlarınızın  Ba bildirim formunda  ayrı satırlarda  gösterilmesi, bahse konu
alımlara ilişkin satırın "Ülkesi" sütununda Türkiye'den yapılan alımlar için "Türkiye", Serbest
Bölge'den yapılan alımlar için "Serbest Bölge" seçeneğinin işaretlenmesi, vergi kimlik numarası
bölümüne de mal alınan mükellefin vergi kimlik numarasının yazılması,
            - Ay içinde sadece merkezden mal alımının yapılması halinde alımlarınızın Form Ba ile
bildirilmesinde ülke kodu bölümüne "Türkiye" seçeneğinin, vergi kimlik numarası bölümüne de mal
alınan mükellefin vergi kimlik numarasının yazılması,
            - Ay içinde sadece serbest bölgeden mal alımının gerçekleştirilmesi halinde yapılan alımların
Form Ba ile bildirilmesinde ülke kodu bölümüne "Serbest Bölge" seçeneğinin, vergi kimlik numarasıbölümüne de mal alınan mükellefin vergi kimlik numarasının yazılması,
            - Ay içinde sadece serbest bölgeden mal alımı varsa, tutar alanına 25/10/1984 tarihli ve
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince gümrük vergisi tarhına esas
olan kıymet, malın gümrük vergisinden muaf olması durumunda ise katma değer vergisi matrahını
oluşturan katma değer vergisi hariç bedelin yazılması gerekmektedir.
              Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.