Sosyal Güvenlik Kurumunca IPA Çerçeve Anlaşması kapsamında yapılan harcamalara ilişkin vergi uygulamaları ve belge düzeni hk.

Sosyal Güvenlik Kurumunca IPA Çerçeve Anlaşması
kapsamında yapılan harcamalara ilişkin vergi uygulamaları
ve belge düzeni hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.18.02-105[238-2015-330]-342130
Tarih:
07/11/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
Sayı : 27575268-105[238-2015-330]-342130 07/11/2016
Konu : Sosyal Güvenlik Kurumunca IPA
Çerçeve Anlaşması kapsamında
yapılan harcamalara ilişkin vergi
uygulamaları ve belge düzeni hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olarak, Avrupa Birliği ile ortaklaşa finanse edilen ve Kurumunuz tarafından yürütülmekte
olan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) "Evde Çocuk Bakım
Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi" kapsamında;
-Kurumunuzun, Ba-Bs bildirim formu verme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı,
-Kurumunuz ile çocuk bakıcısı olarak çalışacak kişiler arasında düzenlenen sözleşmelerin damga
vergisine ve harca tabi olup olmadığı,
-Kurumunuzun kadrolu personeli olarak çalışan destek personeline, projeden verilecek iaşe, ibate
ve şehir içi masraflarını kapsayan ödemeler nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisine tabi
tutulup tutulmayacağı,
-Proje kapsamında Kurumunuzca ödenen Özel İletişim Vergisinin ne şekilde geri alınacağı,
-Kurumunuz kadrolu personeli olarak 657 sayılı Kanuna göre çalışan veya sözleşmeli personel
olarak 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan destek personeline, projeden verilecek iaşe, ibate ve
şehir içi masraflarını kapsayan ödemelerin, Gelir Vergisine tabi olup olmadığı, tabi olması halinde
ücret geliri olarak mı değerlendirilmesi gerektiği ve belge düzeninin nasıl olacağı, söz konusu
ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve beyanının nasıl olacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.
A-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almıştır.
Diğer yandan, Kanunun 86 ncı maddesinde, beyanname verilmeyecek haller sayılmış olup, anılan
maddenin 1/b bendinde, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için
yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin
beyannameye dahil edilmeyeceği hükmü bulunmaktadır.
Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise hizmet
erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup, ücret sayılan ödemelerden, (istisnadan
faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme
bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 96 ncı maddesinde; "Vergi tevkifatı, 94'üncü madde kapsamına giren nakden veya
hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına
tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt
ve işlemleri ifade eder." hükmü yer almakta olup, yine aynı Kanunun 98 inci maddesinde ise,
"94'üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler
veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın
yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi
dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek
vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır…." hükmüne yer verilmiştir.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 11.07.2008 tarihinde imzalanan ve 5824 sayılı Kanun ile
onaylanması uygun bulunan Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Çerçeve Anlaşması'nın vergi
istisnalarına ilişkin usul ve esasları, 8.5.2009 tarih ve 27222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1
Sıra No.lu Türkiye-Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Genel Tebliğinde belirlenmiştir.
Anılan Anlaşma'nın 26/2-c maddesine göre, Türk vatandaşı olmayan ve Türkiye'de ikamet etmeyen
gerçek kişiler tarafından, Avrupa Topluluğu (AT) Sözleşmelerinin ifasından elde edilen gelirler
Türkiye'de gelir vergisine tabi tutulmaz.
Aynı Anlaşma'da, Türk vatandaşı olan ve Türkiye'de ikamet eden personele AT Sözleşmesi
kapsamında yaptıkları görev nedeni ile ödenen ücretlerin gelir vergisinden istisna olduğuna dair
herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;
-Avrupa Birliği ile birlikte ortaklaşa finanse edilen ve Kurumunuz tarafından yürütülmekte olan
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) "Evde Çocuk Bakım Hizmetleri
Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi" kapsamında Kurumunuz kadrolu
personeli olarak 657 sayılı Kanuna göre çalışan veya sözleşmeli personel olarak 4857 sayılı İş
Kanununa göre çalışan destek personeline, projeden verilecek iaşe, ibate ve şehir içi masraflarını
kapsayan ödemelerin ücret geliri olarak değerlendirilmesi ve anılan ödemeler üzerinden
Kurumunuzca gelir vergisi tevkifatı yapılması,
-Öte yandan söz konusu iaşe, ibate ve şehir içi masraflarını kapsayan ücret ödemeleri ile
Başkanlığınız tarafından yapılan maaş ödemelerinin toplam tutarının aynı işverenden elde edilen
ücret olarak dikkate alınarak Kurumunuz tarafından Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde
yer alan artan oranlı tarife uygulanmak suretiyle vergi hesaplanması, ayrıca söz konusu ödemelerin
tamamının ücret geliri olması nedeniyle maaş ödemeleri dolayısıyla verilen muhtasar beyannameye
dahil edilerek beyan edilmesi
gerekmektedir.
B-ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen (IPA) Çerçeve Yardım Anlaşması ve Genel Tebliğinde bu kapsamdaki
istisnaların uygulamasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
Söz konusu Tebliğde;
"4.8. Özel İletişim Vergisi İstisnası ve Uygulaması
4.8.1. Anlaşma Hükmü
IPA Çerçeve Anlaması'nın 26'ncı maddesinin 2/i maddesinde; "Yukarıda bahsedilen vergiler,
gümrük ve ithalat vergileri ile yükler ve/veya eş etkili vergilerden başka; aşağıda belirtilenler de
muafiyet kapsamındadır: Özel İletişim Vergisi" denilmektedir.
4.8.2. İstisnanın Uygulanması
AT Yüklenicisinin IPA Çerçeve Anlaşması uyarınca imzalanan AT Sözleşmesi kapsamında olan ve AT
Sözleşmesi bütçesinden karşılanan özel iletişim vergisinin konusuna giren harcamaları, AT
Sözleşmesinin süresi ile sınırlı olmak üzere, özel iletişim vergisinden istisnadır. AT Yüklenicisi,
öncelikle bu istisna kapsamına giren harcamalara ilişkin özel iletişim vergisini ödeyecektir. Ancak,
AT Sözleşmesi kapsamında istisna olan harcamalar dolayısıyla ödenen özel iletişim vergileri, AT
Yüklenicisine aşağıdaki usul ve esaslar dahilinde iade edilecektir.
4.8.3. Ödenen Özel İletişim Vergisinin İadesi
İstisna kapsamında olmasına rağmen ödenen özel iletişim vergilerinin iadesi için, AT Yüklenicisi,
devam eden AT Sözleşmeleri için AT Sözleşmesinin başladığı tarihten itibaren takvim yılı esas
alınarak üçer aylık dönemlerle, süresi biten AT Sözleşmeleri için ise sürenin bittiği tarihten sonra
KDV İstisnası Sertifikası aldığı vergi dairesi müdürlüğüne, doğrudan Gelir İdaresi Bakanlığı'nca
KDV İstisna Sertifikası'nın verildiği durumlarda ise bu Tebliğ eki listede (EK-9) yer alan vergi
dairesi müdürlüklerinden herhangi birine aşağıdaki belgelerle başvurması gerekmektedir.
4.8.3.1. Özel İletişim Vergisinin İadesi Başvurusunda İstenilen Belgeler:
1) İadesi Talep Dilekçesi,
2) Ödenen Özel İletişim Vergilerine İlişkin Onaylı Liste,
3) Ödenen Özel İletişim Vergisi'ne ait fatura veya fatura benzeri belgelerin örnekleri,
4) Katma Değer Vergisi İstisna Sertifikası ve/veya vergi idaresi tarafından bu kapsamda verilen
özelge örneği.
AT Yüklenicisi, istisna olmasına rağmen ödediği özel iletişim vergilerinin iadesi için öncelikle
ödenen özel iletişim vergileri ile ilgili fatura veya fatura benzeri belgelere ilişkin olarak liste
hazırlayacaktır. Söz konusu liste, hibe yararlanıcısı tarafından "Bu listede belirtilen ve ekteki fatura
veya fatura benzeri belgelerde ayrıntısı yer alan harcamalar, AT Sözleşmesi kapsamında yapılmış
olup, AT Sözleşmesi bütçesinde bu konu için ayrılan bedel aşılmamıştır" şerhi düşülmek suretiyle
onaylanacaktır.
Hibe yararlanıcısının aynı zamanda AT Yüklenicisi olması durumunda, söz konusu liste, Sözleşme
Makamı tarafından onaylanacaktır. Bununla birlikte, Sözleşme Makamının Türkiye sınırları dışında
olduğu durumda söz konusu listenin;
a) genel bütçeli kamu kurum ve kuruluşları, özel bütçeli idareler ile sosyal güvenlik kurumları ve
bunlara bağlı birimlerin AT Yüklenicisi olması halinde bu kurumların üst idari amiri;
b) bunlar dışındaki AT Yüklenicilerinde ise, hibe yararlanıcısı unvanı ile gerçek kişi AT
Yüklenicisinin kendisi, tüzel kişi AT Yüklenicisinde ise tüzel kişiliğin üst yetkilisi (örneğin, dernek
veya vakıf başkanı, şirketlerde imzaya yetkili yönetici gibi);
tarafından onaylanması gerekmektedir.
AT Sözleşmesi bütçesinde, özel iletişim vergisi kapsamındaki harcamalar için bir bedel yer
almamışsa iade yapılamaz. Ayrıca, AT Sözleşmesi bütçesinde bu konuda bir bedel yer almasına
rağmen ibraz edilen fatura ve benzeri belgeler toplamı bu bedeli aşması halinde, bu bedeli aşan
kısım için de iade yapılamaz.
4.8.3.2. Vergi Dairesi Müdürlüğünce Yapılacak İşlemler
Vergi dairesi müdürlüğü, daha önce KDV İstisna Sertifikası vermiş olduğu AT Yüklenicisinin,
yukarıdaki bilgi ve belgelerle birlikte ödenen özel iletişim vergilerinin iadesi için başvurması
halinde, yürürlükteki mevzuattaki usul ve esaslar dahilinde iadesi ile ilgili iş ve işlemleri
yapacaktır."
denilmekte olup, söz konusu iadenin yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilmesi
mümkün bulunmaktadır.
C-DAMGA VERGİSİ VE HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
5824 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Çerçeve
Anlaşması'nın 26/2-g maddesinde, "AT sözleşmeleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde damga vergisine veya
tescil harcına veya eş etkili diğer herhangi bir yükümlülüğe tabi olmayacaktır. Bu muafiyet, tedarik
sözleşmeleri hariç, AT sözleşmeleri kapsamındaki işlemler ve ilgili ödeme emirlerine de
uygulanacaktır." hükmü yer almaktadır.
Aynı konuda 1 Sıra No.lu IPA Genel Tebliği'nin "4.7.2.1 Damga Vergisi İstisnası Uygulaması"
başlıklı bölümünde; "Avrupa Birliği veya Türkiye ile Avrupa Birliği ortak katkısı ile finanse edilen ve
Sözleşme Makamı ile AT Yüklenicisi arasında imzalanan ve bu Tebliğ'in 3.5 numaralı bölümünde
tanımlanan AT Sözleşmesi, damga vergisinden istisna tutulacaktır. Buna göre, Avrupa Topluluğu
veya Türkiye veya hibe yararlanıcısı tarafından imzalanan ve bir faaliyetin, muhtemel ortak
finansmanını da içerecek şekilde, IPA çerçevesinde finanse edilmesini sağlayan ve yasal olarak
bağlayıcılığı olan her türlü belge damga vergisinden istisna tutulacaktır. Ancak, AT Yüklenicisi ile
tedarikçi arasında düzenlenen tedarik sözleşmesi damga vergisi istisnasından
yararlanamayacaktır." açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, Sözleşme Makamı ile AT Yüklenicisi arasında imzalanan AT Sözleşmeleri damga
vergisinden istisna tutulacaktır. AT Yüklenicisinin tedarikçi ile imzaladığı tedarik sözleşmesinin
kendisi damga vergisinden istisna olmayacak, ancak mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak AT
Yüklenicisi tarafından tedarikçiye yapılan ödemelere istinaden düzenlenen ödeme emirleri damga
vergisinden istisna tutulacaktır.
Bununla birlikte, personele yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisi
istisnasından yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın Avrupa Birliği mali
yardımları çerçevesinde gerçekleştireceği "Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın
İstihdamının Desteklenmesi Projesi" kapsamında çocuk bakıcısı olarak çalışacak kişiler ile
imzaladığı sözleşmeler damga vergisine tabidir.
D-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına
verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına
göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet
Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet
Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip
yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri
yeniden belirlenmiştir.
Bu çerçevede, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Yükümlülük Kapsamındaki
Mükellefler" başlıklı bölümünün (1.1.2) bendinde; "Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler,
muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu vermeyeceklerdir."
denilmektedir.
Buna göre, kurumlar vergisi mükellefiyetiniz olmadığından Ba-Bs bildirim formu verme
yükümlülüğünüz de bulunmamaktadır.
Öte yandan, mezkur Kanunun 238 inci maddesinde "İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret
bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer
ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz... "
hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, Avrupa Birliği ile birlikte ortaklaşa finanse edilen ve Kurumunuz tarafından
yürütülmekte olan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) "Evde Çocuk
Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi" kapsamında
Kurumunuz kadrolu personeli olarak 657 sayılı Kanuna göre çalışan veya sözleşmeli personel olarak
4857 sayılı İş Kanununa göre çalışan destek personeline, projeden verilecek iaşe, ibate ve şehir içi
masraflarını kapsayan ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu ücret
ödemeleri için Kurumunuz tarafından ücret bordrosu tanzim edilmesi gerektiği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.