Sözleşme gereği yapılan ödemelerin taşeron rmanın cari hesabından tahsil edilmesinin vergi mevzuatı açısından durumu ve belge düzeni hk.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2078 22/11/2011

 Konu :Sözleşme gereği yapılan ödemelerin

 taşeron rmanın cari hesabından tahsil

 edilmesinin vergi mevzuatı açısından

 durumu ve belge düzeni.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yaptığınız işin belli bölümlerinde taşeron rmaları çalıştırdığınız, elektrik ve

 su giderlerinizin, verilen zararların tazmin edilmesinin veya taşeron rmanın işçilerine yapılan ödemelerin Şirketiniz

 tarafından gerçekleştirildiği ve taşeron rmalarla yaptığınız sözleşme gereği yaptığınız bu ödemeleri rmaların cari

 hesabından tahsil ettiğiniz ve taşeron rmadan aldığınız tahsilat makbuzuyla belgelendirdiğiniz belirtilerek, konuya ilişkin

 tevsik zorunluluğu ve belge düzeni hususlarındaki Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre

 tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir."  hükmü yer

 almaktadır.

            Anılan Kanun'un  229'uncu maddesinde,  faturanın, satılan emtia veya yapılan iş  karşılığında müşterinin

 borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika

 olduğu,  231'inci maddesinin beşinci fıkrasında ise faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî

 yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı

 hüküm altına alınmıştır.

            Mezkur Kanun'un 232'nci maddesinde; tüccarların sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve

 bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, 320 Seri No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin "3. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı, İşlem Tutarı

 ve Başlangıç Tarihi" başlıklı bölümünde;

            "...

            Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest

 meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye'de

 mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000.000.000.- (332 Sıra No'lu Vergi Usul

 Kanunu Genel Tebliği ile 8000.- TL olarak düzenlenmiştir.) Türk Lirasını aşan tahsilat ve ödemelerinin 01/08/2003

 tarihinden itibaren banka veya özel nans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya

 hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen  tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya

 özel nans kurumları aracılığıyla yapılması ihtiyaridir.

            Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel nans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki

 zorunludur.

            Tespit edilen tutarın üzerinde kalan işlemlerin tevsik zorunluluğundan kaçınmak amacıyla parçalara ayrılması

 kabul edilmeyecek, aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemler tek bir ödeme veya tahsilat kabul edilecektir."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            324 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde ise  işletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle

 olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinde işlem tutarı 10.000.000.000 (332 Sıra No'lu Vergi Usul

 Kanunu Genel Tebliği İle 8.000.- TL olarak düzenlenmiştir.) Türk Lirasını aşıyor ise bunlar da tevsik kapsamında

 olacağından, tahsilat ve ödemelerin banka, özel nans kurumları veya PTT aracılığıyla yapılması gerektiği belirtilmiştir.

            Bu itibarla, mal ve hizmet tutarının 8.000 TL'yi geçtiği durumlarda,  8.000 TL'yi aşan mal ve hizmet bedeli farklı

 dönemlerde parça parça ödense dahi, ödemelerin banka, özel nans kurumları veya PTT aracılığıyla yapılması zorunlu

 olup, cari hesapların karşılıklı olarak mahsuplaşma yoluyla kapatıldığı durumlarda işlemler ticari nitelikli olduğundan ve

 herhangi bir nakit akışından söz edilemeyeceğinden, ödemelerin banka, özel  nans kurumları veya PTT aracılığıyla

 yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak cari hesap mahsuplaşması sonucu ortaya çıkan artı veya eksi bakiyenin

 belirtilen haddi aşması durumunda ödemelerin bu kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunludur.

            Diğer taraftan, tahsilat makbuzu Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenmiş bir belge olmadığından, Şirketinizin taşeron

 rmanın cari  hesabından tahsil ettiği elektrik ve su giderleri ile taşeronların Şirketinize vermiş oldukları zararlardan

 dolayı yapılan tahsilat için taşeron rmaya yedi gün içerisinde fatura düzenlemesi gerekmekte olup Şirketinizce taşeron

 adına yapılan işçi ödemeleri sebebiyle tarafınızca Vergi Usul Kanunu'na göre belge düzenlenmesi söz konusu

 olmayacaktır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.