Sponsorluk sözleşmesi kapsamında yapılan harcamaların KV,KDV karşısındaki durumu

Sponsorluk sözleşmesi kapsamında yapılan harcamaların
KV,KDV karşısındaki durumu
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.16.16.02-130[ I.14.44]-10
Tarih: 
23/01/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 45404237-130[ I.14.44]-10 23.01.2017
Konu : Sponsorluk sözleşmesi kapsamında  
yapılan harcamaların KV,KDV
karşısındaki durumu
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce Yamaç Paraşütü sporunu desteklemek
amacıyla bu sporu yapmakta olan spor klubüne bağlı lisanslı sporcuya veya spor klubüne
sponsorluk sözleşmesi kapsamında sponsor olunacağı ve şirketinizin de reklamının yapılacağı, bu
kapsamda sporcuya ve kulübe alınan her türlü spor malzemelerinin ve yapılacak her türlü nakdi ve
ayni yardımların (tıbbi malzeme, sağlık harcamaları, yeme içme, ulaşım v.s) şirketiniz tarafından
karşılanacağı belirtilerek,  bu harcamaların ne kadarının gider yazılabileceği, bu harcamalara ait
faturalardaki KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, sporcuların veya diğer ilgililerin spor
giysilerinin ya da spor araç ve gereçlerinin üzerine yazılı veya elektronik sinyaller yardımıyla sanal
olarak şirketinizin tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve benzeri işaretler
konulması gibi doğrudan ticari fayda sağlayan ve şirketinizin tanıtımını amaçlayan harcamaların
gider yazılıp yazılamayacağı, bu harcamaların sporcunun şirketinizin ortağı olması halinde de gider
yazılıp yazılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
            KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar
vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun
ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
            Aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 21/5/1986 tarihli ve 3289
sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17/6/1992
tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör
spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50 sinin beyannamede ayrıca gösterilmek
suretiyle kurum kazancından indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
            Öte yandan, Kanunun "Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" başlıklı 13
üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı
olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa,
kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım,
satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve
verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya
hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir." hükmüne yer verilmiş, “Kabul edilmeyen
indirimler”  başlıklı 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde de, transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum kazancının tespitinde gider olarakindiriminin kabul edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
            Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin
"10.3.1. Sponsorluk harcamaları" başlıklı bölümünde;
            "3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile
3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan
sponsorluk harcamalarının; sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için
tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen
kurum kazancından indirilebilecektir.
            Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya
ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile
doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir.
            Sponsor olan kurumun adının anılması koşuluyla,
            • Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,
            • Sporcuların iaşe, seyahat ve ikamet giderleri,
            • Spor malzemesi bedeli,
            • Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün uygun göreceği spor tesisleri için yapılan ayni ve
nakdi harcamalar,
           • Sporcuların transfer edilmesini sağlayacak bonservis bedelleri,
            • Spor müsabakaları sonucuna göre sporculara veya spor adamlarına prim mahiyetinde ayni
ve nakdi ödemeler
            gibi harcamalar sponsorluk harcaması olarak değerlendirilecektir.
            Spor sahalarına, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve
gereçlerinin üzerine yazılı veya elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının
yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari
fayda sağlayan ve kurumun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise reklam harcaması olarak
değerlendirilecektir.
            Ayrıca, sponsorluk faaliyetinin yanında reklam ve tanıtım amacını da içeren işlemler
nedeniyle yapılan harcamaların, sözleşmede belirtilmek ve emsaline uygun olmak şartıyla, reklam
ve sponsorluk harcamaları olarak ayrıştırılabilmesi mümkündür. Örneğin, bir kurumun, bir kulübe
bonservis bedelini karşılayarak transfer ettiği bir sporcuyu aynı zamanda şirketin veya ürünlerinin
tanıtımına yönelik reklamlarda kullanması halinde, reklam faaliyetine ilişkin harcamalar, bonservis
bedelinden sözleşmede belirtilmek ve emsallerine uygun olmak şartıyla ayrıştırılabilecek ve reklam
gideri olarak dikkate alınacaktır.
            Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, 16/6/2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi
Gazete’de  yayımlanan  Gençlik  ve  Spor  Genel  Müdürlüğü  Sponsorluk  Yönetmeliğinde
düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine veya
sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan Yönetmelikte belirtilen usul ve
esaslar dahilinde sponsor olabileceklerdir.
            ...
            Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara sponsorlarca nakdi bir destekte
bulunulması ve bu desteğin de hizmeti alanlar adına açılmış bir banka hesabına yatırılmış olunması
durumunda, sponsorlara yatırılan tutarlar için bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekontun
yapılan bağışın tevsik edici belgesi olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak, banka dekontu veyamakbuzda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer verilmesi şarttır.
             ...
            Diğer taraftan, desteğin nakdi olarak değil de ayni olarak yapılmış olunması durumunda;
            ...
             • Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara
bağışlanmış olması durumunda da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için alındı
makbuzunun  düzenlenmesi  ve  makbuzda,  bağışlanan  kıymetlerin  değerlerinin,  cinsinin,
miktarlarının, adedinin v.b. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer alması
             şarttır.
            ...
             Yukarıda kapsamı belirtilen sponsorluk harcamalarının indirimi için söz konusu
beyannamelerin ekinde herhangi bir belgenin ibraz zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerçek ve tüzel
kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; bunların herhangi bir şekilde vergi borçları
da bulunmamalıdır. Bu nedenle kurumların sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi
dairesine müracaat ederek, vergi borcu olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk
sözleşmesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
            ..."
            açıklamalarına yer verilmiştir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk
Yönetmeliğinde belirtilen usul ve esaslar dahilinde yapacağınız  sponsorluk sözleşmesine istinaden
gerek spor kulübüne bağlı lisanslı sporcuya, gerekse spor kulübüne yapılacak nakdi ve ayni (her
türlü spor malzemesi, tıbbi malzeme, sağlık harcamaları, yeme-içme, ulaşım gibi) sponsorluk
harcamalarının kurum kazancınızın yeterli olması ve beyanname üzerinde ayrıca gösterilmesi
şartıyla kurumlar vergisi matrahından indirilmesi mümkündür.
            Öte yandan, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve
gereçlerinin üzerine yazılı veya elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının
yapılmasını sağlayacak amblem, marka isim ve benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari
fayda sağlayan ve kurumunuzun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise reklam harcaması olarak
dikkate alınabilecektir.
            Ancak, şirket ortağının yamaç paraşütü faaliyetinin desteklenmesi amacıyla sponsor
olunması, yamaç paraşütü sporunun desteklenmesinden, şirketin ticari reklamının yapılmasından
veya şirkete ticari fayda sağlanmasından ziyade ilişkili kişi olan şirket ortağının bu sporla ilgili
faaliyetlerinin finanse edilmesi olacağından bu kapsamda yapılan harcamaların kurum kazancının
tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
             KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
            3065 sayılı KDV Kanununun;
           -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'nin konusunu oluşturduğu,
           -17/2-b maddesinde;  17/1 inci maddesinde sayılan, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel
idarelerine, belediyelere, köylere, bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, döner sermayeli
kuruluşlara, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarına, siyasî partiler ve sendikalara, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve
yardım sandıklarına, kamu menfaatine yararlı derneklere, tarımsal amaçlı kooperatiflere veBakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi
ve hizmet ifalarının katma değer vergisinden istisna olacağı,
            -29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
KDV'den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
KDV'yi indirebilecekleri,
            - 30/a maddesinde, vergiden istisna edilmiş malların teslimi ve hizmet ifasıyla ilgili alış
vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV'nin,  30/d
maddesinde ise Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul
edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı
            hükme bağlanmıştır.
            Buna göre,  KDV Kanununun 17/1 inci maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sponsorluk
sözleşmesi kapsamında yapacağınız bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları katma değer vergisinden
istisna olup, söz konusu mal teslimi ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin,
aynı kanunun 30 uncu maddesi uyarınca indirimi mümkün değildir. İndirimi mümkün olmayan bu
verginin kurumlar vergisi kazancının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması
mümkündür.
            Öte yandan, KDV Kanununun 17/1 inci maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlar
dışındakilere sponsorluk kapsamında yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları genel hükümler
çerçevesinde KDV'ye tabi olup, bu harcamalar dolayısıyla yüklenilen vergilerin de Katma Değer
Vergisi Kanununun 29/1 inci maddesi uyarıca indirim konusu yapılması mümkündür.
            Ayrıca, şirketiniz tarafından sponsorluk  sözleşmesi kapsamında yapılan nakdi bağışlar ise
KDV'nin konusuna girmediğinden KDV'ye tabi olmayacaktır.
            Yine bu çerçevede, şirket ortağının yamaç paraşütü faaliyetinin desteklenmesi amacıyla
sponsor olunması halinde ise bu kapsamda yapılan harcamaların KDV Kanununun 30/b maddesi
uyarınca indirimi mümkün değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.